20 Ekim 2012

The Revenant


filmin yarısına kadar falan fena değil ama kalan kısmı baya kötü, yarım yamalak güldürüyor yani. olaylar pek de güzel tasarlanmamış, hikaye saçmalıyor. hele sonlara doğru iyice saçma sapan bir hal alıyor. yeşil ekran kalıntıları falan da çıkıyor meydana. öyle işte komikli, vampirli gibi zombili gibi ortaya karışık bir film için izlenebilir belki ama o kadar da tavsiye etmem.

--- spoiler ---

.ilk ırakta başlıyor olaylar. askerler nakil yolundalar mı nedir, bir sürü büyük laflar ediyorlar. siyasi komiklik falan herhalde bilemedim neyse demokrasi götürmek. iyi kötü tercih falan filan derken. küçük zombimsi bir çocuğa çarpıyor eleman. sonra araçtan dışarı çıkıyor ve pusuda öldürülüyor.

.cenazesi kalktıktan sonra ayaklanıyor, en iyi arkadaşının yanına geliyor ve olaylar gelişiyor. bir iki denemeden sonra kan içmesi gerektiğini anlıyorlar. sonra olayların gelişimine göre soyguncuları, gaspçıları, katilleri, uyuşturucuları falan öldürüp öldürüp kanlarını içiyor. bir seferinde de arkadaşı vuruluyor derken onu da zombili vampir falan gibi bir şey yapıyor. öyle olaylar gelişiyor işte.

.sonra kız davasına hehe, birbirlerine mi düşüyorlar nedir. o noktadan sonra saçmalıyorlar işte. zaten öldürüp içtikleri de zombi olmuş hiç biri ölmemiş gibi bir şey. deniz gibinde kalanlar kalmış. ilk öldürdüğü çıkmış, arkadaşını buluyor kafayı kesiyor. kafa kesik de ölmüyormuşmuş, vedalaşıyor ve kafasını eziyor inşaat aracı ile.

.en son çeşitli türlü yollarla ölmeye çalışıyor olmuyor falan derken bunları toparlıyorlar tesise koyuyorlar deney meney mi ne yapıyorlar bilmiyorum. sonra da irana postalıyorlar. çok manidar. başta ırak son iran zaten çok mesaj olmuş böyle. öyle de bitip gidiyor işte.

--- spoiler ---