2 Kasım 2016

Die Wand


on beş dakika parçalar halinde izleyebildim. son kısımları daha hızlı bitti ama sıkıcı bir film. filmde insan olmasa, hele hele o başroldeki kadın olmasa film güzel olabilecekmiş ama kadına çok uyuz oldum. insana zaten ayrıca uyuz etmek için filmi özel yapmışlar ama kötü insan iyi insan meselesi yerine tümden girebilirlerdi olaya. felsefi konuşmalar serpelim demişler, devamlı kendi kendine konuşan uyuz bir kadın ve hayatta kalma mücadelesi gibi bir şey yapalım demişler. hayvanlar ve arazi harikaydı. hani sırf güzel hayvan ve arazi görmek için film izlenebilir ama sonu da bok gibi, akışı da bok gibi, olaylar da malca tasarlanmış. işte ne bileyim salak saçma işler oluyor. esas oyuncu köpekmiş zaten, onun için bile izlenebilir tabii.

--- spoiler ---

.şimdi görünmez bir duvar diyor. filmin egzantrik konusu buymuş. kadının teki dağa çıkıyor, tanıdıkları var ama onlar uzaklaşıyor. bir yerlere gidiyor. sonra sabahına bakıyor pat kimseler yok, gidiş yoluna doğru ilerliyor. önden sevgili köpekcik luchs ağlamaklı ses çıkartıyor, bir duvara çarpmış. bekliyormuş. tabii köpeğin tam çarptığını göstermiyorlar. hayali bir duvar mıdır? nedir ne oluyor hiç açıklama zahmetine girmiyorlar.

.o kadar zaman, o kadar çaba sarf ediyor ama altını kazmaya bile çalışmıyor. vadinin yanında yolu kapatmış duvar var ama hemen aşağısındaki nehirden geçmeyi bile denemiyor. ne bileyim kurtulmaya çalışmıyor gibi. kurtulmak istemiyor deseler yine anlayacağım ama yok öyle bir şey. kendi halinde kafayı yiyor.

.ilerleyen günlerde biraz eriyor gibi ama ermek de yaramıyor salak saçma işler oluyor. sen silahını bırakıp o kadar arazide allaha emanet gezersen başına bir şey gelir işte. kendi başına gelmiyor. her şeyden çok sevdiği köpeği ölüyor.

.adamın teki, nerden geldiği belli değil. evcil ineklere neden balta ile saldırıyor belli değil. luchs korumak için koşturuyor gidiyor ama adam onu öldürüyor. kadın da silahını kapıp gelene kadar zaten yetişemiyor, adamı öldürüyor ve öyle zaten filmin bütün olayı bitiyor.

.adamı gömmeyip uçurumdan yuvarlaması iyidi, köpeğini güzelce gömüyor. insana karşı bir gönderme yapmışlar. yalnızlıktan, kendini bilmeye, hayatta kalmaya minik laflar ediyor. yaşam mücadelesi, hayatta kalmalar. seçimler meçimler hafif dokundurmalar var ama tüm dialogların büyük kısmı köpeği üzerine aslında, bu da yalnızlıktan köpeği insan gibi görmek olabilir ama işte garip. köpeğin kendisi zaten bakışları ile zekiyim ben diyordu, pek akıllıydı ama kadın geri zekalı olduğu için köpek öldü.

.hatta yavru kediyi dışarda bırakmış, onu da tilki öldürmüş. ona o kadar üzülmedi. neyse ki en çok köpeği seviyor diyeceğim ama o da garip. öldürülen inek için de bir şey yapmadı. en azından söylemedi. onu da kesip yemesi mi gerekiyordu neydi? kafa biraz gidikti işte. 

.ha sonunda ne oldu? hiçbir şey olmadı. mallar sonunu öyle bırakmış. kurtuldu mu? kendini mi kesti? yaşlandı mı? hiç belli değil. hayatta aşamadığımız duvarları kabullenmeliyize getirdiler bence, içinde yaşam mücadelesi vermesi kazandığını mı gösteriyor? saçma sapan bir insan oldu. kağıdı bitince de film bitti.

--- spoiler ---