2 Ağustos 2013

2001: A Space Odyssey


kimse kusura bakmasın öncelikle, filmi beğenmedim. beni böyle filmler çok bozuyor, entellektüel kabızlığımdandır herhalde. bilim kurgunun baba filmlerinden diye insan izleyince dişe dokunur bir şeyler görmek istiyor. kıyadan köşeden hoş fikirler falan görebiliyoruz biraz ama hepsi bu kadar. yılına göre görüntüler de iyi olabilir ona da lafım yok, saygım da sonsuz ama filmi izlerken ekrana kafa atma isteği uyandırıyor. akmasın diye, izlerken sıkılalım diye özellikle yapmışlar. sanat filminin karakteristik özelliği herhalde. herkes izleyemesin, izlerken sıkılsın falan gibi bir şey.

evet sıkıldım, bu açıdan başarılı. bir diğer müthiş özelliği müzikleri. anasını satayım sesi kapatmak zorunda kaldım. o nefes sesleri ne arkadaş. amacınız ne? rahatsız etmek ise tebrik ederim ettiniz. bir ettin iki ettin, üç niye ediyorsun. kapatayım mı filmi bitirmeden? inat ettim filmi kapatmak yerine sesi kapattım. klasik müzikler böyle gelişmişliğin gösterisi tarzında göze sokmalar, şimdi reklamlarda çizgi filmlerde kullanılıyor. al ne oldu? neye benzedi? bir tema müziği ki onu daha önce duymuştum. onun haricinde müzik demeye şahit lazım. aslında bu da müzik değil de efekt gibi bir şey. neyse zorla parça parça izledim bitirdim, tavsiye etmiyorum.

--- spoiler ---

.iki üç dakikalık siyah ekranların manasını anlamadım, reklam için mi boşluk bırakmışlar. siyah ekranda yönetmen bize ne anlatmak istemiş. karanlığı, hiçliğimi hehe. böyle başlıyor film. ortalarda benzer bir saçmalığı yapıyor.

.sonra insansılara geliyoruz. tamam fikir ilgi çekici vay anasını evrime göndermeler oradan da uzay filmi falan da, detaylar ne olacak? maymunların ne ara iskelet sistemleri insana benzedi? ya da şöyle demek lazım evrimsel olarak iskelet sistemi değişimi ile maymuna benzememek arasında bir bağlantı var ama filmdeki maymunların bacaklar kollar insan gibi ama hala maymun kalmışlar. o iskelet sistemi ile ağaca nasıl tırmanacaklar?

.ardından kemiği araç olarak kullanmasından hop uzay çağına geçiş yaptırıyor sevgili yönetmen. iyi güzel hoş da etraftaki objeleri araç olarak kullanabilen tek canlı insan değil ki? madem onu bu şekilde kullanarak ilerlemek mümkün şimdiki maymunlar niye insan olmuyor hehe (bu cümleyi manalı şekilde kurabileceğim yer çıkacağını hiç sanmazdım). şimdiki maymunlar, kargalar falan filan araç gereç kullanabiliyor.

.neyse maymunların kıçının dibine bir gizemli dikdörtgen prizması düşer, buna hayran hayran bakarlar iken aya yolculuk eden bir doktor hikayesine geçeriz. saçma sapan muhabbetlerden sonra ayda da benzeri bir taş olduğunu görürüz. bu taş da jupiter civarlarına sinyal gönderiyormuş.

.son ve asıl hikayesi de jupitere yolculuk eden bir gemi, iki uyanık diğerleri uyuyan ve bir de yapay zeka hal 9000 (logosu feci şekilde türktelekom logosuna benziyor). iletişim ile ilgili bir aygıt 72 saat sonra bozulacak diyor ama bakıyorlar aygıtta bir sorun yok. hal'in muadili de ikinci bir görüş olarak bir sıkıntı olmadığını bilgisayar hatası olduğunu söylüyor.

.bizim süper zeki astronotlar dudaklarını saklamadan hal'ı devre dışı bırakmayı konuşuyorlar ve hal sanki devre dışı kalınca ölecekmiş gibi korkarak kendini korumaya alıyor ve astronotun tekini öldürüyor. diğeri azimli çıkıyor ve hal'ı devre dışı bırakıyor. 

.sonra gizemli mesaj çözümleniyor, şu dikdörtgenler prizması hakkında... jupitere varılıyor, uzayda yüzen taşa yanaşıyor bizim esas adam. hop görüntüler de karmaşalar da saçma sapan müziklerde falan filan işte. bir odada uyanıyor. zaman kavramının kaybolduğu bir oda herhalde. açıklama getirilmiyor. zaman akıyor yaşlanıyor ve taşı işaret ederek hakkın rahmetine kavuşuyor.

.filmdeki en önemli vurgu herhalde, ölümden sonrası doğum tarzında son vurgusu ve insanın gözünde evren ya da işte dünya ile kıyas edilecek bir görüntü ile ahanda evren sensen bendeki algın kadarsın tarzında bir şey idi. bundan da başka bir feyz alamadım, çok saçma sapan çok rahatsız edici geldi.

.filmi hızlandırsan, iki saat yürümeler ki yapay yerçekimi kesinlikle böyle bir şey değil, 45dk'da falan hiç bir görüntüyü atlamadan filmi bitirirsin. film 2,5 saat sürüyor nerdeyse... tipler eski tipler, eski film izlerken çok sıkıntı oluyor ben de ama zamanından o kadar da ayrı değil. doğum günü kutlayan anne babalar, eski... hostesler eski, kıyafetler konusunda da pek projeksiyon yapamamışlar herhalde. neyse say say bitmez. seslerdeki rahatsız edicilik yüzünden iki puanını düştüm, allah affetsin beni. rahatsız edici sinemaya karşıyız ailecek hehe.

--- spoiler ---