15 Ekim 2014

Deliver Us from Evil


korku gerilim açısından hiç fena değil, gayet iş görüyor. şeytan çıkarma açısından da fena değil. genel hikaye açısından çok orjinal sayılmaz. gerçek olaydan alınmıştır tarzında uyarı ile başlayıp bilgi ile bitirmesi de enteresan ama tabi gerçek olaylara dair belgeler falan göremedik. korku gerilim filmlerine göre fazla mekanda geçiyor, şeytani durumların geçişi ve ortaya çıkışında çok fazla bir açıklama getirmediler. esas abimizin özelliği ve şeytan çıkarıcı pederin kabiliyetleri konusunda da insan çok ikna olmuyor ama yine de iyilerdi. yer yer hoplatma efektleri mevcut, müzikler de idare ediyor işte. the doors (çok da haz etmem abilerle ama) meselesi en iyi kısmıydı herhalde.

--- spoiler ---

.ırak muhabbetine yok artık dedim öncelikle. hristiyan şeytanını ta ıraklardan çıkardılar. daha sonra yaptıkları açıklamada romanın orta doğuyu feth ettiği dönemlerden kalma bir şeytan olduğunu anladık. zorlamaydı ama yine de fena değildi. sonuçta ırak asker falan filan derken bir sürü filmde görüyoruz amerikan kültürüne etkisini.

.neyse üç asker savaş sırasında bir yere giriyorlar ve görüntü kararıyor, daha sonraki izlemeler ve açıklamalar eşliğinde duvarlaki çizilmiş şekiller ve yazılar marifeti ile bunlara şeytan kaçtığını öğreniyoruz. bu yazı ile meyilli olanların içine şeytan kaçabiliyormuş. yazıya devamlı maruz kalan esas abimize pek kaçmıyor ama radarları yüzünden bunun ruhunu istiyorlar.

.esas abimizin bu özelliği hele hikaye anlatıcı kişiyse biraz saçma oluyor tabi. pederle birlikte çalışmaya devam ediyorlarmış. peder de karı da kızda gözü olan eski keş bir tip imiş, şeytan çıkarma konusunda tecrübeli falan filan ama son zamana kadar pek de aktif görmüyoruz kendisini.

.neyse garip polisiye olaylardan sonra işler karışıyor, esas abimiz olayları birleştirirken tıkandığı noktada peder devreye giriyor. kendinden menkul komikliği olan ortak da kapşonlu eleman takibi sırasında ölüyor. derken tabi olmazsa olmaz olan ailenin tehdidi meselesine geliyoruz.

.kapşonlu esas iblis abimizin ailesini kaçırmış bir yere hapsetmiş. izin ver de içine girelim diyor ama izin  vermiyor. onun yerine şeytan çıkarma ayini yapıyoruz. fena değildi ayinimiz, tabi bin kere yapılan bir hadise olduğu için kutsal su atımı mesela insanda gülme hissi yaratıyor. bunu da en son noktada the doors müziği ile üzerlerinden atıyorlar. en orjinal olayı müzik kısmıydı zaten filmin.

.neyse şeytan çıkıyor, ailesinin yerini söylüyor ve sonsuza kadar mutlu yaşıyorlar. tabi 12 yaşından beri allahsız olan abimiz artık allahlı, yeni çocuğunu vaftiz falan ediyor. öyle de bir hristiyanlık propagandası ile olaylar tamamlanıyor. son sahne olmasa ve ailesinin başına bir şey gelse filmin değeri artı bir buçuk puan artardı ama buna da şükür dedik.

.özellikle hayvanat bahçesindeki aslanlı sahneleri sevdim. içinden sinek çıkan ceset iğrençti, çocuğunu hendeğe atan kadın pek psikopattı. yatak altı ve ani görüntü sahneleri de fena değildi.

--- spoiler ---