27 Ekim 2017

Trance


güzel yapmışlar ama bir kaç noktayı pek anlamadım, anladığım kadarıyla o kadar iyi olmamış. onlara takılmayınca hoş bir film. izlemesi keyifli, akışı falan hoş. sahne geçişleri, dialoglar, müzikler, komplesi olmuş yani. en azından kolay tüketilebilir yapmışlar, insan keyifle izliyor. sonlara doğru gizem filmi karıştırmasından bolca yapıp biraz kafa ağrıtıyorlar ama açıklamalar idare eder. insan karakterinin hızlı değişimi var, ha esas psikolojik sıkıntılı bir olay gibi ele alırsak belki tamam diyebiliriz ama şaşırtmaca için de biraz karakterlerle fazla oynamışlar gibi, onun haricinde hoş işte. şöyle hipnotizeli, tablo hırsızlıklı, mafyalı, beyin oyunlu bir film izleyelim dersek, iş yapıyor.

--- spoiler ---

.en fazla takıldığım mevzu bu mafya tipinin başı fransız tip franck ile ne halt ediyor? birlikte oluyor herhalde ama sevgili oluyor mu? seviyor mu? hadi sevdi diyelim, kadının 25 milyon sterlin değerinde tablo ile gitmesine izin veriyor mu?

.gizemin özeti şöyle: bu eleman takıntılı bir aşıkmış. karıya rahat vermemiş. o da hipnotize ile kendini unutturup, bir tablo hırsızlığı için bu tiplerle birlikte çalışmaya ikna etmiş. her şey iyi güzel derken tam filmin başında hırsızlığın en can alıcı noktasında franck bunun kafasına patlatır, o vakit unutulan anılardan bir kısmı kendine gelir.

.tam o sırada mailine bakarken araba çarpar. sürücü kadını bu takıntılı olduğu karı olarak görüp öldürür ve bagaja atar, tablo ile birlikte. olaylar böyle işte. iç içe iki gizem var. biri karının ölümü diğeri tablonun yeri.

.ilkin karının ölümü mühim bir olay gibiyken, sonra adam canlı canlı insan yakmaya başlar. öncesinde de peynir ekmek yer gibi adamı aletinden vurup öldürür. ne bileyim en başta muhlis bir karakterli insanken sonra birden deli insan olur. önceki filmlerinde de böyleydi sanki bu eleman. en çok bu tip yakışıyor herhalde.

.onun haricine insanın sürekli kendini kendine hatırlatması ve tomografi sahnesindeki konuşmalar güzeldi. kadın adamı nasıl hipnotize ettiyse elektrik vermeden şok veriyordu. güzeldi yani bir bakıma.

.ha tablonun yerini hatırlatma meselesi için bu kadar uzun yola gerek yoktu sanki. farklı bir anahtar çıkıyor, o arabada olabilir lan deyip arasalar belki daha kolay bulunabilirdi.

.bir de kılsızı sevmesi olayı var, o da çok saçma geldi. filmin bir kısmını madem cinsellik sokmadık, sokuverelim diye döşemişler gibi olmuş. bir de işin ucunu sanattaki mükemmelliğe bağlamışlar, iyice komik olmuş. tabii bence.

--- spoiler ---