27 Şubat 2013

The Imposter


başka bir acayip hayat hikayesi belgeseli. imdb bilgisinde esas tip hem başrol oyuncusu adam o'brian olarak görünüyor hem kendi adıyla görünüyor. bu şekilde bile karışık, manası nedir bunun çözemedim. belgesel içeriğindeki gerçek görüntüler gerçek mi? ya da esas oğlan gerçek mi? bunu bile tam çözemedim. aratınca hep aynı tipin resmi çıkıyor. şaşkınlığımı atamadığıma göre fena bir belgesel değil denebilir ama sanki izleyicileri de kandırmışlar gibi geldi bana niyeyse.

--- spoiler ---

.doksanlı yıllarda bir çocuk kayboluyor ve 3-4 sene sonra ispanyada çılgın bir kimlik değiştirme uzmanı bu çocuğun yerine geçmeye çalışıyor. ta en başında kayıp çocuk buldum ihbarını bile kendisi yapmış, telefon kulubesinde çömelik ispanyol polisinin gelmesini bekliyor ve olaylar gelişiyor.

.amerikan çocuğuyum ben diyor. hepimiz amerikan çocuğu der gibi neyse telefonla arıyor amerikayı sanki şehiriçi görüşür gibi bir sürü yerle görüşüp bir tane adayı gözüne kestiriyor ve kaybolan o çocuk yerine geçiyor. çocuk 16 yaşında kendisi 23 yaşında, nasıl fark edilemez bu, ta burdan başlıyor imkansız lan bu hikaye diye düşünülmeye.

.sonra ablası geliyor bunu anlmaya, sarışın mavi gözlü 16 yaşındaki kardeşi yerine 23 yaşında esmer arap kırması bir tipi alıp evine götürüyor. ne kadar aptalmışım diyor sonra anlatırken, aptallığında bir sınırı var arkadaş. hem fotoğraflara bakarak anıları beynime sokmak istedi diyor bizim yalancı tip ya o da çılgın bir alt bilgi aslında. seyirciyi bile kandırıyorlar.

.neyse geçiyor evine, aileden pek şüphelenen yok abisi pek sallamıyor bunu derken fbi nasıl kaybolduğunu soruşturmaya başlıyor, bir dedektif de takılıyor peşine (adam kulak uzmanı) bunun o çocuk olmadığından şüphe etmeye başlıyorlar. adli tıpçı amerikalı bile olmadığına kanaat getiriyor neden sonra.

.işler bu noktadan sonra ailesinin çocuğu öldürüp bunu da yerine aldığına geçer gibi oluyor. en azından yalancı tip bizi buna ikna ediyor üstüne dedektif de araştırmaya kazmaya falan başlıyor ama bir şey çıkmıyor. annesi yalan makinasından tam geçemiyor. abisi de aşırı dozdan ölüyor. sakladıkları bir şey olmasa bu kadar gizem ne lan? diye düşünüyor insan.

.büyük olasılıkla kazara öldürüp, vicdan azabı ile gidip çocuğu alıp benimsemişler gibi görünüyor ama madem öyle neden dikkatleri üzerlerine çektik? diye soran ablası da güzel bir noktaya parmak basıyor. sadece vicdan azabıdır diye cevap verilebilir herhalde. belki ablasının haberi de yoktur bilemedim ama o zaman inanılmaz beyinsiz olmak lazım.

.tabi bir sürü açığı askeri deney hikayesi ile kapatıyor ama ulan dna'dır, yaştır hiç mi fark edilmez? nasıl değişebilir bir insan o kadar acayip yani. neyse işte, sonu muallak kalıyor. delil bulunamıyor. çocuk hala kayıp, yalancı tip de fransaya iade ediliyor. 6-7 sene yatıp çıkıyor falan öyle işte. adamın hayatı oyunculuk olmuş belki imdb ondan aktör demiş bilemedim hehe.

--- spoiler ---