29 Eylül 2018

Leave No Trace


ağır dram yapmayalım demişler, tamam tercih meselesi ama adamın sıkıntısı ne? bunu üç cümle ile anlatsalar ona bile razıydım. çok az ipucu, az dialog. bir dram da olmayınca biraz sıkıcı bir film olmuş. tabii sıkıcı filme göre hızlı geçti. esas kızın içinde kopan fırtınalar yüzünden belki insan bir yerden sonra acıyor, ondan bir hızlı geçiş söz konusu olabiliyor. canlı gitar çalımları güzeldi, müzikler fena değildi. yeşiller, doğa moğa falan da güzeldi. insandan uzaklaşma temalı film için izlenebilir. dram bekleniyorsa pek bir numarası yok. fikir bekleniyorsa yine yok. geriye ne kalırsa onun için izlenebilir işte.

--- spoiler ---

.pat diye ormanda başlıyor. bir baba ve kızı ormanda yaşıyorlar. düzenlerini kurmuşlar ama şehre gelip alışveriş yapıyorlar. adam eski asker, ilaçlarını hap bağımlılarına satarak para kazanıyor. mevzusu bu.

.insanlardan uzak kalmak istiyor, tamam anladım ama kızını niye sürüklüyor? o da insan sayılmaz mı? zaten en sonunda adamı bıraktı. bunun açıklaması yok. askerlik yüzünden mi kafayı yemiş? yaptıkları psikolojik testin bari bir sonucu çıksaydı. bir manası olmuyor bir yerden sonra.

.işler böyle yarım yamalak, aç karna giderken kızı ormanda koşu yapan bir tip görüyor. yetkililere haber veriyor. köpekle ormana daldıkları vakit, o kadar tatbikat falan boşa gidiyor. hayvan iki saniyede bunları yakalıyor. sisteme giriyorlar. bir sürü test, şu bu derken, hayırsever bir vatandaş bunlara ev veriyor.

.yine ormanda müstakil bir ev, noel ağacı işi yapıyor ama bundan da memnun olmuyor. kızı orada kalmak istiyor. iki saniyede sosyalleşiyor. tavşanı olan bir oğlanla bile konuşuyor. bunca zaman ormanda yaşamış ama benden sosyal yemin ederim.

.zaten hikayenin başı yok, annesine ne oldu o belli değil. kaç senedir böyle yaşadıklarını da bilmiyoruz. hepsini kitabına bırakmışlar herhalde.

.neyse adam kalk gidiyoruz diyor, tekrar yollara düşüyorlar. otobüs yolculuğu, sonra kamyon şoföründen rica ile sapa bir yere geliyorlar. denizden yüksek bir yermiş. soğukmuş. kız donuyor, ayaklar su alıyor. babası bir sürü uğraşıyor ama olacak gibi değil. geceyi orada geçirmek için koştur koştur bir yer yapıyor. içinde donmadan sabaha çıkıyorlar. filmin en gergin kısmı burası, donsalar güzel olabilirdi. en azından bir küçük parmak falan olabilirdi yani.

.kurtuluyorlar, ağaç evi buluyorlar, biraz yiyecek falan var ama yeterli değil, adam bir şeyler bulmak için yola çıkıyor. uzaklaşamadan takılmış düşmüş. kız bir gün babasını bekliyor, yine geriliyoruz. ikinci gün aramaya gidip buluyor. neyse ki ölmemiş. tam o an ormanda takılan tiplere koşup yetişiyor.

.nasıl tesadüfse artık, onlar babasını kurtarıyorlar, karavan kamp alanı gibi. toplumdan uzak, doğa severlerle buluşuyorlar. nasıl iyi insanlarsa artık hepsi, bir tane kötü gözle bakanı yok, hepsi süper naifler. kimse kimsenin tavuğuna kışt demiyor.

.kız burayı da çok beğeniyor. orada kalmak için kira bile ödüyor. artık ne parası varsa işin başındaki karıya veriyor. adam iyileştikten sonra ki ayağı tam iyileşmeden bile o toplumdan bile ayrılıyor. 

.ormanda yalnız yaşayan başka bir adam varmış, kadın ona da yiyecek koyarmış. kızı da babasının özel sesini çıkararak yiyeceği koyuyor ve film böylece bitiyor. hani ne oldu dediğinizi duyar gibiyim.

.kız kamp alanında kalıyor, babasına sen de kalabilsen kalırsın biliyorum diyerek veda ediyor. bu yani sadece.

--- spoiler ---