7 Kasım 2016

Finding Dory


devam filmi olarak araya yıllar girmiş ama adamlar hikayenin hemen ardına eklemişler. hem iyi olmuş, hem kötü. insan hatırlamıyor ama bir yandan da basit bir hikaye aslında, hatırlanıyor. bir tek sondaki kuşları hatırlayamadım. onda da gönderme olmuştur. görüntüleri hoştu, müzikleri görüntülere oturtmuşlar. hatta bir yerde tam kelimesi kelimesine müzik oturtmuşlar. aferin dedim. bölümün kendi hikayesi ve ek karakterleri falan tatlıydı aslında, ilk filmin orjinalleri yok ama işte aile ve macera filmi daha ne bekleyebilir ki insan? hoşça vakit öldürttü, kah güldürdü kah hüzünlendirdi. başarılı olmuş bahsi geçen bu açılardan.

--- spoiler ---

.dory hanımlar şu kısa hafızalı, uzun hafızası sıkıntı olan balıkcağız idi. pat diye onunla başlıyor hadise. ilkin küçüklüğüne iniyoruz. anasını babasını unutma tehlikesi var. derken pat diye kayboluyor ve unutuyor. üzerinden şak diye yıllar geçiyor ve nemo'yu bulma macerası başlıyor. hani nemo'nun babasının ona çarpması ile tetiklenen olaylar işte.

.pat diye onu da geçiyorlar. nemo ve babası mutlu ama bunların günlük aktivitelerinde ailesini hatırlatacak olaylar oluyor. ülen benim ailem nerde diyor? minik anılar canlanıyor. her seferinde parça parça annesinin babasının nerede olduğunu hatırlıyor.

.macerayı da bu sürüklüyor, once okyanus kurtarma merkezi gibi bir yerlere gidiyorlar. karantinaya alınıyor, sevgili ahtapot hank ile karşılaşıyor. kendisi tekrar okyanusa dönmek istemiyor niyeyse. korkuyor muymuş neymiş? hızlı geçiyorlar burayı. dory'nin etiketini istiyor. o da ailesini bulması karşılığında vereceğini sölüyor ve hikaye kopup gidiyor.

.nemo va babası da dory'nin peşinden geliyor. foklarla ve kafadan çatlak kuşla uğraşmaları iyidi. iki karaktere de güldüm. pek bir şey beceremiyorlar gibi ama kader karşılaştırıyor onları.

.kader demişler boru arkadaşı meselesini biraz hatırlıyorum. nemo'da balina ile konuşuyordu. şimdi hakkaten gözleri iyi görmeyen balina kardeşimiz ve akvaryum arkadaşı ekolokasyonu bozuk başka bir balina kardeşimiz varmış. her iki karakter de süper olmuş. en son olaylar hızlanınca, ekolokasyon pek işe yarıyor. öyle böyle değil.

.ilkin özel sergide diye düşünüyor, oraya gitmek için bin bir badire atlatıyorlar. oraya vardıklarında karantinaya gittiklerini öğreniyor. hepsi kızlarının peşinden gitmek içinmiş. tekrar karantinaya giderken borularda kayboluyor. kader balinası yine yetişiyor yardımına. nemo ile karşılaşması da tekrar burada oluyor. güzeldi hepsi.

.varıyorlar karantinaya, mavi balıkların akvaryumunda anasından babasından iz yok. öldüler onlar diyorlar. hiç anne babası ölür mü? hem de aile filminde, bir an inanıyor insan. dory'nin kafa bulanıklaşıyor. bir haller, bir olaylar kopuyor şak kendini yine okyanusta buluyor. yine kayboluyor ama kabukları takip ederek anasını babasını buluyor.

.meğer bunca zaman yaşamışlar, hem de en pis yerde. her gün yerlere kabuk koymuşlar. bir gün birine rastlarda dönüp bulur diye. sonunda hakkaten işe yarıyor. insan duygulanıyor bu hadiseye. allahın balıkları, ne bu kadar hayatta kalırlar ne de sanki başka yavruları olmazmış gibi, bir an kaptırıyor insan kendini. 

.ama bir şeyler eksik, nemo ve babası transfer akvaryumunda kamyonda kalmış. hank ile birlikte oradalar. dory tekrar çılgın bir planla geliyor. köprünün orada trafiği sevimli su samurları ile kesiyor. sonra yok efendim kamyon kullanmalar ve özgürlüğe kavuşmalar derken, yavaş çekim bilindik şarkı eşliğinde okyanusa kendilerini salıveriyorlar. hepsi iyidi güzeldi. hani çok abartıydı ama işte keyif  verdi.

.son kısmı uzamış işte, tekrar mekanlarına dönüyorlar. ailesi ile birlikte mutlu yaşıyorlar. ahtapot da son kısımlarda komiklik yapmış, sonraki hikaye onun herhalde ama  seneler geçmesi gerek.

--- spoiler ---