minik bir dialog için koskoca film yapmışlar, olayların da büyük kısmı dialogla alakasız. dolaylı bir alaka kurulabilir, sonuçta insan hayatı ama yine de pek bir feyz alamadım. esas oğlanın hali fena değildi. sıkıntılı tipi iyi canlandırmış. hapishanedeki duvarlarda iki türk ismi seçtim, bunu kasten mi yapmış pis avusturyalılar? yoksa hakkaten denk mi gelmiş bilemedim. müziklerde özel bir şeyler bulamadım. aralara kontrbas sıkıştırmışlar, fena olmamış ama öyle akılda da pek kalmıyor. çekimi kolay, düz çekim, sanatsal ıkıntısını son yazılarda bulutlara doğru çevirerek göstermiş herhalde. özel bir akışı da yoktu. öyle bir oğlan dramlı, annesi dramlı, ölü yıkama dramlı film izlemek isteniyorsa, ancak yani.
--- spoiler ---
.kadın oğlanı bebek iken boğmuş, oğlan ölmüş. sonra ne yaptım ben demiş, bir nefes (filmin salak ismi) vermiş oğlan geri dönmüş. bakamayacağını anlayıp yetimhaneye bırakmış. açıklama bu arkadaş. yani mümkün mü? gerçekçi mi? böyle hayatlar var mı? hayatı böyle mahvedilen veletler var mı?
.kadın kafadan sakat olsa, sıkıntısı olsa, bir durum olsa tamam gerçekçi diyeceğim ama normal bir insan gibi görünüyor, sonra seni bırakmak yaptığım en iyi şeydi diyor, on sekiz yıl sonra karşısına gelmiş oğluna, baya malca yani.
.oğlan da yetimhanelerden ıslahanelere geçiş yapıyor. anladığım kadarıyla yatakhanesinde arkadaşının teki bunu kıyafetle boğmaya çalışıyor, o da botu ile geriye doğru kafasına patlattıyor. sonra da bir sürü vuruyor. eleman hastanede ölüyor, bunu da atıyorlar içeri. pazartesi günü duruşması var, iş arıyor. olay bu.
.kaynak işi ile başlıyor ama eleman bağırıyor çağırıyor. insanlarla kısa öz konuşuyor. orası iyi güzel ama ölü işindeki adam buna o kadar kötü davrandığı halde niye delirmiyor mesela?
.ölülere kafayı yemekle meşgul herhalde bilemedim. isim benzerliğinden bir kadın cesedini annesi zannediyor, yüzmede nefessiz kalıp ağlıyor. oğlanlar bunla dalga geçiyor ama kimseyi öldürmüyor neyse ki.
.ardından işler ilerliyor, yaşlı bir kadının cesedini yıkayıp giydiriyorlar. bıyıklı iş arkadaşı buna kravat bağlamayı gösteriyor. baba mama yok işte öyle bir gelişim göstermiş. araba ile bunu bırakan şahıs danışmanı falan herhalde. belki yetimhane görevlisi, ne olduğunu anlayamıyoruz. ilkin baba zannediyoruz ama değilmiş. küçük kızı ile bunları yağmurda eve bırakma sahnesi film içindeki tek gülümseten sahneydi.
.komple karanlık, elemana gülmsek yakışmıyor. trendeki ingilizce konuşan, bira içen kız sahnesi de çok saçmaydı. bir yere de varmadı hiçbiri işte. sonunda hapisten çıktı. bitti gitti, annesi ile ilgili bir olay da olmadı. niye izledik lan şimdi biz bunu?
--- spoiler ---