amerikan filmi değilmiş, ona şaşırdım. bir olaylar olduğu baştan itibaren belli oluyor, şaşırtmaca bekleyince insan çok da şaşırmıyor. hani tamam gizem filmlerinde hep şaşırtmaca bekliyor insan ama bu tam beklendiği yerden geliyor, o yüzden pek başarılı olmamış. günlük hafızasını kaybeden bir kadının hazin öyküsü denebilir filme, memento'yu anımsatıyor ilkin ama o nere bu nere. sonunu da hiç beğenmedim haliyle, görüntüler ve müzikler hoş sayılır ama gerisi boş. nicole kidman var işte en büyük artısı. o da 48 yaşına gelmiş, zamana bak yahu.
--- spoiler ---
.yataktan kalkınca hafızası sıfırlıyor, madem öyle neden uyuyorsun arkadaş, durabildiğin kadar dur diye bağırasım geldi izlerken. o kadar olay başına geliyor ama hiç bunu düşünmüyor. hafıza için buldukları tek yöntem kıçı kırık bir fotoğraf makinası, ulan insan her şeyi kayıt altına almaz mı? bir kamera yerleştirmez mi? ne bileyim bin tane yöntemi var şimdi.
.doktor desen nasıl yanındaki adamı bilmez, nasıl kocasından ayrıldığını takip etmez? nasıl çocuğunu hiç sormaz? bunlar falan resmen şaşırtmacaya kurban edilmiş mantık hataları olmuş. bunları yapmasalar yine eh işte derdim. hele doktoru suçlu gibi gösterme çabaları falan komikti.
.hiç mi kimsesi yok? niye kimseler gelip gitmez? onu da hiç anlamadım. bir tane salak bir arkadaşı var, yardım edeyim falan derken kocası ile yatmış. bu aldatma mevzuları zaten konunun temeli gibi, o bunu aldatmış, şu onu aldatmış. salak saçma işler işte.
.hafızamız olmazsa hiçiz muhabbetine gönderme yok gibiydi, kalan kısmın hikayesi bunu bastırdı. oğlunu hatırlayamamak, ilkin öldü sanmak ve sonunda hatırlamak hadi yine bir derece ama nasıl düzeldiğini de anlayamadık. kafaya darbe alınca mı iyi gelmiş tekrardan?
.baştan beri suratındaki kesikli elemanın suçlu olduğunu ima ettiler sonunda o kocası çıktı, dedi ki böyle olacağını bilsem uzaklaşmazdım. ya ne olacağıdı? şaka gibi bir dialog olmuş oralar.
.buradan bakınca mike denen adam daha samimi geldi, baştan beri yanında, her daim yanında kalacak artık rol yapmak istemiyor, anlamanı istiyor. geriye kalan herkes seni terk etti diyor, doğru da diyor. sesini çıkarmasa daha mutlu olurdu. tabi ilk sefer ağzını burnunu kırıp ikinci sefer ütüyü kapınca kurtulması da pek olmadı. nasıl olsa aciz bir karıydı, ikinci sefer de yamultur. sabaha hiç bir şey olmamış gibi kalkardı. çat diye tokadı basınca sabaha izi çıkmayacak sanmasın ama...
--- spoiler ---