21 Mart 2018

Neverlake


italyan filmiymiş de türk korku filmi gibi bir şey olmuş. çekimler fena değil ama efektler kötü. ingilizce konuşturmaları çok kötü olmuş. zaten kötü oyuncularmış, iyice berbat etmişler. zaten çocukları oynatamamışlar ama bir de ingilizce iyice mala bağlamışlar. senaryosu salak saçma başlıyor ama sonu fena değil, bir de gölün hikayesini tarihi bir mevzuya oturtuyorlar, o güzel olmuş ama işte kötü film yani. öyle korkutan bir tarafı yok, az biraz iğrençleşiyor. biraz manyaklaşıyor, sonra da pek bir şey olmuyor. sen o kadar film çek ama dialogları böyle yap. hani türkçe konuştuklarında kasıntı geliyor ya, aynı şey bunların ingilizcesinde var arkadaş.

--- spoiler ---

.esas kız en normali diyebiliriz ama o bile salakça. esas kötü baba karakterinin konuşması karın ağrısı gibi. esas yardımcı kötü üvey anne desen ayrı bir mal. esnaftan falan çekim yapmışlar herhalde. onlar da çok aptalca görünüyordu. hiç olmamış yani.

.çocuk karakterler aynı bir hikaye, çok zorlamışlar. garip durmuş. bir de çocukların içinde büyük bir tip vardı, hafiften aşk hikayesi tadında, fantastik güçleri olan oğlan gibi gösterdiler ama sonra kardeş çıktılar. tam türk filmi yani.

.neyse mevzu fena değil aslında. çılgın doktorun çok sevdiği bir kızı olur ama taş adam hastalığına yakalanır, tüm organları katılaşıp ölecek diye adam başlar çare aramaya... bir adet gölümüz var, 3000 bin yıllık tanrıları var, gerçek hayatta da gölün içinde sayısız heykel ve organ heykeli varmış. bu amaçla kullanmışlar yani.

.cerrah baba karakteri doktor annenin de yardımı ile ölecek bu çocuğu hayatta tutmak için bir kadın bulurlar, ondan çocuk doğurturlar ve çocukların organlarını kızı hayatta tutmak için kullanırlar. ben diyeyim beş, sen de altı tane çocuğun hayatı söner. tabii biraz müsrif organ kullanımı olmuş. atıyorum bacağını aldığının böbreğini de al, gözünü aldığının kalbini de al. hatta tam uyumlu birinden tüm organları al, birini harca. hepsini harcayıp atmışlar. daha vurucu olsun diye yapmışlar ama pek olmamış.

.son sağlam kız, okulundan gelir. olaylardan habersizdir. babası ile malca konuşmaları. asistanı dediği kadının malca bakışları ve devamlı dayadıkları ilaçlar karşısında film öyle akıp gider. göle bir şeyler çalmaya gittiği bir gün gözleri olmayan bir kızcağız bunu korkutup arkadaş olur. ondan sonra bir evde bunlara hikaye okumaya gider. tabii hepsi ölüymüş, hikayelerini kendileri yazmış. büyük oğlanın kalbi alınmışmış, gölün tanrılarını çağırabiliyorlarmış. kız bu çocukların organlarına kıyas olarak atılan bronzları gölden alarak bunları kurtarır, frenkeştayn'a dönen diğer kız da kanlar içinde ölüp gider, polis gelir. kadın hapse gider. adam da kızın peşinden göle daldıydı ya, onu da gölün tanrıları öldürür ve böylece biter gider.

.bir de aile buluşması yaşandıydı, onu da not edeyim. kalpsiz oğlan anahtarı kıza verir. kim çıkacak diye beklerken anneleri çıkar. kadını zincire bağlamışlar, arada doğurtuyormuş galiba, var mı lan böyle hayat?

--- spoiler ---