16 Ağustos 2013

Anvil: The Story of Anvil


adamları izlerken insan üzülüyor, sonuçta ne olursa olsun adamlara de şapka çıkarttım, üstelik 2013 yılında yeni albüm yayınlamışlar. adamları durduramıyor kötü talih bile demek... neyin hatalı olduğu yapılan belgeselden anlaşılıyor sanki, esas adamımız lips biraz kafadan sakat gibi bir abimiz, şimdi saygısızlık olmasın ama cidden sorunları var ya da kapasite o kadar diye bir intiba oluşuyor insanda. sonra laflarına bakıyorsun vay canına güzel laflar ediyor diyorsun, iki arada bir derede kalıyor insan işte. son albümlerini indiriyorum şimdi (allah affetsin tabi, adamlara bir faydası yok belki ama bunca zamandan sonra müziklerini duymuş olmam da paha biçilemez olmalı hehe).

özetle tutunamamış bir rocker abilerin belgeseli olmuş. duygu dolu anlar yaşanan sahneleri var. bir searching for sugar man'in çarpıcılığı yok ama en azından bundaki karakterlerimizin müziğe inançları tam, bu bile bir şeydir. 

--- spoiler ---

.albümleri indi şimdi, filmdeki müziklere de bakınca öyle hakkaten bu adamlar nasıl satmamış. bir sürü benzer grubun ne kadar iş yaptığını düşününce işte insan anlamakta zorlanıyor. zaten belgesel de bu soru ile başlıyor, japonyada bir turnede sahneye çıkmış baba grupların hepsi milyonlar satmış ama biri hariç... o da anvil..

.hop kanadaya gidiyoruz, vokal ve gitardaki abimiz catering şirketinde şöförlük yapıyor, davulcumuz inşaat işi falan yapıyor (bu kısmını çok vurgulamadılar da belki göstermeliktir şimdi). neyse bu noktadan adamlar elli yaşına geldik artık yapacaksak şimdi diye gazlıyorlar kendilerini.

.saçma sapan bir avrupa turnesi yapıyorlar kendi çaplarında, turne dediysek bardan bara koşturmaca ve para alamamaca şeklinde. bir bara da geç geldikleri için adam paralarını vermiyor falan kavga ediyorlar. filmin sonunda 100 avro verdiğini öğreniyoruz. düşün artık.

.neyse bir tane yapımcı buluyorlar neyse ki, eski tanıdıklarından yine adam 15bin avro kadar paraya albümlerini kaydediyor ve albümü yayınlayacak şirket arıyorlar ve bulamıyorlar. düşün yani yıkım üstüne yıkım, o kadar debelen geldiğin noktaya bak. adamların yaşaması bile mucize gerçekten.

.nasıl bir kafa varsa hala tırmalama devam ediyor, hala uğraş. albümlerini elden dağıtıyorlar gibi bir şey yapıyorlar ve hafiften işleri açılıyor. japonyada tekrar konser veriyorlar ve film o kısım ile bitiyor sayılır. daha sonra karakterlerin başına ne gelmiş onu öğreniyoruz falan filan işte.

.diğer ünlü grupların elemanlarına yavşaması pek omurgalı bir duruş olmadı ya insan o kısmı görünce bile üzülüyor anası satayım. lan diyor biz seninle şöyle böyle yapmıştık, hatırladın mı falan? yok diyor...

.yediklerine içtiklerine falan şarkı yapmalar da biraz saçma geldi bana, genelde böyle saçma sözler varsa da insanı o üzer ama adamlar zaten hiç bir okul okumamışlar sanki... ne bileyim kazadan sonra yol gösteren çok olur tarzında bir şey belki ama 2013 yapımı albümlerini dinledim.  vokal ve solo gitarı vasat diyelim. arada akılda kalıcı melodileri haricinde pek bir şeyi de yok malesef. ne diyelim yine de saygılar sonsuz.

--- spoiler ---