1 Eylül 2017

Earth's Greatest Spectacles


üç tane bölümü varmış, yine tek sayfa ayırıyorum. diğer bölümlerine tv'de denk gelir miyim? artık nasip kısmet. ikinci bölümünü izleyebildim. kuzey kutbunda svalbard diye bir mekan, dönüşümü hayvanların durumu falan filan derken güzel görüntüler, güzel müzikler basmışlar. pek akıcı tatlıydı. öyle hayvanlar birbirini yiyor şeklinde değil de koca dünya dönüyor, altındaki minik canlılar nasıl kıpraşıyor şeklindeydi. zaten bu bbc'nin toptan uzay çekimi var. uydusu neyin hep aynı gibi görünüyor ama tam yerini alıyorlar. ingiltere bu işle uğraşıyor, bu sefer david abimiz değil, başka bir tip yazıp yönetip yapımcılığını üstlenmiş gibi görünüyor.

e02:
svalbard

--- spoiler ---

.yılın belli dönemleri şeklinde başlatıyorlar. eksi kırk dereceden ve güneş almayan zamandan başlıyoruz. kışın ortasında kutup ayısı rahatça  yatıyor. nasıl bir kürkü varmışsa, üşümeden uyuyabiliyormuş.

.fok avını izletmediler ama hava deliklerin başında bekliyordu. deniz hala buz iken avlanabiliyor. kilosu da yerinde. ilerleyen zamanda deniz eriyor, karada her gün bir kilo kaybediyor.

.bir saatlik güneş alımı ile başlıyor. eksi on beş derecelerde havalar. ortam yavaş yavaş değişiyor. kıpırtılar oluyor. buzun altındaki mekanizmalar etkileniyor. böyle anlatıyorlar bize.

.hafiften bahardır, yazdır gelince çiçekler açıyor. kubbe şeklinde bir bitkisi varmış. güneyden kuzeye doğru açıyormuş. çok acayip hoş bir görüntü, ne diyeyim bilemedim. güzel de çekmişler. bitkinin ortası otuz dereceymiş. zaten yazın ortasında bile anca dört-beş dereceye geliyor. böyle bir yer.

.devasa buz kütleleri, kopuşları ve koptukları yerde beslenen martı görüntüleri ile de devam ettirdiler. kafalarına buz düşecek ama alttaki akıntıların taşıdığı besinleri tüketiyorlarmış.

.bir tane de göçmen kuş, 30bin kilometre göç edip, bir kaç hafta kalıp gidiyormuş. yavruluyor, yavruyu besliyor. tekrar uçar hale getiriyor ve gidiyor. yavrusunun tekine aç ayı musallat alıyor, denk geliyor belki ama hepsi birlikte gökten kutup ayısının burnuna iniş yapıp kanatıyor. sanki daha önce bu görüntüyü gördüm.

.sarp kayalıkları, uçurumları, uçurumdan atlayan kuşlarını da daha önce çekmişlerdi. burası norveç'e bağlıymış ama pek sevmişler. devamlı burada çekim yapıyorlar. bir ara ruslar gelmiş, kasaba kurmuş. kömür buz hareketi yüzünden direkt yüzeyden toplanabilir durumdaymış ama karlı olmadığı için çekip gitmişler. öyle değişik bir yer. buzların ortasındaki nehirleri falan çok tatlı çekmişler. pek hava ısınmasından dem vurmadılar. uydudan buzların ilerleyişi var artışından bahsettiler. 

--- spoiler ---

e03:
okavango

--- spoiler ---

.avusturalya'da bir yerlermiş. şu taşkın olayının da belgeselini çok izledik. bu abiler belki ellerindeki görüntüyü farklı kurgulayıp, seslendirip yediriyordur bize, bilemedim artık. devamlı aynı yerleri çekeceğinize farklı yerleri çeksenize lan.

.tamam su geliyor, ortamı acayip değiştiriyor. belgesel de acayip ortam değişiklikleri üzerine kurulu, tam biçilmiş kaftan bir yer. ona da lafım yok, görüntüler de hoş, iyi hoş ama az biraz sıkıcıydı.

.su taşkının en büyük mucizesi nilüferlermiş. gündüz açanı varmış, gece açanı varmış. pek güzel görünüyorlar. bir de yıldızlara karşı çekmişler, bir harika olmuş ama bu kadar.

.babunlara da geldiler bir miktar, kurak mevsimde takılmalar. ıslak mevsimde yavrucakların ıslanmaları. kuruda leopardan, ıslakta timsahtan, yaşadıkları hayat hayat değil yeminle.

.karınca kardeşlerin termitleri baskında özel kapanacak şekilde yapılıyormuş. bir kısmını su basıyor ama içersi sağlam kalıyor. nasıl bir tasarımsa, kim yapıyorsa, insan bir an imana geliverecekmiş gibi oluyor.

.bir iki düğmeli domuz hüplettiler, fazla bir av yoktu. zaten uzaydan taşkın bölgesini izlemek ile geçti. üç ayda ancak su tam kapasite yayılıyor. mevsimin sadece belli dönemleri su geliyor. bununla kurbağalar şişiyor. milyon tane balık doluyor, bunu avlayanlar mavlayanlar derken hayat oluyor işte. sadece bu suya bağlı. peki suyun aklı var mı?

.fil kardeşlerin susuzluğu ve göçleri üzerine ayrı belgeseller de izlemiştim. şimdi iki eşelediler, suyu buldular. kurak zamanlarda fil kardeşler böyle takılıyor. su gelinceki coşkuyu çekmemişler.

--- spoiler ---