28 Kasım 2014

If I Stay


hoş bir başlangıcı ve devamı var ama son düzlüğe çok bunaltıyor. sonunu da beğenmedim, yine de romantizmi kötü değildi. esas kızcağız hoş olduğundan da kötü gelmiyor olabilir ama temelde müzisyen tipler olunca da izlemesi keyifli olmuş olabilir. hangisi hangisine etki etki bilemedim. sonu ne şiş yansın ne kebap tadında yapmasalar güzel film olacakmış ama işte orada kalmış. müzik filmi açısından daha çarpıcı müzik sahneleri bekliyor insan, kamp sahnesindeki müzik ve cast yazılarındaki müzik fena değildi. diğerleri sıradandı. tabi çello çalımını izlemek her türlü güzel ama işte çok çarpıcı değildi.

--- spoiler ---

.yoğun bakımda ya da komadaki hastalara hastane odasında gitar çalmaya izin veriyorlar mıymış? hiç olmamış sanki o kısımlar. doğrusu kulaklıkla dinletmeye devam etmesi olmalıydı. hem doğru düzgün bir kayıt almış olurdu, kulaklıkla çello dinletti de senin için kayıt aldım demesi daha romantik ve mantıklı olurdu. gitarı alıp söyle babam söyle.

.ölmeliydi, ölse çok daha tatlı olurdu. üstelik oğlan için değil okulu kazandığı için hayatta kaldı bence. o kadar çok seviyor ki çelloyu, ilkin o ölümden döndürdü sonra da okul haberi kalırsam diye düşünmeye sebep oldu.

.romantizmi tatlıydı da bir yerden sonra inandırıcı gelmemeye başladı. daha 17 yaşında müzisyen tripleri falan da öyle geldi. ergenlerin işleri biraz zor tabi, anasının konuşması bu açıdan fena değildi ama film açısından bayıktı biraz.

.filmde durduk yere kahkaha attığım bir sahne de vardı. elini arı sokuyor kızcağızın. beyaz atlı prensimiz durur mu? hemen koşuyor yanına. ne yapacak ulen diye düşünürken, elini emiyor. lan! diyoruz çünkü bildiğin aile meclisi, herkesler var. bu ne rahatlık arkadaş? birden böyle bir şey olunca insan garipsiyor. türk adetleri falan diye düşününce de çok komik oluyor. ağzını burnunu kırarlardı orada onun, sonra bunun geyiğini de yapıyorlar bir miktar. komikti yani.

.kazada ailesinin ölmesi iyidi, madem dramatik ölecekler tabi. bunun üstüne dedemizin konuşmasını da beğendim. kalmanı isterim ama gitmek istersen de bir sakıncası yok dedi adam, daha ne desin? yaşayıp da acı çekme diyor. sevdiklerin gitti, sen de git diyor ama yaşadı salak kız.

.artık çellosu ile evlensin, adam (son çellolu sahnede adı h'adam) da yanında takılır artık. neymiş efendim ne isterse yaparmış, nereye isterse gelirmiş. evi oymuş. yeni mi fark ettin arkadaş? komadan önce nerelerdeydin?

.kamp ateşi, çellonun solo enstruman sanılması haricinde hoş idi. ilk kısmında çaldıkları parça da tatlıydı, sonra beraber çaldıkları da, pek güzel duyum sağlayamamışlar ama parçalar bir ara bakmak lazım tam olarak. belki devasa listemize alabiliriz. tabi daha güncelleyemedik çok biriktiği için.

.insanlar rocker ana babanın kıymetini bilmiyor diye düşündüm. hele süper babaymış davulunu satıp kızına çello almış, tam destek olmuş. çocukken deli gibi çello çalıyormuş, öyle bir şey olsa dünyaları yıkarlar normalde. bunlardan şikayet ederken o tatlı dudaklarına patlatmak istedim. bu arada arkadaş ne öptü, filmin büyük kısmı öpüşme sahnesinden ibaret sanki.

.ilk sevişme sahnesi de kötüydü, pek bir şey göstermediler de kızcağızı hafif şarhoş ediyor. her türlü seni seviyorum diyor. baraka gibi bir yere götürüyor sonra da enstrüman çalmak gibi diyor. dedim saksafona geçecekler herhalde ama pek eğreti duran bir çello çalımına geçtiler ne alakaysa hehe. saksafon olunca hardcore, çello olunca romantik demek.

--- spoiler ---