6 Haziran 2018

Enter Nowhere

o kadar da kötü film olmamış, gerilim katalım diye salak saçma çekimler yapmışlar. oyuncular biraz sıkıntılıymış ama bundan gerisi fena değil. aslında zaman döngülü de denebilir ama tam öyle değil. az kişi ve az para ile film yapmaca olmuş. paralı film şirketleri arkalarında olmayabilir. bunlar da bu dünyaya bir film bırakmak istemişler. kötü değil yani. giriş kısmı pek havadar. müziği de güzel yakıştırmışlar. sonra işler ormanlık alana geçiyor, daha renksiz. sonra karman çorman hale geliyor. sonunu pek bağlayamayacaklar dedim. en azından zamanda yolculuk paradoksu şeklinde bağlamadılar, ona memnun olarak filmi bitirmiş bulundum. zaman yolculuklu, gizemli, döngülü bir film için işe yarayabilir. tabii bütçesi kısıtlı, öyle bakmak lazım.

--- spoiler ---

.yavaştan hepsinin yok olması, sonunda bombanın geldiği vakit kadının da yok olması babasının ölmediği anlamına gelmiyor mu? babası ölmediğinde annesi farklı bir hayat sürecek o da herkesi değiştirecek, o yüzden diğerleri olmayabilecekti. bunu kendileri de söylediler ama bunu açıklamadılar.

.onun yerine soyguna gitmiş kadının hayatını düzeltmesi hikayesi oldu. dükkandaki tip de bilgece sözler söyleyip potansiyelini kullanması için insanları destekliyor. hepsine yeni bir hayat veriyor. ne güzelmiş. niye soygun tabii orası ayrı.

.aksiyon diye yapmışlar, diğer tipler de kasaya yaklaşan tipin bir öncesi bir sonrası. çocuğu ve annesi gibi yani. en azından öyle açıkladılar. hayatlarını değiştirmek için o kadar geriye gitmeye ne gerek varmış onu anlamadım.

.nazilere girdikleri vakit almanların zamanda yolculuk yapan bir aletine gelecekler diye korktum ya oraya gitmedi mesele. almanca konuşmaları kısıtlı tutup bir şey anlaşmadan devamlı dövüşmeleri de pek olmadı. aksiyon katalım, kovalamaca olsun demişler herhalde.

.durduk yerde insanlar pat diye bir kulubenin civarında uyanıyorlar. birisi kaza yapıyor, oraya geliyor. diğeri arabası bozuluyor, kocasını beklerken uyuyor ve oraya geliyor. en garibi tabii esas sarı saçlı kız, soygunda kasayı aç diyor ve buraya geliyor.

.bunların yaşadığı kötü hayatta, kasayı açmadan adamı ve sevgilisini öldürmüş. idam edilmiş. çocuğu da annesiz büyümüş. 

.dedesi de nazilerle ilgili bir görevdeymiş. bombadan kaçmamış, ölmüş gitmiş. annesi evlenince üvey babası da buna kötü davranmış. itin kopuğun teki olmuş, soygunlara karışmış. yani adam ölmese kadın iyi olacak, çocuğuna bakacak hepsinin hayatı düzelecekmiş. tabii oğlan da pederin tekini öldürüp intihar ediyor. 

.bir de kadının yanında kimse yok diye doğumda ölüyor ya onu eklemek lazım, neyse çok mühim değil işte hepsinin hayatı haliyle birbirine bağlı. sonunda adama bağlı, o da sonunda ölmüyor ve her şey güzel oluyor. tabii bu kadar basit olmaması gerekirdi. belki devamlı tekrar etse daha ilginç olabilirdi. onun yerine son kısımda it kopuk kadın yerine başka bir kadının hayatını tekrar ettirerek bir döngü yaptılar, o da fena olmadı.

.bunların farklı zamanlardan gelmiş olduğunun fark ediliş anı filmin en güzel yeriydi. normalde kimse kimseye hangi senedensin demez ama sohbetin bir yerinde anlaşılıyor, zaten giyimden kuşamdan anlaşılıyor. oğlan pat diye 2011'den oluyor. annesi seksenlerden, onun da annesi altmışlardan gelmiş. böyle de bir hikayeymiş işte.

--- spoiler ---