ilginç bir film gibi başlıyor, düz aksiyon devam ediyor. çok da kötü olmayacak bir şekilde bitiyor. orta karar bir şeye dönüyor bu haliyle. esas kadın oyuncunun yedi farklı tiplemesini çok beğenmedim. orphan black'teki kadın bundan çok daha iyidi. belki hepsi aynı yerde büyümüş kardeşler olarak böyle uygun görmüşler ama yine de olmamış. aynı sahnede çekimler de çok iyi olmamış. tam gözlerine bakamıyor gibiydiler, bilemedim artık. genel çekimleri, müzikleri falan göze batmıyor. bazen ağır efekt basmışlar, kafa şişirdi ama filmin geneli olarak kötü değildi. insan nüfusu artışlı, çözümlü, gizemli bir film izlemek istenirse işe yarayabilir.
--- spoiler ---
.insan nüfusu çok artmış. gitmişler gdo'lu tarım yapmışlar. bu sefer de bir doğumda bir sürü insan çıkmaya başlamış. allahın sopası yok tabii böyle yaparsan öyle olur. bir taraftan açlığa çare bulmuşlar, diğer taraftan çok fazla insan çıkmış.
.buna da çözümü tek çocuk yasası ile bulmuşlar. diğer kardeşleri hesapta dondurup, güzel bir gelecek olduğu vakit uyandıracaklarmış. tabii kim inanır buna? hepsini yakıp kül ediyorlarmış. uyutup toza çevirmeleri çok acayip. ha bunu aynı kapsülde yapmalarına ne gerek vardı? çocuk ürkmesin diye mi gösteri yapıyorlarmış? ne fark eder ki?
.bir de çocuğunun uyutulduğu anı görmek isteyen hiç mi olmamış? zorla uyguluyorlar ama bu uygulamanın hiç mi denetimi yokmuş? çocuk yok eden bu çalışanlardan biri otuz sene boyunca nasıl sessiz kalmış, biraz abartı bir konu ve şaşırtmaca ama güzel diyebiliriz.
.neyse işte yedi kardeş doğuyor. dedeleri bunları merdiven altı doğum hanede doğurtmuş. hepsini yaşatmayı planlamış ve bunu uyguluyor. hepsine haftanın günlerinin ismini vermiş. tek bir isim var. hangi gün, kimin ismiyse o çıkıyor. gerçek dünyada takılıyor. geliyor yaşadıklarını kardeşlerine anlatıyor ve böyle otuz yıl geçiyor.
.bir tane insan da fark etmiyor. bu arada gizemden başka bir kesit, pazartesi olacak şıllık, gidip türk tipli adamın tekine aşık olup çocuk yapmış. bundan dolayı kardeşlerini satmış. çocuk paylaşım meselesinin başındaki kalpsiz kadına olayları anlatmış. o da otuz sene saklanmalarına hayret ederek elemanlarını öldürmeye göndermiş.
.pazertesi bir gün gelmeyince olaylar başlıyor. kardeşler sapır sapır dökülüyor, yedi tane olunca öldürmesi kolay yapmışlar. geriye iki tanesi kalıyor. isimlerini bilmiyorum, kendi isimlerini de değiştiriyorlar. haftanın günü ismi yapmaya ne gerek var değil mi? adamlar film ismi olarak bile beğenmemiş sonra filmin ismini değiştirmiş, o derece salakça olmuş.
.kısa saçlı olan dişli çıkıyor, bilgisayar kurdu olan kendini feda ediyor. olayların akışında çocuklara ne yaptıklarını da öğreniyorlar. esas kötünün basın toplantısında çocuklara ne olduğunu ekrana yansıtıyorlar ve öyle ortalık karışıyor. pazartesi ile kardeşi kapıştıydı. tam ölmemiş, o da çıkıp gelip ölüyor. bebeklerini falan gösteriyor ve yavaş yavaş film bitiyor.
.esas kötü ölüme mahkum edilmiş, yaptığının arkasında. dünyayı güzel kullanalım temelli mesajlar veriyor. çoğalmayın kardeşim o zaman işte. milletin bebeğini küle çevirmeye ne gerek var. sen git onlara kalsın, ne uzatıyorsun ki?
--- spoiler ---