bu kadar çizimdir uğraştır çok da garip bir konu için olmuş. o pek olmamış, insanı üzüyor. görüntüleri ve müzikleri pek tatlı. yağmur görüntüleri, yansımalar ara sallantılı çizimler falan pek güzel olmuş. bilgisayar desteği var gibi ama yine de çizim ile bilgisayarı birleştirmelerinden pek memnun oluyorum. romantikli anime de bir garipmiş, arada aşk hikayeleri oluyordu ama böyle gerçek hayatlar, gerçek insanlar falan izlemesi o kadar da kolay değildi. kırk dakika kadar sürüyor ama pek akıcı gelmedi bana. romantik sevenleri de ikilemde bırakacak bir iş yapmışlar diyelim.
--- spoiler ---
.öğretmenine aşık olan çocuğun dramı gibi bir şey, öğretmeni durumun farkında ama çocuk bilmiyor. kadının yaşını dahi bilmiyor ama her yağmurda gittiği bahçenin bir köşesinde karşılaştığı kadına aşık oluyor zamanla bizim oğlan.
.oğlanın ayakkabı ve ayak sevdası da pek bir garip gerçekten. daha minik bir dimağ ama ayakkabı yapmasını seviyor. al bundy duysa kemikleri sızlar herhalde. hani bu da bir şeymiş gibi anlatıyorlar. tamam eli ekmek tutsun, zanaatkar olsun da ne bileyim biraz insan çıtayı yükseltir arkadaş. ayakkabı yapmak sanattıra bağlamadılar allahtan.
.ayak ölçüsü meselesi de pek bir acayip idi. insanı hafiften gıdıklıyor ama ulu orta ayağının ölçüsünü alıyor, hem de öğretmeni olacak kadının hehe. üstüne bir de genç anne meselesi de vardı ya pek girmediler allahtan o olaya.
.son ağlak sahneleri de pek bir garip idi. hani sanki her şey normal devam edecek gibi sarılmalar falan ama yine de gitmeler. imkansız aşk vurgusundan sonra ben de ayaklarım üzerinde durunda görmeye gideceğim demeler. hani on sekizini bir görsün allah kerim diyerek bitirdiler.
--- spoiler ---