il mare başka bir ismi, göl evi diye çevirmişler ama deniz evi falan demek herhalde. the lake house filminin kaynağı buymuş. izlerken zaten aynısı var diyordum. sonradan tam hatırladım. son kısmı ikisinin de aynıysa ciddi puan kırmış olmam lazım. lake house'a 5 verince, buna da 6 vermiş sayıldık. korenin o zamanları da güzelmiş. mekanlar da güzel. insanlar ve karakterler fena değil ama senaryo bir yerden sonra sıkıyor. gittiği yer de biraz salakça oluyor. ingilizce müziklere falan hiç gerek yokmuş. sen korelisin, koreli kal arkdaş. o kadar uğraşmışlar ama avrupai hayatlar var. ağaç süsleme nedir? hepsi hristiyan mı bunların?
--- spoiler ---
.her neyse mevzu posta kutusu vasıtası ile iki tipin zaman üstü yazışmaları... bu nedir şimdi? aslında güzel fikir ama gittiği bir yer yok. bir kere romantik hikayesi sakat. sen o kadar yazıştıktan sonra nasıl ilk eleman için yardım istersin arkadaş? hadi diyelim istedi, sen madem o kadar yanıksın, niye gidip yardım edersin?
.sonra da zaman hikayesi ortaya çıkıyor. elemanın diğer elemanla arasını düzeltmek için geldiği vakit hunharca arabanın altında kalmasını hatırlıyor, hemen mektup yazıp posta kutusuna koyuyor. sonra da geçmiş değişmiş gibi gösteriyorlar ama bu sefer de kızın evden taşındığı vakte geliyoruz. hadi diyelim oldu bitti, adam karşısına çıkınca o mektup nasıl yazılacak? zaman paradoksunu falan hiç kafaya takmamışlar, düz romantik yapalım demişler.
.bari romantik hikayesi iyi olsa diyorsun da işte olmuyor bir türlü. filmin yarım saatine kadar birbirlerine salak saçma şeyler yaptırıyorlar. bira içip koş, lunaparka git gibi süper fikirler. diğeri de şarap içirip yalnız takıldırıyor. biraz salakça buldum bu kısımları. korelilerin gücüne gitmesin.
.köpek figürü güzeldi. iki sene öncesi ve sonrasında aynı anda olmasını da açıklamadılar. üstelik yine devamlılık açısından adam evden çıkınca köpeği orada sahipsiz bırakması gerekiyor, bu da hiç yakışmadı.
.banyoda balığın tuzlu suya bırakılmasını da çok anlamlı bulamadım. özel bir tür müdür? hem tatlı hem tuzlu suda yaşıyor mudur?
.bunun haricinde evler falan harikaydı. mekanlar da fena değil. biraz pusu bol bir memleket herhalde ama güzeldi. nerdeyse yirmi yıl öncesi hiç de fena değildi. adamlar kendilerini o vakitler geliştirmiş. köprüler yollar yapıyor. duble yollara çok erken geçmişler. minik samsung reklamları ve düz ekranlar da mevcut idi.
--- spoiler ---