9 Nisan 2013

The Loved Ones


şöyle kan gövdeyi götürsün, acayip acayip işler arızalı karakterler olsun diye film istenirse iş görür. tabi haliyle standart bir senaryo var. çok abartı işler de oluyor ama herhalde böyle olmasa bu türden film çekemezler o da var. müzikler güzel, dramatik kısımları da fazla ağır gelmiş oyunculara sanki. ağır bir korkutacak bir şeyi yok, daha çok gerilim...

--- spoiler ---

.o kadar kan akıyor hala bilinçleri yerinde hala ayak üstünde. ulan ayaklarını deşiyorlar adamın kıpırdanamaması lazım ama acıya duyarsızlaşmış da ondan mı böyleymiş? jiletçi bir abimiz... jiletin faydaları diye alt başlık açmak gerekirmiş belki de...

.hehe neyse işte, çılgın hatta pedofili bir baba kız var, kızı aradığı prensini bir türlü bulamıyor. balo canlandırması olarak oğlaları kaçırıp kesip biçiyor, oyuyor dans ediyor derken beyinlerini delip zombiye çeviriyor. tüm olay bu...

.esas oğlan filmin başında yine bu kızın kesip biçtiği bir oğlana çarpmamak için arabayı ağaca çarpıyor ve babası ölüyor. bunlar bunalıma falan bağlıyorlar metalci falan oluyorlar işte derken balo günü geliyor ve olaylar gelişiyor.

.yan karakterde aile üyesi kaçırılan tip ile bunun kankasının yiyişmelerini filme pek bağlamaya tenezzül etmemişler.  diğer tarafta normal balo görünsün diye mi yapmışlar öyle bilemedim ama hafiften dolsun diye de yapmışlar. en sağlam kız da buydu üstelik.

.neyse bizim jiletçi oğlan, defalarca jiletin de yardımı ile kurtuluyor, kızı da araba ile yamultuyor ve mutlu son ile bitiyor. sahneler akılda kalıcı, özellikle matkap sahnesi güldürüyor insanı...

--- spoiler ---