filmi izlerken avusturalya yapımı olduğunu bilmiyordum. abilerde para pek yokmuş anlaşılan. bir çok meseleyi ucuza getirmişler. hikayesi enterasan, sonu şaşırtmacalı. en azından ben şaşırdım. baştan bir sürü tahmin edilebiliyor belki ama bu kadarını tahmin etmiyordum. zaman yolculuklu, paradokslu bir film. tam olarak anladım desem yalan olur tabi ama amaç da tam olarak anlaşılması ya da aslında filmin konusunun mümkün olması değil de şaşırtması bence. burdan bakınca fena olmamış ama öyle çok da iyi olmuş diyemedim. hikaye anlatımını kısa tutsalarmış, bir saati hikaye anlatımına gitti nerdeyse. onun yerine yarım saat hikaye kalan kısımda da açıklamaları yavaş yavaş yapsalarmış çok daha iyi olurmuş.
--- spoiler ---
.bir bombacı olayı ile başlıyorlar ama sonra hikaye ile bu mesele çok soğuyor. sonra şaşırtmacalara geçiyorlar. gördüğümüz tüm esas karakterler tek kişiymiş. vay anasını arkadaş. anası, babası ve çocuğu kendi. kendi kendini becermiş ve kendini yaratmış. öyle bir şey işte hehe.
.ilk zaman yolculuğu ve suç önleme muhabbeti ile başlayıp bir patlama ve yüz yanma sahnesi ile başlıyor film. sonra yüz nakli ile ethan hawke oluyor. daha sonra ajanlık işlerine devam ederek bir barmen oluyor. kadın mı erkek mi? belli olmayan bir tip hikayesinin enterasanlığına bahse girip anlatmaya başlıyor.
.ben kızken diye başlıyor ki zaten ulan bu tip? kadın falan derken bir garip oluyor ortalık. çift cinsiyetli bir hatun iken bunu ilk doğumuna kadar fark etmeyip doktorların sezaryan sırasında rahmini aldıklarından ötürü kendi kendilerine erkek yapalım ulan dedikleri bir hatun olmuş.
.bu kısım hikayenin en garip bölümü, neden bunu kabullenmiş? tekrar doğuramayacağı için mi? doktorlar niye elleşmiş pipisi ile? tamam tam olarak erkek yapmamışlar ama hiç oynama yapmadan iznini almaları gerekmez miydi? orasını pek anlayamadım öncelikle.
.neyse bu işler geçtikten sonra erkek olup bir sürü bir şeyler yapmaya çalışmış. yazarlık olaylarını falan da tamamen es geçtim, toplam hikayede önemli bir yere oturmuyordu zaten. yok gerçek yazar oymuş, yok dergilerdekini görerek yazar olmuş, yok zaten dergilere o yazmışmış falan filan gibi.
.bar muhabbetinin sonunda ki olaylar son yarım saate başlıyor filmde resmen, bebeği koyup kaçan adamı bulup öldürmek ister misin diye soruyor ethan abimiz. kadın-adam da evet diyor ve keman kutusunu kaptıkları gibi geçmişe gidiyorlar. parantez açayım, keman kutusu ne lan? insan biraz açıklama yapar, çok fena ucuza getirmişler. zaten zamanda yolculuk kes kopyala gibi olmuş. zınk diye...
.zınk diye geçmişe gittiklerinde bir miktar nefessiz kalıyorlar ama kendi ile çarpıştığı an anlıyoruz ki bu kendi kendini becerecek (fuck yourself'e yeni bir yorum) hatta hikaye anlatımında adamın suratını göremediğimizden dolayı kıllanıyoruz zaten.
.kendini beğenmiş tip, kendini kendine aşık oluyor. bu hiç aşık olmamak mı demek diyor sonra haklı olarak. filmdeki bu muhabbetler iyidi tabi. yetmiyor, kendinden çocuk yapıyor ama o da kendi oluyor. onu da kendinin yüzü değişmiş (ethan olmuş versiyonu) doğumdan sonra çalış yetimhaneye bırakıyor ve hikaye baştan başlamış oluyor.
.şimdi kim kimden çıkıyor diye düşünür iken ethan abimiz yeni deliller ile bombacıyı enseliyor, bir bakıyor o da kendi. lan herkes kendi miymiş (şeker kız candy) diye düşünürken, kendini öldürerek bombacı yoluna gittiğini söylüyor ve paradoksu kırmadan devam ediyor.
.tabi sonundaki gizem çözümünde ilk sahnedeki patlamada yüzü yanan tipin de yine kendi olduğunu öğreniyor bar konuşmasının da kendi kendine yapıldığı ortaya çıkıyor.
.tüm bunlar niye? daha büyük suçları önlemek için gibi bir şeyler geveliyorlar ama çok da gargara yapamıyoruz. aradaki ağır konuşmalarda, kendine tavsiyelerde her şey yerli yerine oturacak diyor ama pek de oturmuyor. bombacı ile zaman yolculuğu meselesini geliştirdikleri ve daha iyi işler yaptıklarını söylüyorlar ama diğer taraftan da bombacıyı kendileri yaratmış oluyorlar. tabi tüm bunlara ne neden oluyor? ilk olay nedir? ilk zaman yolculuğu nasıl olmuştur? bunlar hep cevapsız kalıyor.
--- spoiler ---