5 Ekim 2017

The Limehouse Golem


katil kim filmlerinden, izlerken bir yerden sonra ben katili bulduydum. o yüzden çok şaşırtıcı olmadı ama fena değildi. dönemini falan da pek sevmiyorum ama tipler iyi olunca izlemesi zor olmadı. daha iyisi olabilirdi tabii, 1 ekimde gösterime girmiş. beş ekimde izlemiş olduk. ingiltere sinemasına karşı çok duyarlı mıyız? korku sinemasına mı? bilemedim artık. öyle korkutan bir film değildi zaten. belki az biraz gerilim olabilir. esas olayı gizemdi, polisiyesi idi. seri katil kim oynuyorlardı. olayların ortasında kalmış bir kadıncağızın öyküsü gibiydi. az biraz kanlı canlı sahneler vardı ama çok değil işte.

--- spoiler ---

.küçük kız iken annesi bunun orasını mı yakıyor? erkekler buna musallat oluyor diye mi yapıyor? o sahne doğru mu değil mi? onu göstermediler ama anası dahil herkesi öldürmüş.

.müzikalde oynama hikayesi de garipti. kapısında duranı işe alıyorlar. bir bakmışsın yıldız olmuş. unutulmamak istiyor. tüm hikayeyi buna uygun yapmak istemişler. bitişinde asılmadan önce ben golem'im diyecekti ama kim inanacaktı ki buna?

.sevgili emektar vampir abimiz, bu filmde dedektif rolünde. kendisi karıyı kurtarmak için çok cebelleşti, sonunda esas katilin kadın olduğunu öğrenince namı yürümesin diye itirafını sakladı. katili kocası gibi gösterip, karıyı kahraman gibi yaptı.

.bu durumda kadın katlettikleri, eserleri ile hatırlanmak isterken kahraman olarak mı hatırlandı? golem'i durduran insan olarak gibi hatırlanmış oldu. bir bakıma her anlamda dedektifi yendi. o yüzden adamın suratından düşen bin parça olabilir.

.son oyunu da hayatında devamlı karın ağrısı olan karıyı asılma sahnesinde iplerle oynayarak öldürtmek olmuş olabilir, onu da açıklayıcı bir görüntü göstermediler ama öyle olduğunu varsaydık, iyidi hoştu yani.

.sahneler, seri katiller, hatırlanmak istemeler, kitaptan okuyup canlandırmalar derken de film bitti işte. arada bir yerde hafif espirileri bile vardı. o yüzden izlemesi de o kadar sıkıntılı değildi.

--- spoiler ---