baya baya kan gölüymüş, izlerken beni pek bir yıprattı. yıpranmak isteniyorsa izlenebilir. temel hikayeyi sıkıntıya sokan mantık hataları vardı ama inanılmaz çarpıcı olduğundan dolayı onları görmezden geldim. güzel çekmişler, müzikleri de yerli yerinde basmışlar. esas oyuncular da iyiler hoşlar. ingiliz filmi işte, ekibi memleketlerinden toparlamışlar. eğitim sistemi, çocuk psikolojisi, ingiliz aile yapısı falan gibi eleştirileri varsa, çok abartmışlar. yani eleştirmişler ama ne bileyim yuh artık diyorum. göle gidip sırayla ölen gençler filminde biraz yerler değişmiş gibi. filme kaptırınca ciddi sıkıntılı işler oluyor, kesme biçme ve tabii ayağa tahta batması gibi acıtan sahneleri de bol.
--- spoiler ---
.bir kere bir sosyopat veledin psikolojisi içersindeyiz. kendi sürüsünü keser mi? bir tanesini yakıyor, diğerini döverek öldürüyor. diğerleri niye karşı çıkmıyor? bu çocuk neden böyle olmuşunu da çok araştırmamışlar. babası sıkıntılı bir tip (misfits probation worker kendisi) çocuğu dövüyor mövüyor da, her dövülen böyle olacaksa işimiz var.
.ilkin yumuşak başlıyor. bizim sevimli çift eğlenmeye buralara gelmişler. eden lake'de bok mu var? değil mi ama? adam evlilik falan teklif edecek, her şeyler yolunda, paralar pullar tamam. derken geliyorlar gölün kenarına kamp kuruyorlar, gölde yüzüp güneşlenirken veletler ile karşılaşıyorlar. derken olaylar karışıyor. karşılaşmada gerginlikler, acayiplikler bir yere kadar.
.sonra kasabaya gidiyorlar, acayiplikler artıyor. evine falan giriyor niyeyse, yok şikayet edecek gibi oluyor. bir şeyler yapmalı diyor, edemiyor geri dönüyorlar. kamp yerlerine geri dönüp oynaşmalara devam ederken, arabalarını çalıyorlar ve olaylar gelişiyor.
.bir sürü sıkıntı işte, hiçbiri olmayabilirdi ama oluyor. köpeğin ölmesine her türlü üzüldüm. ondan sonra araba ile kaçış, kaçamayış ve kaza maza olayları vardı. orman içersinde zaten nasıl öyle sürüyorsun değil mi? klasik korku kaçışı ve yakalanışı.
.adamı yakalayıp dikenli telle sarıp işkencelere başlıyorlar. bundan sonrası zaten daha inannılmaz. elebaşları herkesleri olaya dahil etmek için herkes adamı biraz kesecek diyor. bütüm çocuklar psikolojilerine göre kesik atıyor. bir tanesi gönülsüz kesiyor, diğeri korkak kesiyor. zenci zaten pislik, sokuyor bıçağı, onun kesiği öldürüyor sanki. diğeri de sağlam kesiyor. kıza kestirmiyor niyeyse ama saçma işte zaten.
.derken telefonlarına bluetooth ile bağlanıp arama falan yapıyor, sonraki sahnelerde de veletlerin birbirine telefon açtıklarını görüyoruz. bu malların sinyalleri yok ama veletlerin var gibi bir hava katıyorlar. kadın da zaten senin sinyalin nasıl var diye bağırıyor. filmi farklı zamanda iki parça izlediğim için ben mi karıştırıyorum bilmiyorum ama sinyal saçmalığı ciddi saçmaydı yani.
.neyse telefonla bunların dikkatini dağıtınca kadın kaçıyor, adam dikenli tellerden sıyrılıyor, yuh artık dediğinizi duyar gibiyim ama daha bunlar pek bir şey değil.
.neyse adam kaçıyor, kadın kaçıyor. adam arabadan ilk yardım çantasını alıyor. sonra birbirlerini şak diye buluyorlar. karının kafasına levyeyi geçirecekti ya neyse öyle bir saçmalık yapmıyorlar.
.birlikte kaçıyorlar, buldukları yerde yaralarını sarmalara çalışıyorlar. yüzüğü, evlenme teklifini ve ölmeyeceğiz nidalarını burada duyup üzülüyoruz. adam zaten iyi titreme rolü kesmiş, onla birlikte zangırdıyoruz. derken kadın adamı bırakıp yardım almaya geçiyor. bunu yapınca öleceği kesin zaten. adam gidici, kan man kalmamış. kadın yolu bilmiyor. gidip yardım isteyecek ama kimden? bu veletlerin ailelerinden mi? şaka gibi yani.
.neyse koştur moştur derken, o kadar ormanda koşturmaca zarfında ayaklarına kıymık batmaz iken, yakın çekim gel de bana bas diye duran sivrice bir tahta parçasına ayağını basıyor ve avazı çıktığı kadar bağırıyor. tamam can havli bir kere böğürdün, ikincisinde ağzını kapasana? madem kapayamadın, az sonra veletlerden kaçmak için ayağına batan cismi tersine ittirip çıkarırken nasıl bağırmadın? yanlış duymadınız, ayağına batanı iyice bastırıp çıkartıyor. insanın içi gidiyor vallahi.
.derken derken, filmin başındaki bu çeteden bağımsız güya masum çocuk ile karşılaşıyor. yardım et bana, anana götür falan filan derken çocuk bunu diğer çocuklara götürüyor. hem de çocuk aklı ile seni kestirmeden götürüyorum derken, telefonla diğerlerine mesaj atıyor ama ruhu duymuyor. zaten sinyalinin olmasını falanı filanı geçtim, diğerleri pat diye geliyor ve inanılmaz bir diğer sahneye geçiyoruz.
.veletler bunları bağlamış, adam ölü, kadın canlı ve yakacaklar. suç ortağı olsun diye de sonradan çıkan çocuğa yaktıracak, inanılmazlık diz boyu. zorla yaktırıyor çocuğa, adam tarafından yaktığı için ipler kopuyor ve kadın kaçıyor. tabii veletler ip kopar bunu da telle bağlayalım falan diyememiş herhalde. öyle tasarlamışlar, yapacak bir şey yok.
.kadının arkasından minik veledi göstererek, geri dönmezsen yakarım çocuğu diyor. blöf sanıyoruz ama cidden çocuğu yakıyor. ulan sen nasıl bir manyaksın. böyle bir şey yok ki? yani aşırı abartının da abartısı.
.bundan sonrası iyice rambo misali oluyor artık, pislik (çöp) içinde saklanmalar. bulduğu cam parçası ile en masum çocuk öldürmeler, yardım diye koşarken orman içinde rastladığı arabalara binmeler ama arabanın çocuklardan birinin yakının olduğunu sonradan fark etmeler. böyle gidiyor.
.arabayı alıp kaçıyor tabii, iyi güzel diyoruz ama öyle değil. salak kız çıkıyor arabanın önüne, eziyor geçiyor artık, kadın da manyaklaştı. deli gibi kasabaya sürmek nedir? kasabadan kaçsana arkadaş, sen onların çocuklarını öldürdün değil mi?
.bu kadarını da hesap edemiyoruz, aslında kaza yapıyor ama yine de olsun. gidip telefon bulup polis çağırmaktansa veletleri daha eve gelmemiş ama kendi aralarında manyakça eğlenen mal ebeveynlere geliyoruz. ilkin yardım ediyorlar, sonra olayın boyutunu anlıyorlar.
.en psikopat çocuğun babası, kadını tutuyor. hep birlikte kadını banyoya götürüp öldürüyorlar, artık buraları göstermiyorlar. psikopat çocuğun bakışı ile bitiriyor.
.hani eleştiriyse bile aşırı, aralarında manyak veletler çıkıyorsa, onlara gaz vermek gibi olmuş. sosyopatlığın bile bir sınırı olmalı, çok abartmışlar.
--- spoiler ---