14 Kasım 2016

Kubo and the Two Strings


şimdi bu adamlar elleri ile tek tek oynatmışlar mı bu oyuncakları? insanın aklı almıyor. karma bir metod olmalı, kamera arkasına baktım biraz. esas oyuncular haricinde olanlar belki bilgisayar animasyonudur. esas oyuncular da stop motion denen teknikle canlandırılmış. hızlandırılmış kamera arkası görüntülerini izleyince insan bir garip oluyor. emeklerine sağlık ne diyelim? ha hikaye olarak eh işte dedim, müzik olarak büyük beklentim vardı, o karşılanmadı. tatlılığı hoşluğu var ama çarpıcılığını alamadım. emekleri karşısında saygı duymaktan başka da bir çaremiz kalmadı böylelikle, fantastikli aile filmi izlemek isteniyorsa işe yarar.

--- spoiler ---

.şimdi bunlar tanrılar imiş, dedesi de büyük tanrı olaraktan torununu yanına almak istiyor imiş. olay bundan mı ibaret? ben bunu pek anlayamadım. babası hanzo'yu öldürsün diye kızlarını yolluyor. bir tanesi babasına aşık oluyor ve torununu peydah ediyor. sonra da işte aralarında savaş başlıyor.

.kadının kaçışından itibaren görüyoruz. dalgalı denizi enstrümanı ile yarıyor falan, insan oha diyor ben nasıl bir film izleyeceğim şimdi. harika bir şeyler çalarlar ama pek o kısma girmiyorlar.

.veledin tek gözünü almış, karanlıkta eve gelmesi gerekiyor. kendi çapınca köyün sevilen çocuğu, annesinin tamamlayamadığı yarım hikayeleri büyü gücü ile kağıtlara can vererek insanlara anlatıyor. böylelikle para kazanıyor ve annesine bakıyor.

.derken köy halkı ölülerini anıyor, nehre ışıklı bir şeyler bırakma töreni yapıyorlar ya ha işte ondan yaparken babasına sesleniyor. ışığı yanmadığı için bekliyor ama hava kararıyor ve olaylar başlıyor. teyzeler geliyor ortalığı karıştırıyor. annesini öldürüyorlar ama annesi de maymun tılsımı içinde veledine yardım etmeye devam ediyor.

.yolculukları sırasında böcek tipli adamla karşılaşıyorlar. onun babası olduğunu da anlamıştık ama bunun ortaya çıkmasından beş dakika sonra adamı öldürüyor vicdansızlar. nasıl bir teyzemiş bunlar insan tiksiniyor.

.kendi çaplarında bir macera uyarlamışlar, kırılmayan kılınç bulmaca, zırh ve miğfer bulmaca olaylarına giriyorlar ama çok dolgu olmuş bu kısımlar. zaten buldukları aletlerin savaşında ne faydası oluyor?

.dedesi ile kapışıyor sonunda, zaten rüyası da kandırmaca imiş. anası babası öldükten sonra köyüne dönüyor. dedesi ile son kozlarını paylaşıyorlar. insanlığa dair hafif aşağılamalar duyuyoruz. normal şartlarda güzel olabilirdi ama desteksiz geldi bana.

.dedesi göklerde yaşıyor imiş. torununun gözünü açmak için kalan son sağlam gözünü alması gerekiyormuş, onun savaşımını (ahmet necdet sezer aklıma geldi) veriyorlar imiş. velet de insan gibi ızdırap çekmeyi yeğliyor. anılar var diyor, bizi güçlü kılan şeyler bu diyor. ölenlerin ruhlarını canlandırıp, kolunda iki anılı tel ve bir de kendi saçından bir tek ile vuruyor sazın tellerine ve dedesini tekrar ölümlü yapıyor.

.iyi adamdın muhabbetini de çok anlamadım. tanrılarının iyi yönünü görmek gibi mi olmuş? yoksa adam hatırlayamadığından acıdılar mı? tam olarak neden böyle yaptılar anlayamadım. anasını babasını öldürmüş, tek gözünü almış minik velet de ona hikayeler anlatmayı kabul ediyor? oracıkta doğramak lazım adamı aslında.

.ruhları taşıyan kuşlar, ölüleri geri götürüyor. anası ve babası ile pozunu vererek aile filmini bitiriyorlar. çocuklar üzülmesin diye böyle yaptılar ise anası babası canlanmalıydı? canlanmadığı çok iyi oldu tabii ama böyle buruk biten bir aile filmi mi olurmuş len? burmayalım demişler ama burdular işte.

--- spoiler ---