27 Ocak 2019

Can You Rebuild My Brain?


kendi çapında hoş bir belgesel yapmışlar ama bilgi olarak pek bir şey bulamadım. zaten adamlar kişisel ve bilimsel açıdan demiş. sadece  beyin kanaması geçiren kadının gözünden olayları anlatmışlar. bir anlamda güzel fikir de bir yere varmadı. son tekniklerle beyni hasarlı kişiler için ne gibi bir tedavi yöntemleri olabilir muhabbetini incelemiş oldular. esas karının durumu konusunda ne ilerleme oldu ne başka bir şey, eğer mevzu buysa bunu böyle yarım bırakmaları iyi olmadı. eğer mevzu bilimsel gelişmeleri anlatmaksa da çok cılız kaldı. daha iyisini yapabilirlerdi. buna rağmen kadının içinde bulunduğu durum, değişim ve sözleri çok iyidi. belki sadece bunun üzerine, daha güzel bir kurgu ile yapsalar başka bir belgesel olurmuş. mesela zarar görmüş beynim ile aydınlandım gibi bir şey.

--- spoiler ---

.da vinci learning kanalında diğer belgesel kanallarına göre daha ilgi çekici belgeseller var ama biraz salakça ve eski oluyordu. şimdi adamlar yanına kocaman yeni yazmış, şak diye de başından beş dakikaya gelince izlemiş bulunduk. kötü bir belgesel de olmayınca teşekkür ettik kendilerine.

.genç yaşında beyin kanaması geçirip, beyninin yarısını hasarlı kalan bir kadıncağızın belgeselini yapmışlar. bu kadının en son manyetik alan yayan bir alet ile kullanamadığı kısımları harekete geçirmesi söz konusu olacaktı ama ona cesaret edemedi, mevzu orada kaldı. daha ilersine götürecek gibi yapıp ilerletmemeleri de hiç olmadı.

.felç geçirip, tedaviden çıktıktan sonra okuyamıyormuş. okuma yetisini kazanmak için yine beynine elektrotlar bağlayıp elektrik vermeye başlamışlar, sonra hayatı boyunca ilaç kullanmasını gerektirecek başka bir krize girmiş. ondan dolayı çok korkuyormuş. zaten felç ve beyin kanaması korkusu ayrıca varmış, böyle bir psikopata başlamış ama...

.kadın devamlı gülüyor arkadaş, bir insan hayatın en kötü tecrübelerini yaşayıp neden devamlı tebessüm eder? belgesel için olabilir mi? kamera için olabilir mi? yaşadığı anlara şükredip gülüyormuş. bundan bahsediyor. şükürlü olmanın erdemlerinden bahsediyor. nerdeyse mümin olmuş ama beyninin yarısı yok maalesef.

.empati yoksunu, sosyal bağlantı kuramayan bir abimizin öyküsü daha fenaydı. bu karının giremediği manyetik alete bu abimiz ellili yaşlarda girmiş. girdikten sonra bir değişiklik olmadı demiş, arabada giderken şarkıyı dinlerken tüm duyguları hissetmeye başlamış ve hayatı mahvolmuş. karısından boşanmış, işleri ters gitmiş. duygu yoğunluğu yaşamış öyle manyağa dönmüş ama sonra sakinlemiş herhalde. yine de anlatırken gözleri doldu. karşısında karı da gülüyordu.

.esas yaşlı karının durumu vahimdi. bilmem ne hastalığı var, karının beyninin içine iki tane elektrot mu ne yerleştiriyorlar. dopamini taklit eden bir durum yaratıyor. böylece istemsiz hareketleri azalıyor. aleti yerleştirdikten bir kaç hafta sonra kliniğe geliyor, adamlar kablosuz bağlantı ile veriyor sinyali, karı şak diye iyileşiyor. ne lan bu? mucize gibi.

.robotik kol olayı biraz abartıydı. bir numarası yoktu. zaten haberlerde çıktı ama asistanı olayın manyağı olmuş. kadın kelimelerle mi düşünüyorsun? nasıl yapıyorsun deyince, salak adam doğru düzgün cevap vermedi. soyut düşünüyormuş da sanki kelimeler soyut değil. başka türlü bir öğrenme yaşadığı belli. o da bilgisayarın beyin sinyallerini okuması ile ilgilidir.

.bir de beyin hücrelerine elektriğe duyarlı bir şeyler yerleştirip elektrik ile beyin kontrol eden manyaklar vardı. o fareleri ve ışıkları daha önce görmüştük ama hafızayı falan etkileme fikirleri, pek iyi değil. bildiğin bilim kurgu filmi zaten ama kim bilir ne zaman önce görmüştüm, hala insanlar için yapılan bir şey değil bu. öyle de kalmış, bilim yavaş ilerliyor.

--- spoiler ---