7 Nisan 2013

Stargate: Continuum


böylelikle stargate efsanesi sona ermiş oldu. kalan kısımları izlemiştim tamamen diye hatırlıyorum. sevgili sg-1'a vedamızı etmiş olduk. jack o'neill var idi, hatta general hammond bile var idi. bundan iyisi can sağlığı. konusu biraz dizi konularının tekrarı idi ama yine de saygımız sonsuz. uçaklı takip sahneleri de hiç olmamış bu arada hehe...

--- spoiler ---

.genelde uzay araçları ile uğraştıklarından nasıl uçtuğunu bildiğimiz uçak için pek uğraşamamışlar gibi. bütçe meselesi tabi şimdi rencide etmeyeyim kimseyi. kadro tam idi denebilir. büyük bölümde jack yok idi ama buna da şükür.

.lord ba'al meselesinden devam ettik. bir tane klonu yakalanmış ve goa'uld içinden çıkarılma töreninde başlıyor olaylar. son kalan ben değildim, son gülen iyi güler şeklinde laflar ederken. hop ekipten birer birer yok oluyorlar.

.derken yine bildiğimiz güneş patlamalı zaman yolculuğu meselesi olduğunu anlıyoruz. ama bu sefer ba'al mekanizmasını yapmış istediği yere gidebiliyor falan. neyse stargate'in 1939 yılında taşındığı gemiye geliyor ve ulaşmasını engelliyor.

.böylelikle tüm geçmişi değiştirmiş oluyor. o hengameden kaçan kalan üç kişi (daniel, sam ve cam) değişen zaman çizgisi içersinde bir çeşit karantina altına alınıyor. gel zaman git zaman ba'al istilaya geliyor. tabi neden 70 yıl falan bekledi diye düşünürsek sistemin lordu falan oluyor imiş bu aşamada diye cevap verebiliriz.

.geleceği bildiği için her şeyi uygun yapmış. jaffaları özgürlük ile kandırmış. teal'c baş komutanı olmuş falan filan işte. tabi zaman makinası yapmak bir tek bunun mu elindeymiş o da cevapsız bir soru ya neyse işte.

.güzellikle halledeyim derken vala (kateşmidir nedir işte) dünyayı yok edip makinaya sahip olayım diye öldürüyor bunu işler iyice karışır derken de yine teal'c reis günü kurtarıyor. sapır sapır öldüklerinde bilin ki geçmişe gidip düzeltecekler hehe. öyle de oluyor, cam geçmişe gidip filmin başına geliyor. ba'al engelleniyor ve tekrardan zaman çizgisi düzeliyor.

--- spoiler ---