11 Aralık 2012

Martha Marcy May Marlene


film güzel bir konuyu ele almaya çalışmış ama dramlarda fazla boğulmuş gibi geldi bana. kötü değil yani izlenir ama ne bileyim sonu da daha iyi olabilirmiş, olayları da daha iyi anlatabilirlermiş. güzel laflar dönüyor ama çok kısıtlı, ne olduğunu da ben tam anlamadım. Elizabeth Olsen için bile izlenir gibi, hoş hatun imiş.

--- spoiler ---

.esas kızımız bir çılgın topluluk ile karşılaşır. ben şirinlerin hardcore versiyonuna da biraz benzettim. böyle paylaşımcılık az biraz kominizm gibi bile geldi. karıları paylaşıyorlar, giysileri paylaşıyorlar. başta bir eleman var ama şirin baba gibi. önce o karıları götürüyor falan.

.her şeye bir laf buluyorlar tabi, adam öldürüyorlar. ölüm aşktır falan diyorlar. hırsızlık yapıyorlar, hap ile kızlık bozuyorlar falan. ne bileyim türlü çeşitli sapık işler. çok fazla detay göstermiyorlar ama psikolojik olarak acayip bir havaya sokmuşlar filmi. millet rızası ile bir nevi badeci hoca gibi bir elemanın etrafında kalıyor. ne derse yapıyorlar. amerikalı küçük çaplı cemaat bile denebilir.

.neyse bu mevzuları anı olarak hatırlıyor işte esas kızımız, kaçıyor bunlardan ablasına sığınıyor ama onda da pek işler yolunda gitmiyor, devamlı hatırlama ve sıkıntılar derken film sonunda da bunu hastaneye yatırıyorlar. yani öyle gibi, ama son sahne de eskiyi hatırlıyor gibi geldi bana bir çok yerinde eskiyi mi hatırlıyor yoksa şimdi mi oluyor olaylar bunlar da karışmış. anlatımı pek iyi olmamış bu yüzden. öyle işte.

--- spoiler ---