25 Haziran 2014

Nefes: Vatan Sağolsun


uzun bir aradan sonra bir türk filmi izlemiş bulundum. hassas konular tabi, 2009 yılında ortalık daha karışıktı şimdi biraz daha durgun, film de 1993 yılında geçiyor. o dönemler iyice kötüydü. filmdeki gökyüzü çekimleri bir yerden sonra bıktırdı. aynı şekilde bot ve çıplak ayak çekimi de bolca yapılmış sanki, bunlara da çok anlam veremedim. komutanın askerleri anlattığı kısımlardaki müzik pek güzeldi, diğerleri de filme uygun idi. vakti zamanında çok ses getirmiş idi. bu yüzden senaryosu da iyidir sandım ama iyi değilmiş. komutan olayın içinde gibi oynamış, diğerleri o kadar içine girememiş olayın.

--- spoiler ---

.askerlik sistemine eleştiri gibi mi düşünmeliyiz filmi bilemedim çünkü amerikalılar askerlik filmi yapar en güçlü amerikadır herkesi yener biter, biz de çerez gibi insanlar ölür. kazananı da belli olmaz. ha mesajı buydu belki ama yine de arabesk ile bitiş yerine güçlü biziz bitişi yedirilebilirdi filme diyorum. en azından son sahnede komutan ölmeden de doktor öldürülebilirdi. basite kaçardı belki ama yine de bundan daha iyi olurdu.

.ilk nöbette uyuyan askerler ile başlıyor ve komutanın meşhur uyursan ölürsün beyanatı ile devam ediyor. şimdi profesyonel askerlik nerde bunlar nerde. adam toparlıyorsun nöbete koyuyorsun ve uyursa herkes ölür. demek ölecek yani başka çaresi yok. aynı şekilde kalekol diyorlardı, bu bildiğin baraka. kağıttan duvarlar gibi. herhangi bir şeye dayanıklı değil. güçlüyüz hazırız diyor tepesinde ama neye hazır sormak istiyorum?

.ölüm ve hüzün üzerine bodozlama bir yapım olmuş. teröristler ve arada muhabbetler de mesaj içerikli olmuş artık. daha fazla konuşsalar arkadaş olacaklar nerdeyse. böyle bir işleyiş varsa o biraz saçma hakkaten. psikolojik savaş mı yapıyorlar kendi aralarında nedir yani? hele telefon hattına karışmaktır şudur budur hiç mi güvenliği yok bu işin? cidden allaha emanet ilerliyor demek tüm bu askerlik işleri.

.pusuya düşürülmeleri, çatışma esnasında yerinden kıpırdayamamaları, ne bileyim bir sürü şey vardı. organ bağışı meselesindeki konular, bankacılık muhabbeti, evlerle yapılan telefon görüşmeleri, kız arkadaşından ayrılan uykusuz asker, bu iş bu şekilde olmaz arkadaş demeye mi getirmişler? arkada kalanlara diye bitirmişler, bu iş böyle olmaz demek değil de acınızı paylaşıyoruz hafifletiyoruz hesabına geliyor bu. protestodan acıları özümsemeye ve bu şekil devam eder mantığına çıkıyor işte orası filmin en kötü kısmıydı bence.

.kendini kaybetmiş komutan meselesi de eleştiri değilse çok anlamsız idi. bir yandan o kadar laf ama diğer yandan yine kendi ölümüne bağlı son bir plan. baskında da hiç bir şey yapamama. o kadar laftan sonra daha iyi bir final bekliyor insan. teröristleri pusuya düşürme sahnesi vardı bir tek vay adamlar askermiş dediğim. gerisinde kader mahkumları gibiler, insan üzülüyor ama diğer yandan bu iş böyle de yapılmaz diyor.

--- spoiler ---