2 Ocak 2018

Genius of the Ancient World


sunucu biraz şişko, fazla iyimser, fazla hayran. buda, sokrat ve konfiçyus adlı üç bölümü varmış. ilk bölümüne denk geldim. tamam tvde böyle şeyler görmek güzel de pek bir şey de anlatılmıyor. bir yerden sonra hayranlık propaganda oluyor, diğer taraftan zaten normal dinlerden ne farkı var? tanrı konusunda çok emin değilmiş ama iyiliğe inanıyormuş, böyle diyorlar. pek spoiler olmaz herhalde de söyleyeyim dedim. budizm hakkında çok fazla bir bilgi yok, genel hatları ile anlatmışlar, yine de ilgi çekici bilgiler var, tabii mevzuya uzak birisi için yeni bilgi olabilir. çok bilindik şeyleri anlatıyor olabilirler, ona lafım yok. benim ilk kez duyduğum şeyler söylendi. çok da merakımı çekmiyor ama yine de izledim.

e01:
Buddha

--- spoiler ---

.babası varlıklı bir insanmış, buda'yı hayatın acılarından uzak tutmak için geçtiği yolları temizletiyormuş ama bir gün acı çeken yaşlı adam, sonra hasta birini falan görmüş, oradan itibaren acıları uzaklaştırma metodu aramaya başlamış. böyle masalsı bir olayı var. hiç gerçek gelmedi. kadın da öyle bir yorum yaptı ama niyeti temiz diyelim en azından.

.ardından brahmanlarla ilgili sorunlar yaşıyor. mevcut dinde yeri olmayan uygulamara gidiyor, zaten kendi dinini yaratıyor. reenkarnasyonla ilgili sıkıntıları var, karma meselesiyle ilgili de sıkıntıları var. nirvanaya ulaşarak reenkarnasyon döngüsünden kurtulacağını düşünüyor, bunu yaşarken becerdiğini söylüyor.

.ilkin kendini aç bırakıyor, acı çekiyor şu bu. sonra tüm bu süreçleri boşa geçtiği, kafasını kullanarak bunları yapabileceğini söylüyor. en azından eleştirel düşüncesi var, en azından kafası çalışıyor. mevcut durumlara pratik çözümler getiriyor.

.misal kast sisteminde karmalarını yükseltemeyen düşük sınıflar için içlerinden iyilik geçirerek bunları yükseltebileceklerini söylüyor. karma pointler çok mühim herhalde. toplamda bir iyilik timsaliliği, bir şefkat abideliği söz konusu.

.ailelere iyi gözle bakmıyorlar, keşişler sekiz parça eşyaya sahip olabiliyorlar. dünyadan uzaklaşıyorlar falan filan derken genel toplumsal bir din için fazla uçuk geliyorlar ama tabii arasını buluyorlar.

.ironik şekilde acımasız bir despot budist oluyor ve dünyanın en tatlı insanı oluyor, hindistanda budizmi yayıyor, buda'nın geçtiği yerlere dikilitaşlar dikiyor, anıtlar yapıyor. şimdi budist hacıların gittiği yeri bu arkadaş belirliyor. adam eriyik bakır dökerek infaz etmekten, hayvan kurbanlarını yasaklamaya kadar değişiyor. yine hikaye gibi, üstelik hristiyanlık hikayelerine de çok benziyor.

.buda'nın kendi hayat dilimi içersinde buda rahiplerini kendi aralarında konuşmayı falan öğretmiş. kendilerine sangha demiş, ilk zamanlar kurallar yokmuş ama sonradan kurallar yazmış, beş yüz rahip budadan sonra toplaşıp budizm dinini toparlamışlar. genel dini gelişim açısından hep böyle bir aşama da var zaten. 

.sonuçta buda pragmatik bir insan imiş, insanları acıdan uzak tutmak için kendilerine dönmeye çağırmışmış. bir yerden sonra mevcut sorunların insan yapısından kaynaklandığını anlamış, bu iyi güzel ama tepkisiz ve pasif bir din gibi görünüyor. üstelik bir din bulup yayma enerjisini de çok anlayamıyorum.

.buda kendine göre süper bir fikir bulmuş gelmiş, zaten adamın erdiği yerleri falan da işaretlemişler, büyük üniversite falan da olmuş. kadın müslümanların yağmaladığı üniversiteyi de gösterdi, işgal etmişler şu an ışid ya da afganistandakine benzer bir olay yaşanmış olmalı, oralarda falan ballandıra ballandıra anlatımlar yapılmış. yıllar önce aşmış bunlar gibi duruyor ama mevzu hep aynı, değişen bir şey yok. değişimi fark etmişler ve öyle sabitlemişler gibi de duruyor. belki de biz geride kalmış, bir türlü nirvanaya ulaşamamış zavallı ruhlarızdır. bilemiyoruz artık. en doğrusunu buda'bilir.

--- spoiler ---

e03:
Confucius

--- spoiler ---

.sokrat bölümünü kaçırmışız, son bölüm konfüçyüs. bu üç arkadaş da benzer dönemlerde yaşamışlar. sokrat m.ö. 399'da ölmüş. konfüçyüs 479'da buda'da 483'de. rakamlar yanlış olabilir ama en eskisi budaymış. konfüçyüs ile aynı zamanda yaşadıkları da söylenebilir. garip yani. bir yerden düğmeye mi basılmış ne olmuş?

.bunun sebebini şişko sunucu insanlığın tahıl ambarları yapması ve artık yiyecek için o kadar çabalamaması, düşünmeye zaman kalması ile açıkladı. etkisi vardır da zaten sokrat dönemi bir sürü köle vardı. köleliğe karşı gelmiyordu. diğerlerinde de kölelik vardır ama işte kendileri iyi insan.

.hepsi birlikte iyilik timsali olmuş, hatta iyilik sevici ve pazarlayıcısı olmuş. bu açıdan bakınca iyilik iyilik oluyor mu hakkaten? mevzunun özü kaçmış gibi görünüyor ama içlerinden en devletle alakalısı konfüçyüs imiş. adam hiçbir hükümdarın ustası olamadım diyerek ölüp gitmiş, adamın amacı erdemli yönetim yaratıp insanları mutlu etmekmiş. en azından söylediği bu, inanırsak artık.

.bu üç düşünür de kadınları pek sevmemiş. sokratın kötü ilişkisi varmış, pek becerememiş. buda zaten komple bırakıp gitmiş, konfüçyüs de pek alakadar olmamış. hepsi kadınları yük olarak görmüş, geleneksel olarak böyledir belki de.

.abimiz çinin gelenekselliğine anlam katmış. devrimci değil aktarımcıymış. aslında kendine öyle demiş ama devrimcidir bu diyorlar çünkü yapılan ritüellerin insanı şekillendirdiğini savunmuş. konfüçyüs'çü eğitim modeli oluşturmuş. hala çinde 3bin tane okulu varmış. artıyormuş. komunist çin komple yasaklamış da şimdi yeni yeni serbest bırakıyormuş.

.atalarla bağı koparmadan toplumu dönüştürmek istemiş. her insan ne olursa olsun iyiliğe ve mutlu hayata ulaşabilir demiş. nerden geldiğine bakmadan, kendi isteği ile gelen tüm öğrencileri kabul etmiş. öyle hayıflanarak ölmüş ama öldükten 300 sene sonra değere binmiş.

.çinin mevcut halini korumasında katkısı olduğunu söylüyorlar. adam geleneklerinin korunmasına katkıda bulunmuş. sözleri devamlı aktarılmış, şimdi kutsal söz olarak kullanılıyor. hatta kendine istemediğini başkasına yapma meselesi müslümanlığın temel fikriyatı gibi. çinden alıp getirdiğine değil, aynı kaynaktan beslendiklerine işaret eder diyorlar ama bu insanların iyilik adına egolarını tatmin etmediklerini nerden bileceğiz? 

.kurumsal olana dönüştürme hep bu riski taşımıyor mu? adam bunun için örgütlenmiş, elinden geleni yapmış ama yine de olmamış. din gibi değil, toplumsal sistem olarak bunu yapmış. buda'nınki bildiğin din olduydu. sokrat daha kimseye karışmayan modda idi belki.

.bir de ren meselesi var, erdemin nihai noktası gibi. hayatta iken bu süreç bitmezmiş, insan olmaya çalışmak sona ermezmiş. hep çabalamak gerekirmiş. bu da geyik ya bunu da ekleyelim demişler. son kısımlarda buna gelmiş de öncesine pek siyasi uğraşmış gibi görünüyor.

--- spoiler ---