24 Mayıs 2015

Chappie


filmin konusu çok tatlı ama karakterler berbat olmuş, hikayede karakterleri tutarlı yapmayınca dağıtmışlar kendilerini. esaslı konuya girişmişler ama biraz oyuncak etmişler. robot görüntüleri, aksiyonlar falan hoştu belki ama ne bileyim yine de oyuncak gibiydi. müzikler bir miktar güzel olacak gibi yaptı am sonra olamadı. biraz zencili mafya tadında müzik basalım demişler herhalde ama pek gitmemiş. yapay zeka üzerine film izlemek için her türlü gideri var ama çok da bir şey beklememek gerekiyor. insan bilinci, robot polis gücü falan filan gibi ek konular da mevcuttur. meraklısı izleyebilir, giriş fena değil de gelişme ve sonuç dağılmış gitmiş, saçmalamışlar hafiften...

--- spoiler ---

.adamlar bilincin programını yazdı, yetmedi bunu aktardı. insan bilincini makineye aktardı. ölümü yendiler ama kimse fark etmedi. konu bakımından aşmışlar ama işte bunları götü boklu bir tane programcı mı yapacak? onun yaptığı programın ıkına sıkıla, enerji içecekleri ile sabahlayarak bilincin programı yazılabilir mi len? var mı böyle bir şey? ta buradan yemedik ama gargara yaptık.

.hadi bu mümkün olsa belki bilincin ne olduğunu ben bilirim yaratıcı diyen çemçük ağızlı chappie'ye biraz inanabiliriz ama o bile zor. robot bataryası sakat kısa süre ömrüm var diye heyecanlanıp sonsuza kadar yaşamak istiyor. sanki bu bilincin, canlılığın doğal bir uzantısıymış gibi düşünüyorlar ama ölümsüzlük belki de öyle bir şey değildir?

.neyse hikayedeki sırasına dönelim, suç oranı artan bir kentimiz var. robot üreten bir şirket polislik yapacak tipte robotler üretiyor. yapay zekaları ile suçların kökünü kurutuyorlar. işler iyi giderken bu robotların sorumlusu genç arkadaş daha ötesini yapıp bilinçli bir makine yapmaya karar veriyor. güvenlik görevlisi baş hatununa gelip (alien hatunu) şiir okuyacak robot yapacağım diyor. komik aslında...

.rakabet halindeki meslektaşı sevgili hugh jackman abimiz (nasıl bu rolü kabul ettiyse artık) bunun başarılı projesini sabote ediyor, kendi insan kontrollü robotlarını devreye sokuyor. tabii konusu robocop'u fena halde andırmasını geçtim, bu insan kontrollü robot tamamen robocop'tan gibiydi.

.derken bilinçli program yapan sevgili müthiş programcı velet patrondan gizli saklı ıskartaya çıkarılmış 22 numaralı robotu alıp ona yaptığı programı aktarıyor. hani bunu evinde falan yapsa olay olmasa aksiyon olmasa durduğu yerde varoluşunu sorgulasa yine film harika olabilirmiş ama bu olayların hepsi saçma sapan bir çete muhabbeti içinde gerçekleşiyor.

.çete içinde para davasına annesi babası ve bir nevi kayınçosu tadına üç tip, robotlardan kurtulup daha çok para kazanmak için robot projesinin başındaki veledi kaçırmaya karar veriyorlar. tam da bu 22 numaralı robotu taşırken gerçekleşiyor ve geliştirdiği programı bunların da zorlaması ile 22 numaralı robota aktarıyor.

.derken bebek misali doğuş, korkması, konuşmayı öğrenmesi, yetiştiğin çevre seni sen yapar muhabbetlerine hafif giriş. karakterlerin baştan suçlu iken anne baba olması, sonra yetmiyor gibi fedakarlık yapmalarına kadar hikaye genişliyor. ülen bu mümkün mü? robot düşmandı, hadi onu geçtim ne ara çocuğun gibi belledin? karakterler komple havada idi zaten bir tane oturaklı karakter yoktu.

.hugh abimiz işleri karıştırıyor, kendi projesini devreye sokmak için diğerlerine virüs atıyor ve bir tek chappie yaratıcısının yardımı ile kurtuluyor. bu arada ara yüzler linux falan mıydı? oraların gerçekçi görünmesi hem iyidi hem komikti, bilinç yüklendi falan diyor mesela. ilerde programı çıkarsa böyle der ama şimdi bilgisayarında gördüğün ekranla görünce insanın hiç inanası gelmiyor ya da oha lan olursa böyle olur çok acayip olur diye düşünmeden edemiyor.

.hayatta kalmak isteyen chappie sana yeni beden bulacağız diyen babasına inanıyor ve paraları çalıyor. zaten oraya kadar yalan söyleyen kandıran pis baba figürü de sonunda kendini feda edecek konuma geliyor mesela, güler misin? ağlar mısın?

.son kısma hugh abimiz robotu ile dalıyor, kaçan kurtulan ölen kalan derken. ilk yaratıcı vuruluyor. dur ölme seni kurtaracağım dedikleri vakit insan zihnini robota aktaracaklarını çakıyor insan ve yok artık diyor. sanki aynı şey, sanki altyapı hazır falan ama yapıyorlar işte ne diyelim, ilk elemanın bilincini tesisteki robota aktarıyorlar. daha sonra chappie'nin bilinci yeni bir robota. yetmiyor ölen anasının bilincini de flash bellekten alıp özel bir robot yapıp ona aktarıyorlar ve film bitiyor. 

.hani bir gün gelir de bilinçler flash bellekle depolanacak hale gelirse vay efendim bu film hiç de abartmamış deriz ama yok artık olacak iş mi lan? ne ara çözdün bilinci (internet vasıtası ile çözüyor bir de hehe, kompe porno olmalı) de gittin insan bilincini aktarma metodu buldun da bunu bir flash belleğe attın. bari kocaman bir bilgisayara falan atsaydın. işte hem komik hem olursa çok acayip olur tatları arasında kalıyor insan.

--- spoiler ---