9 Mayıs 2013

Rise of the Guardians


filmi beğenmedim, tamam çizimler güzel ama film kötü. bir şeylere inanmayı aşılama olayını çok abartmışlar gibi geldi. büyüyüne kadar masallara, ölene kadar dine inanmak gibi algıladım bunu. üstelik verilen örnekler de bunu destekliyordu. girişi, gelişmesi, sonucu ve hatta müzikleri bile standart idi. fabrikada film basıyorlar sanki...

--- spoiler ---

.tüm savaş bir tek çocuğunun inancına kalıyor, sonra da bu çocuk dünyayı kurtarıyor. eh bu kısmına fena değil diyelim ama gerisi işe yaramaz gerçekten. yok efendim kimse inanmıyormuş da yok efendim ay görünmediği zaman aya inanmıyor musun? da... daha neler. ay tanrısının filmi olmuş herhalde.

.sandman midir nedir? onun türkçesi yok muydu? onu da aşılasınlar. amerikan folklörü falan olacak herhalde bunlar da. hepsi araklama sayılır ya yine de sanki tüm dünya bunlardan ibaret gibi film çekmeleri de insanı sinir ediyor.

.hele bunu körpe dimağlara pompalamarı daha bir sinir ediyor. ulan paskalya tavşanı nedir? çocuğun buna inancı neden bu kadar önemlidir? bu neyin filmidir arkadaş, erken dönem misyonerlik çalışması gibi geldi bana. böyle bir niyetleri yoksa dahi bu sonuca çıkıyor. yapacak bir şey yok.

.hiç bir şeye inanmama gibi bir seçenek de yok, ha gerçekte de böyle seçenek olmayabilir ama karabasana bile inanıyorlar ama korkmuyorlar. böyle yeniyorlar onu da... ruhlu şeytanlı filmlerde de benzeri oluyordu. resmen kapkaranlık bir film aslında bu anlamda.

--- spoiler ---