taze bir güney kore filmi, daha tam kaliteli versiyonları çıkmamış ama izlemiş bulunduk. filmin havası güzel, gizemler falan da düğüm düğüm, o da güzel ama son kısımda tam bir açıklama alamadık. genel hatları ile açıklamış oldular, gerisini de seyirciye bırakmışlar herhalde. oyuncuların hepsi çok acayipti, yan karakterinden esas karakterine ciğerlerini ortaya koyarak oynamışlar. küçük kızı falan nasıl oynatmışlar, aklım almadı. kurgusu, görüntüleri, müzikleri falan da komple tatlıydı işte. keşke biraz daha detaylı açıklasalarmış. filmin sonuna kadar insan kim iyi kim kötü zaten zor karar veriyor. bitince de kalıyor öyle.
--- spoiler ---
.bir kere beceriksiz, korkak ve şişko polis betimlemesi harikaydı. filmin yarısından fazlası ona gitti sayılır ama polisiye hikayesi içinde aynı zamanda virüs hikayesi var gibiydi, sonra pat diye fantastik şamanlara döndü.
.uzun saçlı şaman tipin şarlatan olmasını bekledik, önce beklenilen gibi yapıp sonra tersini gösterip. sonra da ters köşeye yatırdılar. meğer adam kötüymüş. madem kötü neden kızının yanıan gitmesini söyledi? onu da öldürmesi için mi?
.tamam madem bir görünüp bir kaybolan genç kadın iyi, o vakit neden adamın gitmesini engelleyemedi. hatta neden ilkin yanlarına git dedi. üçüncü horoz ötüşünden önce git, sonra gitme mi demek istedi? kurulan tuzak kimin içindi? kadın uzun saçlı şaman ile karşılaşmada neden öldürmedi? böyle sorular uzayıp gidiyor.
.başlanıçtan itibaren kasabada acayip hastalıklar, zombi gibi insanlar. çıldıran insanlar, birbirini kesen aile üyeleri derken bizim beceriksiz polis olayların ortasında kalıyor. bir şey de yapamıyor ama japon hakkında hikayeler geliyor kulağına, dağda tek başına yaşayan süğer bir cane corso köpeği olan abimiz. filmin akışı sevilmeyen yabancı ve ötekileştirme gibi gelişiyor, hatta son dakikaya kadar öyle gelişiyor ama pat şaşırtıyor.
.meğer hakkaten japon şeytanmış lan!? nasıl yani? tamam adamın ölmemesi bir şey, kadının tutup bu adamı arabanın önüne atması başka bir gösterge ama amacı neydi? köye hastalığı yaymaya mı gelmiş? ölenlerin niye fotoğraflarını çekiyordu? fotoğrafını çektiğini zombi gibi canlandırmak için miydi?
.karşı tarafta olduğu anlaşılan kadın niye bir şey yapamadı? şişko polis ile ilk karşılaşmada insan biraz bir şeyler açıklamaz mı? kimse doğru düzgün bir şey anlatmadan dalıyor birbirlerine. japon tip zaten köpeğinin ölümüne göz yumarak şeytan olduğunu göstermişti ama yine de ağzından iki kelime çıkmadı.
.köyümüzden üç güne git, yoksa seni öldürürüz diyen bir tipe sakin sakin baktı. insan şüpheleniyor ama o kadar değil. yabancıları öldürmeyelim muhabbeti yapacaklar sanıyor ama yapmıyorlar, ne bileyim bir hayli kafa karıştırıyor.
.zaten virüs meselesi de garip, hastanelere arada gidiyorlar, açıklama yapan doktor yok. papaza gidiyorlar, hristiyanlık ta oralara kadar gitmiş. hastaneye gidin diyor. şamanlar desen ayrı bir kafa, açıklama yapacak adam yok.
.korkak şişko babanın kızını kurtarmak için değişik bir kafaya bürünmesi, adam öldürmesi meselesi de var. neden bunlar benim başıma geldi deyince adam öldürdün diyor da ne alaka değil mi? buna kafayı yerken zaman geçip, kızı ailesini doğruyor ama hakkaten kafa karıştırıcı. ilk aşamada adamın öyle bir kötülüğü yoktu, zaten işgüzardı. bir şey beceremiyordu. işler kızışınca pislik yapmaya başladı. köpeği öldürmese iyidi, süper köpekti. öyle ölüp gitti işte, baban polis halledecek diye de sayıkladı.
--- spoiler ---