19 Ekim 2012

Beyond the Black Rainbow


bir başka hiç bir şey anlatmayan, pardon çok şey anlatan bombok bir film. giriş yüzünden insan beklentiye giriyor. en azından doğru düzgün dialog falan böyle büyük büyük laflar olsun diye bekliyor ama böyle de bir şey yok. güya bilim-kurgu. hele filmin en son sahnesi nedir öyle? bir şey anlayan beri gelsin. 

konusu falan zaten anlamadım. kavram çorbası, arızalı bir kız daha arızalı bir baba mı değil mi belli olmayan bir karakter. son 40dk bilgisayarla daha çok ilgilenmişimdir herhalde. sahneler zaten pek ilerlemiyor. 5dk'da bir kafayı kaldırmak yeterli. bir iki seksenler müziği hoş o kadar. hadi esas tipler de güzel ama işte bir şey anlatmayınca film olmuyorsun be kardeş. ben ettim siz etmeyin.

--- spoiler ---

.giriş kısmında bir mutluluk şirketi, kendinliktir. insanın kendini bilmesidir falan filan hafif kişisel gelişim hafif felsefeli bir giriş yapıyorlar. toplam lafların %70'i burada ediliyordur herhalde. kalan laflar da az az orda burda. toplam 3-5 oyuncu, saçma sapan dekorlar bir iki dış sahne.

.ve en sonunda rahatlamalı çamura basan ayak ile filmi bitiriyorlar. ulan ne oldu nedir tüm bunlar falan diye sormak abes herhalde. hem de en sonunda filmdeki karakterin oyuncağını göstererek her şey hayal mi demek istedi şimdi sevgili yönetmenimiz. nedir bu a...

.kızın sorunu ne? kanı insanlara mutluluk mu veriyor nedir? öyle bir sürü altan alta bir şeyler anlatmaya çalışıyor ama yok yani bir şey anlatmadan geçip gidiyor. güya açıklama niyetine de başlarda kadının teki kitap karıştırıyor da deneyimsi şeyler görüyor. hay allahım sen büyüksün. adam niye kafayı yiyor o kısmı hiç takip edemedim ya vardı zaten bir sıkıntısı.

--- spoiler ---