24 Mayıs 2012

The Secret Life of Chaos


harkulade bir belgesel denemez, çok iyi de tam denemez. ne bileyim belki benzer bbc yapımlarını izlemekten dolayı bir antipati oluşmaya başladı. bir kere her belgeselde kesinlikle bir ingiliz dahi oluyor. insan kuşkulanıyor tabi. bir tane de yahudi kesin var o daha bi acayip tabi. neyse izlenir tabi her türlü yine de. 

--- spoiler --- 

.nasıl bir saat, saatçisiz olmaz. bir resim ressamsız olmaz olayının tam tersini açıklıyor bu belgesel. basit kuralların kompleks sistemler yaratacağını üç adımda anlatmış. önce self organizasyon dedikleri, basit şeylerin bir araya gelince kendiliğinden bi hallere girmesi. sonra feedback ve kendini tekrar etme. bir anlamda kendi benzerini ama biraz daha küçüğünü yaratma. sonra da çalışıp çalışmayanı test eden evrim süreci. 

.genel hatları böyle bir şey anlatılmak istenilenin. alan turing diye bir zatı muhterem bu işlerin ortaya çıkışı için bir matematik formül bulmuş. canlılığın matematiğini yapmış adam ama ibneliği yüzünden mahkemelik olmuş, aldığı hormonlar yüzünden bunalıma girip intihar etmiş. *. 

.neyse bu eleman self organizasyon meselesinin denklemini bulmuş, basit şeylerin birleştikleri zaman kendiliğinden bir pattern göstermesi gibi bir mesele bu. yani ressamsız resim. renklerin bir araya gelip resim çıkartması gibi. 

.ardından bi yahudi arkadaş da feedback olayını bulmuş, bu amca da hava raporlarını tahmin etmeye çalışan bir arkadaştan. herşeyin şekli şemali arasındaki benzerliği denklemlere dökmüş z = z2 + c mi neydi böyle bir denklem. kendini tekrar eden şekiller gibi ama küçük kopyası, matruşka bebekleri gibi bir şey işte neyse o. 

.evrim mevzusunu zaten belli, evrimi taklit eden bilgisayar programı ile nasıl modellerin yürüdüğünü pek anlamadım anasını satayım ama vardır altyapısı herhalde. çalışmayan modelleri eleyerek düzgün yürütmeyi öğreniyor falan. ne bileyim saçma geldi bana. neyi ispat ediyor yani tam olarak? 

.böyleyken böyle, bu kadar allahsız açıklamadan sonra bir cümle ama allah bunların hepsini kurup bırakmıştır şeklinde bir yaklaşımı içeren bir tanrı inancına gönderme yaptılar falan filan. 

.sonuç çok doyurucu gelmedi, hehe bu doyurucu lafı doyuruyor aslında beni gerisi çok önemli değil gibi geliyor ya neyse konudan sapmadan şunu diyebilirim ki. öngörülemezlik muhabbetinde sıkıntı var bence. feedback olayında güzel açıkladılar falan ama öngörülemezliği ve kaos olayını bunlar şöyle dursun ama bak biz basit şeylerden karmaşık şeyler çıkartma olayını bulduk denmesi öyle yenilir yutulur bir şey gibi değil. genel hatlarını bildiğin ama ayrıntılarını bilemediğin koskoca bir sistemden bahsediyorlar. 

.bir de üstüne üstlük ortaya çıkan çeşitliliği bu öngörülemezliğe bağlıyorlar. e yani zaten belirli bir yapısı olsa herşey aynı olurdu ama yine de öngörülemezlik ve kaosun nasıl oluyor da düzenin ikiz kardeşi olduğunu ya iyi anlatamadılar ya altyazı kötü çeviri idi ya da ben aptalım. anlamadım. böyle işte. 

--- spoiler ---