26 Mayıs 2019

Us



göndermelerin bir çoğuna pek anlam veremedim. neden makas mesela? hadi tavşan çok çabuk ürüyor ama ne bileyim alttan bir hikaye çakayım, insanlığa gönderme yapayım diyorlar ama biz faniler bunu anlayamayınca üzülüyor. açıklamasını da yapsınlar bari. niye el ele tutuşmalar? onu da çok anlamadım. zaten alttaki hikayesini bir dialogla kaktırdılar, neyin neden olduğu anlaşılmadı. onun haricinde sonundaki şaşırtmaca ve gizli şaşırtmacası iyidi. esas kadın iyidi. esas adamın komikli olması bir yerden sonra baydı. çocuk karakterler de iyidi. daha önce  get out filmini yapan zenci yönetmen abimiz, yine zenci karakterler ve dokundurmalar ile bir film yapayım demiş. seksen üzeri metascore'unu falan almış. seksen üzeri metascore'lu filmler, düz izleyiciye gelmiyor. kendimden biliyorum. yine de müzikler, görüntüler falan normalden iyidi. ilk yarısında biraz sıktı, ikinci yarısı biraz daha akıcıydı. ne gerildim, ne korktum ama işte maksat da tam bu değilmiş zaten. salak salak korkutsun da demiyorum ama daha iyi açıklayabilirdi mevzuları.

--- spoiler ---

.az açıklayınca efsane oluyorsun demişler belki de bilemiyorum. diyor ki insanlığı klonlamışlar, klonlar ile kukla gibi oynatacaklarmış. yer altındaki tünellerden bahsediyorlar, burada insanların bir kopyası varmış. işe yaramadıkları için başıboş bırakılmışlar, kaderlerine terk edilmişler.

.girişte bir sahne var, şu kadar insan el ele tutuşacak, şu kadar göz, şu kadar diş diye. onun amacını da anlamadım. bu arkadaşların amacını da anlamadım. yer yüzüne çıkıp insan öldürüp el ele tutuşmak nedir abi? nasıl bir barışı ya da birlikteliği temsil ediyor, ben anlamadım. anlayan varsa helal olsun.

.kara çekirdek bir aile ile başlıyor. karının çocukluğuna iniyoruz. gitmemesi gereken bir yere aniden bir istekle gidiyor, orada bir bakıyor kendi kopyası var. sonra şak diye terapiste gittiğini görüyoruz, sonra da şak diye büyüyor, çoluk çocuğa karışıyor.

.sonra tatile ne hikmetse aynı yere gidiyorlar. kadın gitmek istemiyor ama aynı sahile de gitmek zorunda kalıyorlar. sonra buralardan gidelim, kendi ikizim vardı falan diye anlatırken evin önünde şak diye bir aile beliriyor. zenci baba, beyzbol sopasıyla falan gösteri yapıyor ama yemiyorlar. iki saniyede dizine patltıyorlar, tüm film boyunca topallıyor.

.sonra kim kimi öldürürse olayına giriyorlar. iki saniyede baba klonunu öldürüyor. kız kaçıyor, oğlan da ateş numarası varmış. odaya özel kitlemeli numarası ile veledi kandırıyor. kadını masaya kelepçelemişti, o da kendi imkanları ile kurtuyor. elindeki şömine demiri ile baya bir can yakıyor.

.derken handmaid dizisindeki karının oynadığı komşu karakterlerine geçiyorlar. onların klonları da saniyesinde onları öldürüyor. akıllı ev komikliği yapalım demişler. zengin beyaz ve buna dair göndermeler vardı bak, oraları aldım.

.bizim zenci aile olaylardan önce tekne ile kurtuluyor, sonra zengin beyaz arkadaşlarının evine gidiyorlar. orada kalalım falan diyorlar ama kadın istemiyor. dünya yamulmuş, bunların tepkisi çok yetersiz geliyor. araba ile ilerliyorlar. yine o sahile geliyorlar. niye geliyorlar? amaçları ne insan anlamıyor. gitsenize ıssız bir yere, ne bileyim dünyanın sonu için çok yetersiz geldi olaylar.

.yakalanma ve sonraki kovalamaca sahnelerinde tekrardan olaylar açıklanıyor. sahilde bunun veledi, klonunu kukla gibi hareket ettirerek yakıp öldürüyor. arabayı o ara patlatıyorlar. çocuğu da bu şekilde kaçırıyor. tünellere gidiyor mesele. orada biraz danslı anlatım, biraz geçmişli anlatım.

.ilk yakalanma anındaki anlatımlarla da birleştirip düşünürsek eğer. bu arkadaş klonları ile aynı hayatı yaşamak zorunda kalmış. aynı koca, aşağıda zaten tımarhane gibi, bu kızın farklı olduğunu anlamışlar. diğerlerini dışar çıkarmak için de bu şekilde olaylar gelişmiş. aynı kıyafet ve makas olayını açıklamadılar.

.esas şaşırtmacayı da son sahnelere sakalmışlar. karı klonunu öldürüp oğlunu kurtarıyor ama sonra bir garip haller, bir garip bakışlar. meğer çocukken kendini gördüğünde, gördüğü kız bunun yerine geçmiş. gerçek dünyada klonu yaşamış. gerçek kendisi tünellerde kalmış. boğazını sıkınca da ses tellerini germiş herhalde. öyle bir konuşması var iç gıcıklıyor. bunlar falan güzel ayrıntılardı.

.kadın bunca zaman dışarı çıkma planı yapmış. bu kadın gelince de uygulamaya koymuş. tabii neden bu kadın gelince ve nasıl yapmış, onu anlatmıyorlar. şak diye başlıyor, şak diye dünyayı kesip el ele tutuşuyorlar.

.sonra tünellerdeki zenci karı kavgası, danslı şekilde bu kadın onu halledecek diye bekliyoruz, makasla da güzelce kesiyor ama bir türlü öldüremiyor. sonra şömine demiri ile son anda kendini kurtarıyor. hiç olmadı yani.

.veledi de iki saniyede kurtarıyor, ambülansa atlatıp kurtuluyorlar ama oğlanda bir gariplik var. zaten film başından beri vardı. dikkat dağınıklığı, hep yaptığı sihirbazlık gösterisini yapamamazlık falan derken. oğlanın da klonunun orjinalinin yerine geçtiğini anlıyoruz. en azından üstü kapalı böyle anlatıyorlar. bir gariplik var işte. yani nasıl olduysa artık bu olmuş. klon karının oğlu tünellere düşmüş, orjinal karının oğlu da klonun oğlu olmuş. bu şekilde halletmişler mevzuyu. şaşırtma içine zorla yedirilmiş başka bir şaşırtma gibi. yersen artık.

--- spoiler ---