29 Haziran 2016

The Survivalist


aslında bir numarası yok ama anlatılan çerçeveyi kabul edersek fena değildi diyebiliyoruz. dünyanın başına ne gelmiş bilmiyoruz ama insanlar pek aç, buradan bir dram çıkartalım, bir miktar da gerilim yaratalım demişler. görüntüler ve tipler fena değil. müzikler vasat. senaryo falan öyle işte verileni kabul edince idare eder gibi ama kıyamet sonrası senaryolara göre bakınca pek de dişe dokunur bir tarafı yok. insanların dramını anlıyoruz diyelim, bunu anlatmayı dert etmişler kendilerine o açıdan işe yarayabilir. bilim kurgu açısından yine bir numarasını göremiyoruz, öyle boş beleş bir film işte.

--- spoiler ---

.filmin girişindeki grafiklerle durumu anlatmaya çalışmışlar herhalde. nüfus artmış da kıtlık varmış falan filan mı? yoksa toprağa bir şeyler mi olmuş? nüfustan kıtlık olmuşsa hala tarım yapılabilir demektir ama buna emin olamıyoruz. filmin sonunda daha büyük alanda tarım yapılabildiğini görüyoruz ve kafamız iyice karışıyor.

.zaten ortalık yemyeşil, devamlı yağmur yağıyor. temiz su falan var. tarım nasıl yapılamıyor? neden kıtlık var? bunlar hep cevapsız kalıyor. tabii senaryo açısından bunlar kolay, bilmem neli yağmur yağıyor da verimli tohum yetişmesini engelliyor. yenebilecek bitkiler ölüyor falan filan deseler tamam diyeceğiz ama demeye tenezzül etmiyorlar.

.onun yerine 7 yıldır başına bir şey gelmemiş adamın başına bir film boyunca her şey geliyor. pişmiş tavuktan öte adamı yiyorlar. olacak iş mi yani? hep de karılardan geliyor, mesajı burada net anlıyoruz.

.alavere dalavere yapıyorlar, güvenini kullanıyorlar. vurulmasına neden oluyor sayılır, sonra hadi ölecek iken iyileştiriyorlar ama birileri gelip ekinleri talan edince yine adamı öldürelim mevzusuna geliyorlar. kızın annesini öldürmesi acayipti, eh film mantığı açısından bir miktar mantıklı.

.ha hamile kalmak ne kadar mantıklı? kendi karnını doyuramadan çiftleşmek ve dahası üremek? yok artık diyor insan ama düyada açlık varken de olan bu. buna gönderme falan mı yapıyorlar? 

.ilkin başlangıçta sidiğini ve menisi boşa harcamayan bir hayatta kalma adamı var. her şey tıkırında ama pek tedirgin hayat sürüyor. tedbirli olmasının nedeni var eyvallah ama analı kızlı bir çift geliyor kapısına, çat diye oluyor.

.ilkin yanlarındakini teklif ediyorlar, ürünlerini görüp karınları doyacak diye düşünüyorlar. adam kabul etmiyor. sonra annesi kızını teklif ediyor. olaya gel yani, sonra da içine boşalma falan diyor. orada uyarıyor aslında da nasıl çocuk yapıyorlar işte.

.neyse gel zaman git zaman geçici olay kalıcı hale geliyor. adamın teki yine geliyor kızı kaçırmaya çalışıyor, adam onu kurtarırken vuruluyor. sonra bir grup geliyor ekinleri talan ediyor ama eve dokunmuyor. ne bileyim niye evi yakmıyorsunuz değil mi?

.sonra işte kız annesini öldürüyor ama yeterli olmuyor. hem tavşan falan varmış boşa mı ölmüş? hani hayvan yoktu? lan tutarlı bir tarafı yok ya öyle gidiyor muhabbet. bunlar evin dışında iken tekrar başka bir grup geliyor. insan arıyorlar bariz. yiyecekler mi? orası belli değil.

.kızı kurtarmak için adam kendini feda ediyor. mızıkasıyla güzelce ölüyor. tam öldürmeden ateşi falan yakıorlar. insan yediklerini farz ediyoruz ama niye tam öldürmüyorlar? niye göstermediler? mevzu neydi tam olarak insan anlamıyor.

.tabii tohumları alıp niye deliler gibi kaçmıyorlar? orası da pek saçma. esas en saçma kısmı iki adım ötelerinde insanlar organize olmuş kamp yapmış, insan çıkıp bir dünyaya bakmaz mı? kendi göt kadar aleminde nasıl güvende kalacağını düşünür? yerler işte adamı oğlum. ha o da zaten kardeşinin bacağını kesip kaçmış, kendi götünü kurtarmak için bunu yapmış. mübarek sanki zombiler de arkada insan bırakmış. eh saçma işte ama mesajı anladık. sağolsunlar.

--- spoiler ---