rastgele izlerken böyle filmlerle karşılaşınca daha bir hoş oluyor. bu yüzden de filmi beğendim, konusu ve işlenişi de hiç fena değildi. hatta güzeldi. normalde bu kadar durağan, kayan görüntülü çekimler çok bayıyor insanı ama bu sefer hikayeyi destekliyor idi. ayrıca müzik hiç duyamadım, müzik olmaması sanki sözün bittiği yer gibi bir anlam katmış, hem güzel olmuş hem de müziksiz bile akıyor film bu da başarı herhalde çünkü müzik normal bir görüntü değiştiriyor resmen. biraz kanlı ağır bir film ama tavsiye ederim.
--- spoiler ---
.allah evlat acısı vermesin diyerekten başlamak lazım herhalde. güzel bir hayatı olan doktorumuz var, bir gün hiç yok yere (biraz da kendisini suçlayacağı ufak tefek şeyler olarak) kızı ortadan kaybolur. hemen olay aydınlanır hatta ilk 15dk içersinde katili bile yakalanır. spremden kesin kanıtlarla birlikte, kızı tecavüz edip öldürmüş bir sapık eleman.
.doktorumuz, planlar yapar. yedi gün içersinde kızının doğum gününe kadar işkence edip öldürecektir. olaylar bu şekilde devam eder. arada tabi, adalet sorgusu, intikam meseleleri, tvden önceki öldürdüğü kızların aileleri röportajlar derken bir kendini doğrulatma çabası içersinde bulur bizim doktor.
.polisin karısı meselesi biraz fazladan geldi bana, abartı olmuş yani. hani polisten de empati kursunlar falan hesabına, hem adam da arıza. devamlı karısının öldürüldüğü güvenlik kaydını izliyor. yatak odalarının kapısına tahta çakmış falan yani. neyse işte...
.böyle olayların gelişimde çok daha fazla işkence olacak diye hazırlar iken en fazla adamın dalağını mı ne söküyor yani o kadar. aletini falan kesecek dediydim ama herhalde o kadar abartmak istememiş sevgili yönetmenimiz.
.sonu biraz tahmin ediliyor, adamı öldürmüyor. öldürmesi için yalvarıyor bir ara ama yine de öldürmüyor. işkence yaparken ben hastayım tedaviye ihtiyacım var falan demesi de bir garip tabi, sübyancıya da empatik yaklaşımlar. arada markette seni tanıdım ve destekliyorum diyen bir hanım kızımız da acayip geliyor. ne bileyim kavramları güzel karmış. son da gerçekçi olmuş. adalet götüm gibi bir kavram zaten.
--- spoiler ---
--- spoiler ---
.allah evlat acısı vermesin diyerekten başlamak lazım herhalde. güzel bir hayatı olan doktorumuz var, bir gün hiç yok yere (biraz da kendisini suçlayacağı ufak tefek şeyler olarak) kızı ortadan kaybolur. hemen olay aydınlanır hatta ilk 15dk içersinde katili bile yakalanır. spremden kesin kanıtlarla birlikte, kızı tecavüz edip öldürmüş bir sapık eleman.
.doktorumuz, planlar yapar. yedi gün içersinde kızının doğum gününe kadar işkence edip öldürecektir. olaylar bu şekilde devam eder. arada tabi, adalet sorgusu, intikam meseleleri, tvden önceki öldürdüğü kızların aileleri röportajlar derken bir kendini doğrulatma çabası içersinde bulur bizim doktor.
.polisin karısı meselesi biraz fazladan geldi bana, abartı olmuş yani. hani polisten de empati kursunlar falan hesabına, hem adam da arıza. devamlı karısının öldürüldüğü güvenlik kaydını izliyor. yatak odalarının kapısına tahta çakmış falan yani. neyse işte...
.böyle olayların gelişimde çok daha fazla işkence olacak diye hazırlar iken en fazla adamın dalağını mı ne söküyor yani o kadar. aletini falan kesecek dediydim ama herhalde o kadar abartmak istememiş sevgili yönetmenimiz.
.sonu biraz tahmin ediliyor, adamı öldürmüyor. öldürmesi için yalvarıyor bir ara ama yine de öldürmüyor. işkence yaparken ben hastayım tedaviye ihtiyacım var falan demesi de bir garip tabi, sübyancıya da empatik yaklaşımlar. arada markette seni tanıdım ve destekliyorum diyen bir hanım kızımız da acayip geliyor. ne bileyim kavramları güzel karmış. son da gerçekçi olmuş. adalet götüm gibi bir kavram zaten.
--- spoiler ---