13 Mart 2017

Agora


hafiften sıkıcı bir filmmiş ama sonu iyimiş. biyografi olarak o zamandan kalan ne kadar bilgiyi toparlamışlar onu bilemedim ama kadının hayat hikayesi pek hüzünlüymüş. yan karakterler pek hoş değildi, tam yapamamışlar. işte ispanyollar bu kadar yapmış diyelim. bilim din, araştırmalar öğretmenlikler, felsefe ve tabii belli bir dönemin filmini izlemek için iş görüyor, devamlı bir taş sopa var, insanı yoruyor. sıkıntılı işler karşısında başka türlü olabilirdi diyor insan ama zaten tarihsel olarak olmuş bitmiş. hristiyanları esmer, kavruk göstermişler. siyahlar giydirmişler. ilkin yoksullara yardım ediyor gibilerdi ama işler sonra çok değişti.

--- spoiler ---

.kadını taşlayarak öldürmüşler, filmdekine göre ona aşık olan eski kölesi gelip ona bir merhametli ölüm vermiş. taşlanmadan önce boğarak öldürmüş. elemanlar da ölüsünü taşlayıp sokaklarda yürütmüşler. artık uydurdular mı? gerçekten mi böyle oldu bilinmez.

.kadıncağız gök cisimlerine takmış. dünya merkezli model yerine güneş merkezli modeli tartışıyordu. filmin araştırdığı tabii güneş merkezliyse yörünge dairesel değildir, olsaydı neden güneşi eşit görmüyoruz şeklinde sorgulamalar ile geldi geçti.

.şimdi insan iki çıkarım yapıyor, güneşin boyutu değişiyor ve güneş etrafında dönüyor gibiyiz, bu durumda yörüngeye dair bir sorgulama yapmaz mı? ikincil bir daire çizmeler ya da başka açıklamalar aramak neden ki? sırf olay olsun diye mi? yoksa gerçekten bilim böyle mi gelişmiş orası garip geldi bana.

.kadın iki direğin arasına gerdiği ipin gerginliği ile elipsi açıkladı. o da garip aslında, toplam uzaklık sabit kalıyor eyvallah ama elips olmasının nedeni o olmaması gerekir. belki de öyledir? araştırıp bakmak lazım ama basit bir açıklama gibi geldi bana.

.yörüngeyi bulduktan sonra huzurlu ölebilirim dedi, ölürken tavana baktı daireyi gördü, hafiften gölgeleri elips gibiydi. kimselere pek anlatamadı. bunun eski öğrencileri ya hristiyan ol ya da seni artık koruyamayız dedi. yanına asker almaması da garipti, belki artık tavır olarak yaptı bunu ama anında harcadılar kadını.

.eli silah tutan merhamet dini öğreticileri, hristiyanları nasıl böyle resmetmişler onu anlamadım. ilkin açları besliyorlardı. sonra kara sakallı, esmer tipli hoşgörüsüz insanlar diğerlerini taşladı.

.ilk paganlar ile kapıştılar, aslında paganlar başlattı meseleyi, o da biraz saçmaydı. tanrılarına küfrettiler diye gidip hristiyanları kestiler, sonra hristiyanlar topyekün saldırdı. kütühanelerini falan yaktılar yıktılar. vali paganları kurtardı ama kütüphaneyi kurtarmadı. sonra da yahudilere giriştiler. taşladılar maşladılar derken, onlar karşılık verince elemanları zorunlu göçe tabii tuttular. nasıl olsa alışıklar diye bunu yaptılar tabii onlara da, isa katillerine allah cezalarını verdi. karşı taraf da biz olmasak isa olmazdı, isa da yahudiydi dedi. komik aslında bir bakıma.

.neyse işte vali bu kadına aşıkmış da şuymuş buymuş diz çökmezmiş. sonra mecburen diğer arkadaşına (man in the high castle'dali mal frank yine mal) diz çökmeler, derken işte kadına hristiyan ol baskısı ve ölümü.

.arada dünyaya uzaydan bakıyorduk. ilanı aşk ettiği müzikler yukardan geliyor, ağlamalar uzaktan duyuluyor. acılarınız ufalıyor tarzındaydı, içerde yaptıklarınız küçük tarzındaydı. kadın büyük düşünüyordu ama cadı madı diyerek hallettiler. zaten incilde bu denmiş. kadınları pek sevmiyorlar, en azından o şekilde değil. güzel eleştiri olmuş.

--- spoiler ---