5 Ağustos 2017

Alien: Covenant


prometheus'dan daha iyi gibi geldi bana. o filmin giriş kısmı çok iyidi ama kopuk kopuktu, bu film standart işler yapsa bile pek kopukluk yok. gelişen olaylar da çok malca ilerliyor ama belli bir heyecanı var. heyecanı bol tutmak için salaklıklara göz yummuşlardır diye avuttum kendimi. yaratık filmlerinin geleneklerine, yazı stillerine falan sadık kalmışlar. uzaylı yaratıklı, gerilimli film izlemek için gayet işe yarar. genel senfonik müzikleri beğendiğimi söyleyemem ama havasını desteklemiş. vermişler gerilimi işte. uzaydaki aksiyona gerilim katmışlar, tanrısal meseleleri pek beğendim. önceki film ile ilgili bağlantıyı kurarken kafam karıştı şöyle ki:

--- spoiler ---

.bizim david niye böyle olmuş? david prometheus ile geldiği noktayı güzel açıklayamamışlar. adam ne ara manyak oldu? tamam içinde yaratıcılık olduğundan böyle yaptılar ama ben bunların gezegenin üzerine gelip virüsü saldıkları sahneyi falan hatırlayamadım. olaylar böyle mi gelişmişti? eğer öyleyse yapacak bir şey yok.

.benim hatırladığım, dünyaya yaşamı eken abilerle david karşılaşıyor ve buna hoyrat davranıyorlardı. o abiler de üzerine virüsü bastığı tiplere benziyordu. ha bu olaydan sonra david kendini geliştirmiş, abilerin gemisini alıp tekrar gezegeni dönüştürmüşse onu bilemem ama ya ben hatırlamıyorum bu kısmı ya da hikayede boşluk var.

.bunlar haricinde işte düz virüs filmi, sevgili david ve walter'ımız var. ikisi de yapay zekalı robot. walter daha ileri ama insanlığa karşı daha şefkatli. belli sınırlamaları var. david'i sınırsız yapan süper zeka da apayrı. giriş sahnesinde bile aşağılıyordu işte.

.güneş panellerimiz var, bir tane de nötron patlaması gibi bir şey gerçekleşiyor. gemi biraz kendinden geçiyor, mürettebat uyanıyor. popüler kaptanımız yanarak ölüyor. ikinci kaptan da soğuk nevale, salağın teki.

.güneş panellerini tamir ederken sinyal alıyorlar, 7 yıllık yolculuklu gezegene gitmek yerine yakında olan bu gezegene gidiyorlar. kaptana ikinci kaptan itiraz ediyor. yani baktığın zaman büyük mallık, bir sinyal varsa zaten bir enkaz var, doğru düzgün iletişim kuramıyorsan, kurtarma gemisi değilsen senin ne işin var arkadaş? görevli olduğun gezegene gitsene. neymiş efendim uyutma kapsüllerine girmezlermiş, e sonunda girdiniz işte.

.neyse varıyorlar gezegene, gram koruma olmadan, gram dikkat etmeden öküz gibi dalıyorlar. dakkasında yaratıklanıyorlar. sporlar ile içlerine kaçıyor. bitkilerden bulaşır hale gelmiş, nasıl bir tasarımsa artık.

.bizim mallarda işte sırayla ölmeye başlıyor. bir sürü adam var sonuçta öl öl bitmiyor. esas pilot ve esas kaptanın karısı sona kalıyor. birlikte uykuya yatıyorlar ama karı en son walter'ın walter olmadığını fark ediyor. nasıl bunca zaman fark etmezsin? david nasıl walter'ın şifrelerini alır? bunları cevaplamıyorlar. öyle bir hengame gidiyor işte.

.david daha iyi bir yaşam yaratmak istiyor. kendisi deneyci gözlemli, önceki gemiden kurtulan karıyı da kendisi öldürmüş. o sahneleri de çok hatırlamıyorum. 10 sene içinde nasıl böyle olmuş? açıklamadılar. ilkin walter'ı ikna etmeye çalışıyor ama sonra işte son sahnede bıçağı alıp öldürüyor herhalde. kendi elini kesip yüzüne de çizik atıp yerine geçiyor. koloni gemisindeki canlılarla takılmaya devam ediyor. insanlıktan bıkmışlık, hafif aşağılama falan güzel hissettiriyor. 

--- spoiler ---