17 Eylül 2012

Perfume: The Story of A Murderer


güzel ve çarpıcı sahneleri pek bol bir film amma velakin bir sürü mevzu acayip saçma. tamam daha büyük bir şeyleri anlatmak için saçmalamışlar ama yine de madem hikaye ile anlatıyorsun o halde hikayen tutarlı olmalı arkadaş. müzikler görüntülerin önünde değil, sonu bir acayip pek tahmin edilemez gibi. normalde süresine göre daha bir sıkması lazım iken o kadar da sıkmıyor yani izlenir.

--- spoiler ---

.bir sürü mesele var, bir kere neden kadın kokusu? tamam anladık da neden kadınlar da etkileniyor. cinsiyet ötesinde mükemmel bir koku yapmış tamam peki kabul ne diyelim. herkese kendini sevdirecek, boyun eğdirecek bir koku ama tek yapamayacağı bir şey var o da "normal" insan gibi yapmak. burası klişe tabi neyse geçelim bunu da.

.insan öldürmek gerekiyor mu? ilk kadını dahil hepsini öldürmeden basitçe bayıltarak kokularını çıkartabilir yahut istediği kadar koklayabilir ellemeden de bırakır idi öyle. en fazla dazlak yapmış olurdu. tabi böyle yapsa o kadar çarpıcı olmazdı. ha başarısız deneyleri demiyorum tabi. kaynattığın zaman ölür ama koku çıkartmak için bulduğu yöntem öldürmeyi gereksiz yapıyor.

.ya yöntemi kesin öldürmesi zorunlu bir şekil yapacaklar idi ya da öldürmede koku çıkartması mümkün olacaktı arkadaş. kimse başka türlüsü tutarlıdır diyemez.

.aşk meşk vurgusundaki son sahne güzeldi baya, çarmıh bekliyor yanında millete kendini sevdiriyor sonra kafaları bulup birbirleri ile sevişiyorlar, iyi tamam pek güzel ama yeterli mi? ha son karıyı öldürmese bir aşk olsa falan onun kokusu olsa eh yani diyebilirdik, tabi bu da klişe olabilirdi. pek çıkar yolu yok bu aşk meselesinin.

.takıntılı baba, güzel kızları öldürdüğünü anlayıp kendi kızının da çok güzel olduğunu görüp kaçıyor, hehe olaya gel. tamam hadi buna tamam, peki evlendirmek de neyin nesi? bekaret vurgusu var sanki burda da ama alakası yok işte arkadaş kokulardan biri de orospunun kokusu... ha en iyi kokuda biraz da orospuluk vardır mesajı vermişse bak ona şapka çıkartırım.

.daha ufak tefeklere girilirse uzar gider böyle, hele mesela yakalanma sahnesi nasıl o kadar adamın kokusunu alamaz. bu kadar mı konsantre olmuştur. olsa bile yine koku bu hepsi bir anda geliyor, bakmak gibi değil ki... neyse geçtik tamam.

.kendi kokusu meselesi herhalde en zekice meselelerinden idi. zaten kokulardan kaçtığı sırada ulan leş gibi o kadar leş olduğu halde kendi kokusundan boğulur normal insan, bu oğlancağız nasıl duruyor dendiği sırada. güzel bir gusul alıyor ama kendi kokusunu bulamıyor bir türlü.

.tabi belki ordan normal insan olmadığı, hatta insan bile olmadığı. onun bir melek olduğu ve bütün şişeyi boca edince kendini avam tabakasına yedirdiği ve hiç olduğu şeklinde de bir fantastik bitiş gerçekleştiriyoruz. bu şekilde de ben tam hikaye değilim, tam insan değilim. hikayemdeki kusurları da bu şekil sıvarım gibi bir mesaj veriyor sanırız.

--- spoiler ---