8 Kasım 2016

Bin-jip


kendine has tatlı bir iş yapmışlar. hani filmin manyaklığına alışınca pek tatlı geliyor insana, belli bir felsefesi de var. en azından ben öyle algıladım. bir insan evladının aklına nasıl böyle acayip senaryo gelir diye insan merak ediyor. final de çok garip bir yere bağlandı aslında ama ne bileyim esas oğlan açısından ne derece kabul edilebilir oldu? istediği hayat bu muymuş? son tartılma sahnesindeki mantığa göre düşünürsek bir yerlere oturabiliyor ama yine de emin olamadım. değişik bir romantik film diyelim, öyle aşırı bir romantikliği yok. türünde suç filmi demişler ama öyle polisiyelik fazla da bir olay yok. yine pis koreli polisler var ama kısıtlı rollerdeler. bir tane arap şarkısı bulmuşlar, ondaki göndermeyi alamadım ama nerden bulmuşlar çıkarmışlar merak ettim. elli dakikasına kadar pek akıcı, sonra biraz durgun, son kısım da çok acayip şekilde geçti bitti.

--- spoiler ---

.tartılma sahnesi ile demişler ki aslında biz yoğuz, son laflar da bunu anlatıyor aslında. adam hapishanede aydınlanma yaşadı resmen. beyaz duvarlara baka baka yok olmayı öğrendi. insan bir yerden sonra kafayı mı yedi? duvarlara niye böyle iştahlı bakıyor diyor ama kamera ile bütünleşip yok olması hem iyidi, hem gülümsetiyordu.

.filmde anlamadığım tek şey, yani sırf olay olsun diye tasarladıkları hissedilen tek mevzu şu akciğer kanserinden ölen adamın ailesini aramaları idi. neden arıyorsunuz ki? hadi aradınız diyelim neden evlerinde kalıyorsunuz? çık git başka ev mi yok? sırf onun yüzünden yakalandı, hapse atıldı. ha hapiste erecektin madem zaten elindeki fotoğrafları göstersen atarlardı hapse seni, bir de az daha cinayetten mi tutuklayacaklar dedim ama adamlar hemen tespit etti. burada olsa adli tıp raporu çıkana kadar canı çıkardı. işkencesini falan ederken de adamı gömdüklerini söyledi herhalde. keşke onun yerine yazsaymış, ne bileyim konuşmayı biliyormuş, en azından bunu öğrendik.

.tabii bir de konuşmama felsefesi var ona gelmek lazım. adamın yeri yurdu yok. mülkiyete karşı tutumu var. insan gibi evlere giriyor, ortalığı temizliyor. bozuk olanı tamir ediyor. yiyor, içiyor, sıçıyor ve gidiyor. hırsızlık yok ama tabii yediği yemekler var. onları da tamir yaparak ödediğini düşünüyor herhalde. eh nerden baktığına bağlı.

.derken evin birinde dayak yemiş kadın ile karşılaşıyor. aslında kadın da sessiz sedasız adamı izliyor. bakıyor bulaşık yıkıyor, yemek yapıyor. ben buna varayım diyor. birbirleri ile konuşmadan iletişim kurma yöntemleri de bir harika tabii. nerden nasıl anladın be kadın? fotoğraflara bakarak mastürbasyon yaparken yakalanması da iyidi. kadın model miymiş? ben nedense tüm fotoğraflarda aynı kadını gördüm. herhalde modeldir?

.bir tane zengin kocanın elinde heder oluyormuş, telefonla bağırışını duyduktan sonra kadın için geri dönüp adamı golf topları ile benzetip, kadını alıp kaçıyor. sonra evlerde mutlu mesut takılıyorlar. eve girip, temizlik, ev işi, yiyiş, içip seviş. o moda dönüyorlar.

.iyi güzel derken ilkin boksör abinin tekinin evinde ansızın basılıyorlar. ağzı burnu dağıldıktan sonra o gece dışarda kalıyorlar sanki. normal şartlarda hiç dışarda görmüyoruz kendilerini. sokakta golf alışkanlığını icra ederken topu bağladığı kablo kopuyor ve kadının tekinin ölmesine sebep oluyor. halbuki kadını dinlese bıraksa o işi bir şey olmayacaktı.

.ama kadın ben demiştim demiyor, çünkü konuşmuyor zaten işte. iyimiş aslında bir bakıma. adamın sabit alışkanlıkları var. kafa gidik, pek arızalı işleri mevcut. golf da bunlardan biri, her şeylerini onla hallediyor iyi güzel ama bir kadının ölümüne sebebiyet verdikten sonra (ölüyor mu orası belirsiz ama fark etmez kafasından kanlar akıyor işte) iki gözyaşı ile sıyrılmaları pek olmadı.

.sırf bu yüzden akciğer kanserli abimizin evine girdiklerini düşünüyorum. aslında oğlan evde durmayalım gidelim diyor (belli ediyor) ama kadın ısrar ediyor. evlatdından daha iyi bir şekilde adamı gömüyorlar. köpeğini ne yaptıklarını bilmiyoruz. bu kadar sevecenliğe yanlarına köpek alsalar diyeceğim ama ses ederdi tabii, sessizlikte kayboluşa ters.

.neyse işte buradan itibaren yakalanış ve mapushanede yok olma eğitimlerine başlıyor. ilkin anlamıyoruz niye dayak yiyip duruyor diye ama sonra bunların hepsi bir eğitim gibi geliyor insana. hapishaneden daha bir manyak olarak çıkıp girdikleri evlerde ruh gibi dolaşmaya başlıyor.

.en son da tabii yavuklusunun evine geliyor. zengin koca elemanı bekliyor ama bir türlü göremiyor. evin içinde sadece kadına görünüyor. kahvaltı sahnesi komikti. kadının bir yerden sonra konuşması tabii bu şekilde adamı idare etmeye yönelik oluyor. adama sarılırken, arkadaki hayalet oğlanı öpüyor ve filmi böyle bir zemine bitiriyorlar.

.tabii yok oldular gibi bir hissiyat iyidi. kadın hala var ama elemanın kadına verebileceği bir hayat yok. tutup yok da edemiyor. polislerde süründürdü, tekrar öyle bir hayata çekmek yerine kendini eğitip böyle bir yol izliyor gibi yorumlayabiliriz. garip ama böyle...

--- spoiler ---