14 Ocak 2015

Whiplash


jazz müzikseverlere özel yapmışlar filmi, arada kabiliyetsizsen rock çalarsın diye bir gönderme de yapıyorlardı. tamam jazz tekniği üstündür, şudur budur ama öyle bok atmakla olmaz bu işler. filmdeki esas karakterlerde sıkıntı vardı. sert mizaçlı kel abimizin davranışlarında tutarsızlık gözlemledim. böyle yapmasalar pek güzel olacakmış. vurucu sahneleri bol, abartısı bol öyle bir çabalamalı, alın terli (ciddi terliyor hehe) bir film olmuş. jazz'ı pek sevmesem de filmi sevdim diyebilirim. puanı kadar üst düzey değil ama yine de insan izlerken kaptırıyor, bu yüzden bile başarılı olmuş bence.

--- spoiler ---

.kel abiden başlamak lazım, tamam bahsettiği şeyi anlıyorum kısmen de hak veriyorum ama ulan sen değil misin ölen eski öğrencisine ağlayan? sen adamın üstüne bu kadar gidersen gider ölür işte. şimdi olayların kopma noktası buralar falan olur sanıyordum. öyle yapsalar daha bir kötü olacaktı belki ama yine de hem öğrencisine üzülmeler hem de trafik kazası yaptıracak kadar baskı yapmalar çok anlamsız geldi.

.bir de trafik kazası değilmiş, öğrencilerinden biri direkt intihar etmiş. adam bildiğin göçertiyor. sağlam dalıyor. laflar da fena yetmiyor tokatlıyor falan. istediği tempoya gelmedi diye elemanı tokatlama sahnesi fenaydı mesela. var mı böyle bir şey?

.neyse bir miktar baştan alırsak eğer bir tane veledimiz var. kendisi aşka davul çalmaya başlıyor. film de orada başlıyor. bir tane kendini beğenmiş kel adam da içeri dalıyor ve filmin ikisi arasında geçeceğini anlıyoruz. müzik okulu mudur nedir? jazz yarışması için adam hazırlıyor, sanırsın savaşa asker yetiştiriyor. azimli, tutkulu adamları severim ama ciddi abartmışlar.

.sonra diyor jazz niye ölüyor? sen bu kadar zorlarsan ölürler tabi. müthiş adamlar yılmaz diye yanlış yapmayacağına inanmış ve ona göre davranıyor. geleni geçeni zorluyor falan iyi güzel de şimdi akortu bozuk sahnesinde neden akortu bozuk elemanı kapı dışarı etmedi? oradaki tutarsızlığı da anlayabilmiş değilim.

.neyse esas elemanın karakterde de çatlaklar vardı. müthiş bir davulcu olacağım diye kızı terk etmeler nedir? kızcağız pek hoştu ama bu bildiğin dervişlik, rahiplik makamı gibi bir şey. sen beni hedefimden alıkoyarsın diye kıza postayı koydu. yetmedi aşağıladı falan. hani çarpıcı olsun hesabı bu böyle oldu. sonra götüm götüm aradı kızı neyse ki yeni sevgili yapmış kendine, helal olsun hehe.

.dönüm noktası sahnesi trafik kazası idi, film oradan çarpıcı bir yere gelecek gibiydi. kazadan kalkıp davul başına geçiyor. yoksa olacak mı ulan diyor insan ama eli kolu tutmuyor. o kadar abartamazlardı, abartmadılar. kan revan içinde o davulun başına oturması da önemli diye tekrar bunu eğitebilirdi aslında ama direkt kovuyor abimiz, böyle yapınca da velet deliriyor üstüne atlıyor falan derken hocayı okuldan attırıyor. önceki vukuatlarla birleşince gayet de mantıklı.

.derken davullar kalkıyor, ilgili eşyalar atılıyor falan ama yolda yürürken kel abimizi bir yerde çalarken görüyor ve dinlemeye geçiyor. karşılaşıyorlar, öyle kanlı bıçaklı bir karşılaşma değil de normal konuşuyorlar. kel abimiz bunu sahneye çağırıyor. ne alaka? birden hop sahne falan derken konser başlayınca beni gerzek mi sandın diyor hehe?

.böyle intikam mı olur lan? zaten baştan bu konserde sıçarsanız herkes hatırlar ona göre diye uyardıydı. iyi güzel de adam zaten davul çalmayı bıraktıydı daha da aşağılamanın ya da piyasada yerini silmenin ne manası var ki? neyse esas amacı bu olsa sona doğru zaten kabullenmezdi diye düşünmek istiyorum. yoksa bir u dönüşü daha geliyor ki normal karakterde bir insan için pek de manalı değil.

.eleman süpriz ilk şarkıda sıçtıktan sonra geri dönüyor ve kel abimizi yok sayıp kendisi idare ediyor ekibi, hoş sahneydi. kontrbasçının eşlik etmemesi de olasıydı ama eşlik ediyor eleman ve çıldırmış bir davul soloya geçiyoruz. filmin sonunu böyle bağlayalım demişler. kel abimiz de veletteki cevherden emin olunca eski defterler rafa kalkıyor ve o bir artık müthiş davulcu olmuş oluyor. tebrik ederiz ne diyelim.

--- spoiler ---