29 Ekim 2014

The Expendables 3


ilk filmine göre biraz daha iyi ama ikinci filme göre daha kötü olmuş diyebilirim. kadroyu artırmışlar ama sürekli kullanım yapamamışlar haliyle o kadar insan olunca bölüp öyle kullanmışlar. ikinci filmde kadroyu abarttık ama kekini de kabarttık tadında işler oluyordu. hani film başka bir şey anlatsa bile oha diyordu insan tipleri görünce, bunda o şaşırma süreci pek olmadığı için senaryodaki aksaklıklar daha çok göze batmış. görüntüler ve aksiyonlar iyidi yine de, müzikleri de beğendim. dördüncüyü yapsalar yine izlerim ama tam olarak ikinci filmdeki kafayla yapmaları lazım. bu şekilde yapacaklarsa yapmasınlar tabi. az biraz güldürüyor film ayrıca.

--- spoiler ---

.en çok jet li ile gelen arnold abimizin harrison abizimle yaptığı dialoga güldük. takımının bu kadar mı diyor? kısa bir bilgilendirme yapıldı diyor, jet li'nin boyuna geliyor mesele. bir iki defa daha geldilerdi. önceki filmde de vardı sanki bu mesele. cuk oturtmuşlar bu sefer. banderas abimiz de tüm karizmayı yerle bir etmiş, yalvaran bir tip olmuş. hali komikti, komikliklere de bir sürü malzeme verdi.

.gidişatı insan tahmin edebiliyor. mel gibson abimizin intikam muhabbetine sivester abimizi vurmaması falan zaten akıl sır erdirilecek bir şey değil. eskiden en iyi arkadaşıymış da kötü olmuş muhabbetinin geleceği oradan belli, üstelik adamlarından birini hastanelik etmesi ve takımın değişme meselesinde yakalanacakları da belli oluyor.

.yaşlılar ve gençler meselesine çok vurgulama yapılmış. silvester abimizin iç dünyası ile ilgili belki bu mesele ama tadında yapılsa iyimiş. genç tipleri özellikle tanınmadık oyunculardan seçmişler herhalde. motosikletle tanklara dalan elemana çok uyuz olduydum ilkin ama bu hareketleri ile artı puan aldı. sonra binaya uçarak dalması da pek güzel oldu.

.teknolojiyi kullanma meselesi de yaşlılık gençlik olayları idi. genel planda bodozlama dalmak bizim cehennem melekleri tarzı idi. bunla oynamış oldu aslında abimiz mesaj vereceğim derken. bir anlamda gizli ajan tadında içeri girdiler ve doğru düzgün çatışmaya girmeden mel gibson abimizi paketlediler. şimdi sormak istiyorum madem teknolojiksiniz, üzerinde verici olup olmayacağını ve/veya varsa bunun sinyalini engellemeyi düşünmeyi nasıl akıl erdiremediniz ey gençlik diye sormak istiyorum. senaryodaki en uyuz olduğum olaylardan biri buydu.

.tabi bu gençler esir alınsın, yaşlılar gelip kurtarsın modunda yapılmış bir zorlama idi, başka türlü de olabilirdi bu, bu şekilde yapalım derken hoş olmamış. esas kötümüzün karakteristik özellikleri de pek olmamış, hani amerika ve cia oyunları göndermelerinden biraz grilik katacaklar dedimdi ama sonunda yine bildiğin kötü şeklinde davrandı ve öylece öldü. hele lahey meselesi çok çakma idi, öylesine denmiş baştan sona. şaka gibiydi.

.hatun karakteri de geliştirme çalışmaları gibi olmuş ama çok daha iyi dövüş sanatları icra eden hatun bulabilirlermiş. hatun güzel ama vay be diyemiyor insan dövüşlerine bakınca.

--- spoiler ---