18 Mart 2018

Annihilation


netflix'in parası efektlere tam yetmemiş. yarı çözünürlükte yapmışlar sanki. biraz webrip versiyonu da kötüydü ama o bir yere kadar etkiler. mesaj vermek istemişler de ne bileyim, hem insanlığın gidişatı hakkında böyle mesajlar zaten verildi, hem de gizem dozunu abartıp mesaj falan da vermemişler. yine de fantastikli, gizemli, bilim-kurgulu film izlemek için işe yarıyor. benzerlerine göre sönük bitiyor, bir felsefesi de yok aslında ama yine de keyifle izleniyor işte. herkes gidip arrival gibi fikriyatı olan bir film çekecek diye bir zorunluluk yok dedim, gittim baktım onun da punı 7,9'a düşmüş. tabii işte 7 ile 8 puan arasında dağlar kadar fark var. şöyle insana farklı bir şeyler katacak film aralığı diyelim. bu filmde ondan yok işte. gerisi var.

--- spoiler ---

.en başta bu pırıltılı, ışıltılı mekanın içine çomakla bir şey sokup geri çekmeyi denemişler mi? ben onu çok merak ettim. bu kadar insan heba ederken adamlar biraz her türlü deneyi yaptıklarından emin mi? zaman sınırlaması var, genişliyor. hepsi iyi güzel ama baya bir insan ölüyor. yaptıkları yeniden insan göndermek.

.neyse ki içeri giden kadınların ölüm görevine gittikleri konusunda pek bir çekinceleri yoktu. bu yüzden bir yere kadar kabul ettik, içlerinden biri delirip niye ölüyoruz diye diğerlerini bağlayınca işler çok karıştı ama yine de güzel oldu.

.esas kadın oyuncu kocasını aldatmış, kocası askermiş. son gizli görevinde hayatını hiçe saymış, bu da kadınla alakalıymış. bu hikayenin romantik kısmı. kadın kocasını bekliyor. zenci profesör arkadaşı ile düşüp kalmış ama sonra tövbe etmiş. bir sene sonra ansızın adam çıkıp geliyor ama adam o adam mı? ağzından kan fışkırıyor, iç organları falan iflas ediyor. 

.bunu gizli tesise götürüyorlar, orada hikayeyi anlatıyorlar. filmin başında da gördük zaten gökten bir cisim deniz fenerinin üzerine düşüyor, oradan etrafa yayılan bir ışıltı oluyor. bunlar üs kuruyor, insanlardan saklıyorlar. bizim biyolog kadın da olaya kocası yüzünden dahil oluyor.

.ekip biraz çabuk kuruluyor. pat diye olaya dalıyorlar. pek bir şey olmuyor derken önce timsah, sonra ayı saldırıyor. aslında bunları da öylesine yapmışlar. ya daha çok saldırı aksiyon olabilirdi ya da hiç olmayabilirdi. o kadar da gerekli olmamış.

.fizikçi kadının insan şeklindeki bitkiye bakarak, insan dna formunun bitkilerde olması bilgisinden yola çıkarak bu prizma gibi dalganın sinyaller gibi her şeyi büktünü söylüyor. genel olarak her şeydeki mutasyonu buna bağlıyorlar. adamlar aksiyon yerine bu hikayeyi daha güzel işleyebilirlerdi. ayak üstü bu halloluyor, sonra olaylar gelişiyor. önceki gelenler delirmiş, kocası asker arkadaşının karnını açmış, içinde yılan balıkları varmış falan filan.

.bunlar bulundukları mekanı doğru düzgün güvenli hale getirmeden ayı saldırıyor, içlerinden en iyisini alıp yiyor. yerken de o kişi ayıya karışıyormuş. nasıl bir manyaklıksa ayı bana yardım edin diye kadının sesinden bağırıyor, deliren kadın ekip üyelerini bağladığı zaman ayının böyle çağırması onları kurtardı işte. komik bir bakıma ama bunlar oldu.

.ayı deliren kadını yedi, geriye fizikçi, biyolog ve psikolog kaldı. birden psikolog fenere gitti. fizikçi ben ağaç olmak istiyorum dedi, ağaç oldu. analojisini anlamıyorum aslında, diğerleri savaşçıydı yırtıcıya döndü, ben barış insanıyım ağaç olurum mu demek istediler. aşırı hızlı geçti. gereksiz flashback'ler sevişme sahnelerini falan çıkarıp bunları anlatsalarmış keşke.

.neyse bir baktık psikolog pat diye fenere gelmiş. bizim biyolog da arkadan geldi. kumda kristal ağaçlar, ortalık dal budak olmuş. duvarsa fosfor bombası elinde patlamış kocasının iskeleti. kamerayı açınca gördü bu olayı. meğer kocası değilmiş, gelen uzaylıymış. orası iyi güzel de son sahneler işte hiç olmadı.

.psikolog anlam arıyordu herhalde. her şeyin dağılması ile ödüllendirildi. ışığa falan döndü, sonra garip bir cisim oldu. biyolog'un gözündeki bir damla kandan üretildi. saçma efektler şunlar bunlar derken aynı hareketleri yapıyordu. fosfor bombasını eline tutuşturdu, en son patlayan uzaylı gibiydi. tam dönüşmemişti. net görünüyordu ama bir karışıklık varmış ya da olmuş gibi tüm hikayeyi anlattığı dünya insanlarını ikna edip kocasına gitti.

.orada sen sen değilsin dedi, o da sen sen misin ki dedi? gözler parıldadı ve film bitti. buradan dünyayı dönüştürdükleri, bunun içinde bir kadın bir erkek yarattıkları sonucuna varıyoruz. tabii adamın kalıntılar yanınca kendine gelmesi biraz anlamsız, belki kadın ortaya çıkınca düzelmiş olabilir. bilemiyorum artık. sonu pek olmadı, olduğu kadar oldu işte.

--- spoiler ---