3 Temmuz 2017

Brain on Fire


farkındalık yaratacak konular azaldı herhalde. beyin hastalıklarına kadar gelmiş. yani bir insan hayatı, sonrakilere de bir sürü faydası olmuş. hepsine eyvallah ama o kadar da büyütülecek bir mesele olmayabilir. en azından filmi yapılacak kadar büyük değil gibi. film olarak bakınca güzel aslında, akışı güzel, müzikler fena değil (zaten müzisyen vefalı bir oğlan da var). görüntüler güzel, gerilimi, inişleri çıkışları da güzel vermişler. sonu da pat diye güzelce toparlanıyor. uzatmalarını istemezdim. süresini falan kıvamında tutmuşlar zaten, daha uzun olsa izlenmezdi. böyle hastalıklı, psikolojik durumlu bir film izlemek isteniyorsa işe yarıyor.

--- spoiler ---

.ilk hali ile son hali arasında büyük enerji farkı var. belki fazladan enerji beynini yakan enerjiydi. ne olduğunu bilmiyoruz, belki hala kullandığı ilaçlardandır ama son hali pek durgundu. düzelteceğiz derken bir şeyleri bozmuş olmasınlar?

.bir tane gazetede çalışan, pek işini seven, hayalinin işini yapan bir kızcağız var. anası babası ayrılmış ama ikisi de bunu pek seviyor. trinity ana rolünde, pek sert edalar çiziyor. babası da sert bir tip ama önce o pes ediyor gibi yapıyor.

.derken görüntüler gitmeye başlıyor, sesler duymaya başlıyor. dikkatini toplayamıyor. uyuyamıyor, yiyemiyor, içemiyor. derken iyice zıvanadan çıkıyor. herkeslere bağırmalar, iş yerinde olaylar çıkarmalar. annesi babasına ben yoruldum biraz da sen bak diyor. o vakit de ortalığı yıkıyor geçiyor.

.tabak mabak kırıp ortalığı ayağa kaldırdığı için hastaneye götürüyorlar. ellerindeki her türlü testi yapıyorlar ama bir şey çıkmıyor. deli lan bu diye akıl hastanesine atalım diyorlar ama ailesi direniyor. hastalığını bulamadınız, hemen böyle deli demek kolay değil mi lan diyorlar. haklılarmış, filmin de olayı bu zaten.

.şizofreni, şudur budurun fiziksel bir teşhisi yokmuş sanırım. en azından fiziksel bir bulgu bulamasalar da anormal davranış sergileyenleri pat diye akıl hastanesine yatırıyorlarmış. bu kızcağız direnerek bu işi biraz değiştirmiş.

.sanctuary dizisinden aşina olduğumuz hintli kadın bu işte bir iş var diye beyin uzmanı hocasına olayı götürüyor. adam tekrardan incelemelere başlıyor. bir yerden sonra pat diye bunun beyninin sağ lobu yanmış diyor. saat çiziminde saat numaralarını sadece tek tarafa çizmesinden bunu çıkartıyor gibi gösteriyorlar ama mutlaka altında başka bir test mest olmalı, yoksa sırf bu çizimle beyinini açıyorlarsa yuh artık.

.neyse işte beynini açıyorlar, biyopsi sonucunda hastalığı ortaya çıkıyor. tedavisini ediyorlar ve iyileşiyor düzeliyor. o kadar test yapmışlardı. mr memar, onların hiçbirinde bu sağ lobun yandığı nasıl görünmüyormuş? onu da açıklamıyorlar ve mutlu mesut kendi hikayesini yazaraktan  filmi bitiriyorlar.

--- spoiler ---