24 Eylül 2014

Hours


filmi pek beğenmedim. duyguyu zaten verememişler, bana gerginlik de pek veremediler. öyle iki arada bir derede film olmuş. esas adam da çok zorlamış kendini oynamaya sanki, esas hatunu pek göremedik. hoş hatun olsa da o da iyi becerememiş oyunu. zorla oynatmış gibiler herkesleri. sonu da pek şaşırtıcı olmadı. mücadeli konular falan ilgi çekici oluyor da bunda ya filmden ya olay anlatımından bir sürü mantık hatası da vardı sanki. ısrarla izlenirse izlenebilir tabi, ben karışmıyorum.

--- spoiler ---

.pil meselesi var bir kere, şimdi bu pil arada 1:51 gösteriyor arada 1:47'e iniyor. arkaplanda kaldığı zaman vakit 1:30 altına inmişken tekrar kırklarda falan gösterdi. tekrar arttığını görmediğimiz için pek normal gelmedi bu iş bana ama ne bileyim yönetmene de  bok atmak gibi olmasın şimdi. saat kurma meselesi var ayrıca, devamlı 45sn'e mi kuruyor? olaylar kesinlikle 45 saniyeden fazla sürüyor. o da pek olmadı gibi, üstelik ilk üç dakikadan başladıydık, azaldıktan sonraki karede saatini de ayarlamadı hiç. o da olmadı, bir sürü ayrıntı var  böyle.

.mesela hastaneyi yağmalamaya gelen tipe saatini teklif ediyor. lan saat kızını hayatta tutan en önemli araç, o olmasa yerinden kıpırdayamazsın. ha adam gidecek de başkasına haber edecek de ona güvenerek diyor belki ama saçma geldi bana.

.makinanın ışığı kapanmıyor mu diye düşündüm diğer yandan, pili tükenip duruyor, orada ışık tuşu yok mu? yoksa ışığı sıcaklık veren cinsten ışıklardan mı? sıcaklık meselesi de var tabi ama ne bileyim fazla detaya girmeyelim işte.

.ardından elle çalışan jenaratörü kopartıyor, ayağı ile ya da bir sopa vasıtası ile çevirmekten abanarak çevirmeye geçiyor, tamam hali kalmadı da kopartırsın işte be arkadaş. saate falan da dikkat etmeden küvezi (ismi öyleydi sanırım) açıp suni tenefüs yapıyor. adam kir içinde, hasta değilse de bebeği gebertir yani ama hemen sonrasında kurtarma yetişiyor ve mutlu son.

.aslında köpek kurtarmış hepsini, ayağına bir şey dolanması ve köpeği kurtarması meselsi de çok göstermelik oldu. filmin bu hikayesini hafif köpek üzerine yığsalar çok daha güzel olurmuş, hem meraklısına hitap edermiş hem de asıl kahraman köpekmiş.

.gerçek hikaye midir? ne kadarı gerçektir, ne kadarı değildir bilemiyorum. öfke problemi olan bir abimiz, sonunda adrenalin ile ayakta duruyor. iki kişiyi de harcıyor ama kızını koruyor falan işte.

.katrina kasırgası vaktinde olan bir hadise, millet o kadar yağmaya geliyor de yardım gelemiyor o enteresan tabi, hastanede kimsenin kalmadığını düşünüyorlar belki ama ilk seferde giden doktor var, o nasıl unutur? arkasında serum getiren hemşire var. nasıl kimse arayıp sormaz falan? bir sürü olay insanın aklına takılıyor işte.

.aradaki duygulu sahneler de hiç ikna edici değildi. gereksiz çeşni gibi olmuş. filmin türü yüzünden hatunu cürretkar da kullanamamışlar, bomboş olmuş yani.

--- spoiler ---