22 Şubat 2017

Doctor Strange


görüntüler muazzam olunca klişelere falan hiç takılmadım. marvel evreninde böyle bir karakteri de duymadıydım, belki bir miktar kırmızı pelerini görmüş olabilirim ama gerisini hatırlamıyorum, güzel hikayeymiş. zaten fantastik hikayeden insan daha ne bekler ki? beklentileri karşılıyorlar. arada güzel laflar ediliyor. güzel toparlamışlar, esas kötüsü biraz zayıf kalmış. ilkin sonsuz yaşam muhabbeti döndürüyorlar, temellendirecekler güzel bir şeyler çıkacak zannediyoruz ama basit bir pazarlıkla olayı bitiriyorlar. sonu şöyle daha sağlam bir şeylere dayansa, yaşamı maşamı, zamanı mamanı güzelce sorgulatsa film süper olurmuş ama şimdi iyi olmuş işte, güzelce vakit öldürtüyor. esas oyuncuyu da çok hızlı konuşturmamışlar ona sevindim.

--- spoiler ---

.ara sahnedeki yaşlı abimizi gözüm ısırıyor diyordum çizgi roman yazarı, marvel evreninin yaratıcılarındanmış. belki de ta kendisidir, nedense tipi tanıdık değil. hani öyle kitabını falan da bilmem ama ilginç bir ayrıntı.

.hikayemizin esas adamı beyin cerrahı, yine karakter oyuncusu tek karakteri oynuyor. süper zeki ve kendini beğenmiş bir tip, yine aynı tip ama gidiyor doğuya biraz kendini geliştiriyor. mesele sen değilsin felsefesine erişiyor.

.tabii arada bir olay başına geliyor, zaten olay olmasa süper işi, süper arabası ile kendin sıvazlamaya devam edecek. şimdi parmaklarına bu kadar değer veren şahsiyet, tam bir trafik canavarı. yolda sürat yaparken ilginç hastalar arıyor. bir tanesi fazla ilgisini çekiyor ve son sürat kazasını yapıyor. sonra da parmaklar artık iş görmez hale geliyor.

.bir sürü ameliyat, bir sürü doktor derken soluğu doğuda alıyor. araya bir karakter karıştırıyorlar. omuriliğini kopartmış bir eleman sonra pat diye yürümeye başlıyor. fizyoterapistinden edindiği bu bilginin peşinden ta nerelere gidiyor.

.enşınt van dedikleri kel teyzemiz, şaolinci rahip gibi mübarek zaten giriş sahnesi ile göz doldurmuştu. sonra tanışma fasılları, astral bedenleri, muhabbetleri falan çok iyidi. ölüm zamanı da fena değildi. karanlık boyuttan güç çekmiş, bunca zaman yaşamış ama hala ölmek istemiyor. kendi ile çelişiyor ama hayat budur falan diyecekler, prensipleri yok ama dünyayı sayısız yok oluştan kurtarmış. ne bileyim işte öyle bir şeyler.

.dünyayı koruması için strange'in eline bakıyoruz. bir miktar da zekasıa, aslında eğitimi bitmeden esas kötü ile kapışıyor ve bir türlü ölmüyor, güzel yaralanıyor. eski sevgilisine (kısmi) koşuyor diktiriyor kendini, adamları da tam dövemiyor ama işte daha eğitim bitmeden bu kadar hadiseye karıştığı vakit ölecek zannediyoruz.

.belki pelerin olmasa yine ölürdü, neyse ki o kurtarıyor. kendisi de çok espiritüel bir pelerin, derken olaylar karışıyor. dünayı koruyan üç tane manastır varmış onlara saldırıyorlar. geriye hong kong kalıyor, son mücadele için zenci yoldaşı ile dövüşe gidiyorlar.

.bakmışlar çok geç, hemen strange abimiz zamanı geri alıyor, yasaklanmış bu hadise ile günü kurtarıyor ama daha iyisini yapıyor. karanlık boyutların efendisi (karmaşık isimli bir şey işte koca suratlı tip) ile anlaşmaya gidiyor. elemanı zaman döngüsüne sokuyor ve pazarlık ediyor.

.iyi güzel de kadar güçlü arkadaş niye pazarlığı kabul ediyor? zaman döngüsünden çıkarttığı an ezse ne olacak? bunlara pek girmiyorlar. askerlerini geri çekiyor (içine alıyor demek lazım) alın size sonsuz yaşam muhabbeti döndürüyorlar ve öyle bitiyor.

.bitişe de iki sahne koymuşlar biri thor ile geyik yapıyor. gelmişler new york'a sebeb-i ziyaretiniz nedir diye soruyor. öyle bir şey olmadan bitiyor. 

.esas zenci eleman mordo muydu neydi, onun meselesi ile bitiyorlar. sonraki filme konu böyle mi olacak? eleman ben bu dünyanın sorunu nedir buldum diyor. fazla büyücü var diyor ve kendini her daim ayakta tutmak için büyü yapan elemanın büyüsünü alıyor, adam yine kötürüm kalıyor ve öylece film bitiyor.

--- spoiler ---