esasında güzel filmmiş ama ben anlamadım sanırım. giriş ve gelişme olarak pek beğenmediğim için o kadar dikkatli izlemediydim. sonuç kısmı pek güzelmiş. belki bu yüzden kaçtı, belki hakkaten adamlar açıklamadı. artık günahları onların boynuna. ninni sahneleri ayrıca güzel. sonunu ters köşe yapalım demişler ama insan tahmin ediyor. o yüzden şaşırtıcı sondan ziyade aradaki muhabbetlerin güzelliği yüzünden film başladığından daha iyi bitiyor. görüntüler de ilkin saçma sapan korku filmi efektleri olacak gibi başlıyor ama sonra ne hikmetse onlara da alışıyor. müzikleri, kurgusu da iyi olunca kendini izletiyor. zaten tarikat ve din meselesi bir taraftan ilgi çekiciydi ama neden korenin hristiyan papazı, tarikat avcılığı yapıyor, onu pek anlamadıydım mesela.
--- spoiler ---
.tabii oralardan karışıyor işler. bu adama paraları kim veriyor? şarlatanları bulup çıkarmak için bir vakıf veriyor olabilir. hristiyan kardeşlerimiz az mı şarlatan da budistlere dalıyorlar? sonuç olarak hepsinin gerçek olduğu ortaya çıkıyor. tabii kötücüllermiş ama yine de tam olarak şarlatanlık sayılmaz. bu yüzden de pek başı ile sonu birleştiremediler bence.
.normalde büyü ya da dini muhabbetlerin kanıtlanmasına dair filmlerde akış daha farklı oluyordu. bunda ilkin öyle başladı, sonu polisiye bitti. bu filmde kore geyikleri, komiklikleri falan hiç olmamış. esas karakter peder bir yerden sonra insana ciddi gelmiyor.
.yılan ve ışık varmış. buda'nın dört tane yardımcısı varmış. bunlar ilkin kötücüllermiş, buda onları iyileştirmiş. bir böyle anlattılar, sonra bunlara tapan bir arkadaşın insanlığı aşıp nirvana'ya ulaştıktan sonra ölümsüz şekilde kalmak için kız öldürmesi meselesine geçtiler.
.bir rahip buna, seninle aynı zamanda doğan kızlardan biri ölümüne sebep olacak demiş. o yüzden o bölgede, o vakit doğan kızların hepsini öldürmeye başlamış. dört tane babasını öldürmüş veledi bulup, onları eğitmişler. kızları da bunlar öldürmüş. nasıl kafa bu anlamadım. zaten önce eğitim meselesine giriyorlar.
.zararsız bir tarikat gibi görünen bir tanesini inceleme ile başlıyorlar. bu peder arkadaşımız pek hırslı, kesin bir şey var diyor. sonra mekanlarına gidip elini kolunu sallayarak girmesi de biraz olmadı. şakır şakır fil öldürmeleri de pek olmadı.
.sonuç kısmına geldiğinde iyice heyecanlandı. kız ilk kanamadan sonra değişim geçirdi. normal görünen ikiz kardeşini tam öldürecekken madem öyle evde esas şeytan var, onu da öldürüp tekrar hayata buda olarak getir madem dedi. normalde kardeşini sevse böyle demez ama dönüp ölmesine üzüldü. o da olmadı.
.o vakitten sonra sarı kafanın gözü biraz açıldı. altı parmak olayı da buymuş. yılanın işaretiymiş. yaşlı adam sadece müritmiş. başındaki bakıcı esas ölümsüz olan, kendisine ışık denen arkadaşmış. ölmemek için kız çocuklarını öldürme fikrini hala anlamadım.
.hayatta kalmak için buna ihtiyacı varsa, adam ölünce kızın hayatı niye değişti. daha doğrusu kızın hayatını adama bağladılar. adam hayatta kalınca o ölüyor gibiydi. eleman adamı boğmaya başlayınca kız canlanmaya başladı. adam ölünce de kız öldü. yani anlamadım arkadaş. bir bağ varsa, adam ölünce kız yaşamalıydı. yok eğer yoksa o sahneler neydi? kızın varlığı adama ne anlamada bağlıydı. adam ölünce görevini tamamlamış mı oldu? kendisi bir şey de yapmadı. o el hareketleri ile sarı kafayı ikna etti ve bir çakmak verdi. bu mudur yani?
.sonuç olarak yılan ve ışığı ne anlamda bağladıkları, başta anlatılan teoloji ile bağlantısını tam kuramadılar. ona rağmen son kısmı pek heyecanlı olduğundan görmezden geldik. tabii ben dikkatli izlemediysem diye görmezdem geldim, yoksa o kadar beğenmeyebilirdim.
--- spoiler ---