22 Ekim 2014

How to Train Your Dragon 2


adamlar iyi yaptıklarını ikinci filmde de yapmışlar ama bir miktar itirazlarım olacak kendilerine. ilk fimi üstüne serisi ve üstüne ikinci filmini izlemiş biri olarak espirilerine hala pek gülmediğimi söylemem gerek. yine filmdeki espiriler serisine göre daha iyiceydi ama eh işte, ikinci konu seslendirmeler meselesi oldu. tipler büyümüş ama sesler aynı kalmış, o da pek olmamış. filmdeki görüntüler, mimikler falan çok daha iyidi tabi seriye göre ama bundan öteye pek gitmemiş. evcil hayvanı ile arasındaki bağ meselesi ise her zamanki gibi harikaydı. zaten sırf bu yüzden izlenebilecek bir yapımdır, pişman etmiyorlar bu açıdan. duygulu anlar yaşatıyorlar. müzikleri pek geliştirmemişler, arada söyledikleri müzik hoştu, bir iki minik melodi vardı. gerisi hep aynıydı.

--- spoiler ---

.babayı öldüreceklerini hiç düşünmediydim, şaşırttılar biraz. evladını korurken öldü, üstüne toothless tarafından öldürdü. bunları iyi yapmışlar. hiccup'ın başa geçmesi için babasının ölmesi mi gerekirdi? baba figürü meselesi de garip aslında ama asıl annesi şaşırtmacaydı. şimdi 20 sene boyunca ejderhaları ile dünyayı keşfetmiş ama berk sakinlerinin değişmiş olabileceğini hiç kontrol etmemiş mi diye sormak istiyorum?

.ejdarhaların anası olmuş tam anlamıyla, drago'nun zarar verdiği ejerhaları falan kurtarıp saklıyormuş iyi güzel ama işte bunca sene sonra karşısına çıkmasına yok artık diyor insan. üstelik ortadan kaybolduğu gece beşikteki hiccup da ejderha sevmiş. anası da savaşa son verme niyetindeymiş. ejderhalar ile dakkasında iyi anlaşmış, anadan oğla geçiyor demek bu işler.

.drago koca alfa ejderhayı nasıl kontrol altına almış? iyilerin alfasının yenilmesi de beklenmedik idi ama işte tüm olay sonunda toohless'in alfanın etkisi yerine hiccup'a olan sevgisini seçmesi meselesi için yapılmış. güzel de olmuş tabi, koca alfaya kafa tutarak bir isyan başlattı sonunda diğerleri de destek olunca yeni alfa kendisi oldu.

.kertenkele gözlerinden köpek gözlerine geçiş gibi, halleri zaten tam bir kuçu kuçu modunda, kendini sevdirmesini falan hep köpeklere benzetmişler. annesi ile karşılaşması ve annesinin ejderhasın karşısında tavırları çok tatlıydı. toothless olayını iyi geliştirmişler, sonunda da güzel bağladılar.

.kalan tipler pek de olmamış yine, salak kardeşler, fishlegs falan filan derken zaten hepsi yan roldeydi, bu arada resmi altyazısında isimlerini de çevirmişler. hiccup hıçkırık gibi, diğerleri sümüklü balgamlı bir şeylermiş. alışınca garip geliyor insana.

.bizim tipler çocukluktan çıkınca hormonlar almış başını yürümüş, salak kıza yazılmaya başlamışlar. salak kızımız da ejderha yakalayan tipin kaslarına odaklandı devamlı, elemanın iyi olacağı da belliydi zaten o kadar espirili konuşmalardan sonra.

.hiccup'ın barış getiren tavırları arada asabımı bozuyor, filmde en uyuz olduğum şeylerden biriydi. tekrar niteliğindeydi zaten, devamlı savaş karşıtı iyi güzel de herkes sana bu adamla oturup konuşulmaz diyor daha neyine bunu yapıyorsun? sırf bu yüzden babası öldü ama çabuk atlattılar meseleyi. doğru düzgün bir savaş hazırlığı ve yine sonu kontrol altına alınma ve sevginin kazanması olsa daha iyi olurmuş. hem hiccup'ın büyümesine ve  lider konumuna yakışan da bu olurdu.

--- spoiler ---