25 Şubat 2017

Passengers


adamlar o kadar uğraşmış, o kadar gemi tasarımı, o kadar güzel görüntüler ama sonra ne yapmış? saçma sapan bir romantik hikayeye çevirmiş, sonu da götüme benzetmiş. büyük hayal kırıklığı yarattığı için bastım biri. şu görüntülere, arkadan çok özellikli olmasa da tatlı tatlı çalan müziklere böyle senaryo yazarak çok üzdüler. ne gerek varmış yani? hadi madem yazacaksın böyle bir şey mantıklı yaz değil mi? hani olaylar böyle gelişecek bari saçmalama, bir yerden bağla, neden böyle olmadığına dair doğru düzgün açıklama getir. adamlar baştan şöyle böyle olsun diye çerçeve çizmiş, onun içine süper bir uzay gemisi koymuş, gerisini de sallamış. 

--- spoiler ---

.bu kadar uzay gemisini hangi parayla yapmışlardır diyoruz ya arada, onun cevabını veriyorlar. çok para kazanmışlar. başka gezegenlere insan taşıma işi yaparak aşırı para kazanılıyormuş. aklımızda bulunsun.

.ışık hızının yarısında gidebiliyorlarmış, bu da biraz fantastik ama zaten öyle olmasa gidemezler ona eyvallah ama yine de gittikleri yere varmaları 120 yıl sürüyor, e bunun içinde insan uyutacaklar, şöyle güzel bir uyku çekecekler. hiç yaşlanmadan, aksırmadan tıksırmadan 120 yıl! bir tarafı çürümez mi insanın? her tarafına çözüm bulmuşlar, yani nasıl bir şeyse her şey tamam ama bir tane yedeği yokmuş!

.bütün film bunun üzerine yoksa film olmayacak. ilkin yedeği yok çünkü bizi uyutmaları için büyük tesisler gerekli, bir sürü işlem yapmaları gerekli diye saçmaladılar. hadi ona tamam dedik, sonra gittiler revirde üst düzey güvenlik erişimi ile insan uyutmanın benzerini buldular. e birader bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.

.hani mümkün değildi? mümkünmüş. bu durumda iki arada bir derede kalacak ve adamı seçecek hikayeye koyayım yani, böyle mallık olur mu? koskoca gemide bir tane mi revir var ülen? olacak iş mi bu? en azından iki tane olmalı, belki daha fazla, suitleri, muhteşem havuzları, basketbol sahaları, dans pistleri, her bokları var ama iki tane reviri yok. hem bu kadar muhteşem gemiyi sadece iki yıl önce uyandırılan yolcular için yapmışlar düşün artık. uyandırılma sürecinde bir terslik olursa, 5bin kişi bir anda uyanır ve bir tane revirde sıra bekliyorlar, daha ne diyeyim bilemedim.

.aşırı manasızdı bu yüzden, sırf birlikte hayat sürsünler ölsünler diye yapmışlar. gemiyi de ormana dönüştürüyorlar, peki mühendisler mal mı? neden orman yapmamışlar bir köşeye? gemiye bir zararı yok mu yani? çok şakacılar yeminle delirttiler beni.

.zaten olayların gelişimde kadını uyandırma meselesi var, o da ayrı bir mallık. uyuyan kadına aşık oluyor, videolarını izleyerek yapıyor bunu ve hayatını çekip alma hakkını kendinde buluyor. ulan mal, gerçekten seviyorsan bırakırsın hayatını yaşar, romantik hikayesinin tartışmalığına bakar mısın? şaka gibi bu da.

.çok yalnızlık çekmiş de falanmış filanmış, arthur var daha ne istiyorsun? hem de bir sene dayanıyor, yav şaka mı bu? tamam yalıtılmışlık falan filan hissiyatı ama gemi de cennet hayatı gibi, tek başına cennet olmuyor gibi mesaj mı vermişler? sokayım öyle mesaja.

.sonra yok efendim gemiyi kurtarma mallığı, mürettebatı uyandıracak bir sistem tasarlamamışlar, bu mal düz insanlar gemiyi kurtarması gerekiyor. sistemler hata verince üst düzey erişim yetkisi olan morpheus abimiz uyanıyor ama iç organlar göçük bir şekilde, o adam da gidip mürettebatı uyandırmıyor. yani tamam uyandırınca hayatı bitecekse bir kez daha düşünülür ama birader sen tam otomatik gemi yaptım diyerek bir tane insan başına dikmezsen böyle olur. iki tane insan dik işte başına, geminin tüm kaynakları sınırsız de, gidecekleri gezegenden bin kat daha iyidir. mallık yani.

.her neyse işte kimseleri uyandırmıyorlar. kendi hallerinde işi çözmeleri için de çok kısıtlı zamanları kalıyor bir yerden sonra, bilmem ne reaktörü, gidiyorlar bakıyorlar patlayıp çatlıyor. düz iki insan bunu düzeltiyor. kahramanlar mübaret. kadın içerden tahlike kolunu çekiyor, adam dışarda güya kendini feda ediyor. neymiş efendim kapı açık kalmıyormuş. peh diyor insan. her neyse hadi ona da tamam, hadi hepsine tamam ama sen reaktöre karşı bir ısı kalkanı ve giysi ile nasıl karşı koyuyorsun arkadaş? varmı böyle bir şey? her tarafını eritmesi gerekmez mi?

.adamın sadece ipi kopuyor ve kolunda bir sıyrık oluyor. o kadar muhteşem tasarlamışlar ama sıyrığı kapatacak bir şey yok. bir yama tasarlamamışlar, şu an güncel uzay sinemasında o yama var arkadaş, olmadığı vakit adama sorarlar, yama niye yok diye?

.ve adam havasızlıktan, soğuktan donarak ölüyor. işte öleyazıyor ya da hafif ölüyor. kadın koşuyor dışarı adamı yakalıyor, ipi tam yetmiyor. meh diyoruz bunu yapmayın ama diğer taraftan yapın yani değil mi? ipi yetmesin uzaya karşı, karşısında ölsün. yok efendim onun ipini yakalayıp geri çekiyor, pek geriliyoruz. her şey tamam derken getiriyor revire, ölmüş bu kardeş diyor bilgisayar...

.ölüm sonrası işlemler için yetki gerekiyor, morpheus abimizin yetkisi ile ölümden canlandırıyorlar. şaka mı bu? yani o ölümden uyanışı yapmasalar olmuyor mu? bu klişeye girmek bir mecburiyet mi yani? en çok buna bozuldum. sonra anlatığım birine yetecek revir ikilemine bozuldum. toptan mallıktı yani.

.adam ölseydi, kadın revir menülerinde uyutma seçeneğini görseydi. arthur'a kendini uyuttursaydı. sonra da uyanınca ahaliye işte şu kahraman adam ile hayatta kaldık deseydi bundan bin kat daha iyi bir son olurdu, zaten sen çabalayarak insan kurtarma sahnesine geldiğin vakit, artık öldürmelisin. herkes o ölümden dönüş nefesini alıyor, baydı gari.

--- spoiler ---