9 Kasım 2018

The Equalizer 2


ilk filmi kıvamında aslında ama bir kaç yerde ağır mantık hataları olunca puanını biraz kırdım. yoksa  gayet akıcı, izlemesi kolay bir film. ilk türkiye trenlerinde başlıyor, o kısımları güzel çekmişler de gerçekten türkiye mi? gerçekten türk trenleri mi ondan emin olamadım. yabancıların gözünden kendimizi beğendim. geriye kalan olaylar tamamen ilk film tadında, hatta sıyrık almasıdır, dövüşlerdir, ortamdan yararlanmasıdır, hepsini aynı yapmışlar. belli bir formül bulduk, beğeni topladı, aynısını yapalım demişler. bir yere kadar eğlenceli, hoş, bir yerden sonra da biraz bayıyor işte. onda da engel olamamışlar. müzikler de aynı kıvamda, ilk tatlı geliyor. sonra bayıyor.

--- spoiler ---

.mantık hatalarından başlayayım. adam sakin ve özgüven dolu, olayları hemen görebiliyor. özel güçleri olan bir eski asker. iyi güzel de komşu çocuğu nasıl yakalanıyor? kameralardan gitmediklerini görüp oğlana söyleyebilirdi. orada şaşırtmaca için baştan beri esas karakterin hazırlıklı olmasını hiçe saymışlar o olmadı.

.mesela adamı öldürmeye birini gönderiyorlar. taksiye biniyor, çocuğunun doğum gününe gelmiş gibi gösteriyor ama aile babası gibi değil. adam şüpheleniyor haliyle. güya o kadar proflar ama bunları düşünemiyorlar. sonra da olaylar çözülüyor zaten.

.bunlar haricinde arkadaşlarının karşısına geçip hepinizi öldüreceğim demesi çok iyidi. genel muhabbetleri de iyidi aslında. kaldığı yerden yardırmaya devam etmiş. biraz  yaşlanmış ama çok belli etmemeye çalışmışlar. önceki filmden bu yana filmde de dört sene mi geçmiş? orasını çok takip edemedim. eski evi ellenmemiş şekilde duruyordu.

.türkiye'de başlıyor. sevdiği kitapçısının çocuğunu rus mudur nedir? onların tekinin elinden kurtarıyor. türkçe konuşmaları tam yapamamışlar. bir tane türk oyuncu kullanmışlar sanırım, o da yavşak barmen rolünde, sonra tekrar duymuyoruz. az biraz gönderme, bol paralı sayışlar var. enflasyonumuza gönderme olabilir bak.

.sonra memleketinde uber tarzı bir iş yapıyor, kendisi taksici, insanları dinliyor. yardıma ihtiyacı olana yardım ediyor. stajer bir kızı kullanan hergelelere hadlerini bildiriyor. parmak kırıyor. adab öğretiyor. güzel bir insan.

.arkadaşı geliyor, arkadaşı önceki filmden hatırlayamıyoruz. kadıncağız bunun hayatta olduğunu bilen tek kişi, kendini öldü gibi göstermiş. önceki filmi bu açıdan da çok hatırlamıyoruz ama işte bir tek arkadaşı bu, fbi'den uzman bir insan, fransada işlenen cinayeti çözecek diye kendisini soygun gibi gösterip öldürüyorlar.

.tabii o kadar prof'lar ama nasıl anlaşılmayacak şekilde öldürmüyorlar orasını anlamıyoruz. içerden biri olduğunu zaten tahmin ediyoruz. en iyi ikinci arkadaş çıkması da uzun sürmüyor. adam bu elemana kendini gösterdikten sonra öldürmeye başka biri geliyor. onun telefonundan da ordu şifrelemesi, oradan da arkadaşının telefon numarasına derken işte olaylar başlıyor.

.eski kasabasına fırtınalı bir zamanda geçiyor. bu arada veledi kendi evinden alıyorlar. bundan haberi olmuyor. hepsi ile kapışıyorlar ama veledi en sona bırakmışlar. adam ya ortaya çık ya da veledi öldürürüm diyor. resmen tereddüt etmiyor. tam bagajı vuracakken tekerleği patlatıyor, o da sıyırıyor. böyle de güzel bir sahne tasarlamışlar. sonra allah yardım ediyor sanırım, ne oluyorsa rüzgardan kafayı vuruyor. o ara bizim kahraman yanına geliyor, biraz çizdirmeli kavgadan sonra adamı kesip biçiyor ve olay kapanıyor. veletle eski evinde fırtınaya karşı oturuyorlar.

.duvar boyama işleri tamamlanıyor. müslüman tiplere birlikte yaşama mesajı vermiş oluyorlar. bu açıdan filmlerin gücü kuvvetli aslında. velet de okula devam ediyor, herkesler pek mutlu şekilde bitiyor. ölenler ölü kalıyor.

--- spoiler ---